Valiler birçok Kürt coğrafyasının il ve ilçelerini özel güvenlik bölgesi ilan etti, etmeye de devam ediyor. Özel güvenlik bölgeleri ilan etmenin özgürlükler açısından faturası oldukça ağır. Özel güvenlik bölgesi ilan edilen bölgelerde insan ve hayvan yaşamı kısıtlanıyor. Söz konusu bölgelerde tüm canlı yaşamı tehdit altında, inim inim inliyor. Valilikler, büyük bölümünde tarım, hayvancılık ve arıcılık […]
Valiler birçok Kürt coğrafyasının il ve ilçelerini özel güvenlik bölgesi ilan etti, etmeye de devam ediyor. Özel güvenlik bölgeleri ilan etmenin özgürlükler açısından faturası oldukça ağır. Özel güvenlik bölgesi ilan edilen bölgelerde insan ve hayvan yaşamı kısıtlanıyor. Söz konusu bölgelerde tüm canlı yaşamı tehdit altında, inim inim inliyor.
Valilikler, büyük bölümünde tarım, hayvancılık ve arıcılık yapılan bu kadar geniş bir alanın özel güvenlik bölgesi olarak ilan edilmesinin gerekçesini, “vatandaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması, huzur ve güven ortamının devam ettirilmesi, devlet ve milletin her türlü terörist saldırıdan korunması için bölgede emniyet ve asayişi temin etmek” olarak açıklıyorlar. Dersim örneğinden gerekçenin gerçekliğine ve doğurduğu sonuçlara bakalım.
Dersim Valiliği’nin ilin büyük bir bölümünü “özel güvenlik bölgesi” ilan eden duyurusuna baktığımızda durum şöyledir:
“Konu: Özel Güvenlik Bölgesi İlan Edilmesi
1.Dersim ili sınırları içinde faaliyet gösteren bölücü terör örgütü ve diğer terör örgütlerinin son zamanlarda yapmış oldukları terör ve yıldırma eylemleri, ilimizin sosyal ve ekonomik gelişmesini de olumsuz etkilemeye başlamıştır. Bu eylemler neticesinde vatandaşlarımız, ekonomik, sosyal faaliyetlerini yürütme ve seyahat etme haklarını kullanmaktan mahrum kalmıştır. Günlük hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlarımız büyük mağduriyet yaşamaktadırlar.
2.Dersim Valiliğimiz, öncelikle vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması, mevcut huzur ve güven ortamının devam ettirilmesi, devletimizin ve milletimizin her türlü terörist tehdidi ve saldırıdan korunması maksadıyla;
3.Bu tedbirler kapsamında, 2565 Sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nun 32/A maddesi gereğince; İl Merkez sınırlarında bulunan; birçok coğrafi alanı ardı ardına sıralıyor ve şöyle bitiriyor: 04-19 Ağustos 2015 tarihleri arasında “Özel Güvenlik Bölgesi” ilan edilmiş olup vatandaşlarımızın yukarıda belirtilen bölgelere girmesi yasaklanmıştır.”
Özel Güvenlik Bölgesi ilan edilen yerlere güvenlik kuvvetlerinin çıkışından sonraki hali; savaş sonrası enkaz görüntüleri televizyonlarda, gazete sayfalarında, sanal medyada yer aldı. İçler burkuldu. Ateş düştüğü yeri yaktı.
CHP heyetinin Tunceli Valisiyle yapılan görüşmelerden sonra hazırladığı rapora yansıyan bir bölümü aktarıp yorumu size bırakıyorum. “Tunceli Valisi özel güvenlik bölgesi ilan edilen yerlerde az sayıda insan bulunmakla beraber 11.500 küçükbaş hayvan ve 5.900 arı kovanı bulunduğunu ifade etmiştir.”
Aktarılanlardan da anlaşılacağı gibi hayvanların yaşamı da tehlikede, bombardıman altında.