Taksim Dayanışması, Danıştay 6. Dairesi’nin, Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapılmasını içeren projenin iptali kararını kaldırmasına ilişkin bir basın toplantısı düzenledi
Taksim Dayanışması, Danıştay 6. Dairesi’nin, Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapılmasını içeren projenin iptali kararını kaldırmasına ilişkin bir basın toplantısı düzenledi
DANIŞTAY TOPÇU KIŞLASI İPTAL KARARINI BOZDU
Taksim Dayanışması tarafından Karaköy’de bulunan Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nın hukuki durumu ile ilgili gerçek durum hakkında bilgilendirme yaptı. Basın toplantısında çok sayıda siyasi parti ve meslek örgütünün yanı sıra HDP milletvekili Beyza Üstün ve CHP milletvekili Oğuz Kaan Salıcı da katıldı.
Açıklamayı Taksim Dayanışması’ndan Mücella Yapıcı okudu. Konuşmasına “Aklınızdan bile geçirmeyin” diyerek başlayan Yapıcı, İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nin 6 Haziran 2013’te “Beyoğlu İlçesi, Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi”ne verdiği iptal kararının, Danıştay 6. Dairesi’nce 29 Nisan 2014’te onanmış olduğunu belirtti.
Ancak bütün uyarılarına karşın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “karar düzeltme” talebiyle Danıştay’a başvurduğunu ve Danıştay 6. Dairesi’nin bu talebi kabul ederek “zorlama ve ısmarlama” bir karar oluşturduğuna dikkat çeken Yapıcı şunları söyledi:
Ancak bütün uyarılarımıza karşın İstanbul Büyükşehir Belediyesi, sınırlı sayıda istisnai durumlar için uygulanabilecek karar düzeltme talebiyle Danıştay’a başvurmuştur. Danıştay 6. Dairesi, 31 Mart 2015 tarihinde bu karar düzeltme talebini kabul ederek yeni bir bilirkişi raporu isteyip dava sürecini yeniden başlatmaya yönelik hukuksal ve bilimsel dayanaktan yoksun, siyasi ve rant ekonomisinin çıkarlarına dönük “zorlama ve ısmarlama” bir karar oluşturmuştur. Bu karar tarafımıza 14 Temmuz 2015’te tebliğ edilmiştir.
‘Bu karar, AKP’nin yargı üzerindeki baskısının kanıtı’
Mücella Yapıcı yaşanan süreci, “AKP’nin yargı üzerindeki baskısının gerçek bir kanıtı” olarak nitelendirerek şu ifadeleri kullandı:
Danıştay 6. Dairesi’nin dosyada daha önce de görev yapmış olan Başkan Habibe Ünal ve kıdemli üye Ünal Demirci’nin muhalefetlerine ve karşı oylarına karşın dosyada yeni görev üstlenen Mehmet Gökpınar, Ekrem Özübek ve Ramazan Demir’in oylarıyla verilen bu “karar düzeltme” kararı; iktidarın, siyasi ve doğal tarihi ve kültürel varlıklarımızın yağması üzerinden sürdüğü kısa vadeli ekonomik çıkarları uğruna neleri göze aldığının ve yargı üzerindeki baskısını nasıl gerçekleştirdiğinin gerçek bir kanıtı niteliğindedir.
‘Bilirkişi raporu işlevsiz kılınmaya çalışılıyor’
Alınan kararla uzman olmayan hukukçular tarafından daha önce alınan raporun işlevsizleştirmek istenildiğini vurgulayan Yapıcı şunları söyledi:
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin karar düzeltme taleplerine dayanak oluşturan 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54’üncü maddesi 18.06.2014 tarihinde, yani dilekçe tarihinden 1 hafta sonra yürürlükten kaldırılmıştır. Kaldı ki, şu an yürürlükte olmayan bu maddeye göre karar düzeltilmesi sadece ve sadece aşağıdaki 4 şartta mümkündür;
a)Kararın esasına etkisi olan iddia ve itirazların kararda karşılanmamış olması,
b) Bir kararda birbirine aykırı hükümler bulunması,
c)Kararın usul ve kanuna aykırı bulunması,
d) Hükmün esasını etkileyen belgelerde hile ve sahtekârlığın ortaya çıkmış olması.
Bunun yanında, idarenin söz konusu karar düzeltme talebinde atıfta bulunduğu bilirkişi raporunda hangi şehircilik ilkelerine, planlama teknik ve esaslarına, koruma ilkeleri ve kurul kararlarına aykırılıklar bulunduğu belirtilmemiştir. Bu şekilde, alanında uzman kişilerce düzenlenmiş bir bilirkişi raporu, uzman olmayan hukukçular tarafından işlevsiz kılınmaya çalışılmaktadır.
‘Niyetinizin farkındayız, aklınızdan dahi geçirmeyin!’
Söz konusu kararın yaylalara, ormanlara, derelere, sokaklara, meydanlara yönelik saldırılardan bağımsız olmadığını belirten Yapıcı şunları dile getirdi:
Bu kararın oluşturulma biçim ve amacı Karadeniz yaylalarını kalkınma söylemi altında maden şirketlerinin yağmasına açan ve kitlesel turizme kurban etmeyi amaçlayan yeşil yol projesinden, 3. Köprü ve 3. havalimanından, Haydarpaşa Projesinden, Tarlabaşı projesi, Galataport, Haliçport, Okmeydanı ve Emek Sineması’nın dönüşümünden, kısaca; yaylalarımıza, ormanlarımıza, derelerimize, sokaklarımıza, meydanlarımıza yönelik sayısızca saldırıdan bağımsız değerlendirilemez.
Bütün mesleki, bilimsel ve etik kuralları yok sayarak verilen emirler doğrultusunda yok hükmündeki bu kararı oluşturanlar çok iyi bilmelidir ki;
Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Medeni Yıldırım, Abdullah Cömert, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Berkin Elvan, Mehmet İstif ve Fadime Ayvalıtaş’ın zihnimizden silinmeyen gözleri; sizlerin ve Taksim Meydanı’nın üstündedir.
Taksim Meydanı ve Gezi Parkı artık sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin hatta tüm dünyanın koruması altındadır. Sanırım artık bunu mecliste arkadaşlar sorması lazım.
Yapıcı konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
Bizler; 3-5 ağacımızla, arzumuzla, fikrimizle, insan olma hasretimizle, umudumuzla, direnişimizle; forumlarda, derneklerde, odalarda, sendikalarda, parklarda, sokaklarda, meydanlarda, Soma’da, Lice’de, İkizdere’de, Amasya’da, Artvin’de, Akkuyu’da, Sinop’ta Sao Paulo’da birlikte nefes aldığımız her yerde, dayanışma ve mücadeleye devam ediyoruz.
Niyetinizin farkındayız, aklınızdan dahi geçirmeyin!
Atalay: AKP iktidarı bu kararı almak için adım adım uğraşmıştır
Taksim Dayanışması’ndan Avukat Can Atalay ise, “Adım adım AKP iktidarı ve bu tek adam devleti bu kararı düzeltme kararını almak için adım adım uğraşmıştır. Danıştay’ın bu 3 üyesi ağır bir vebal altındadırlar. Hakimlik mesleğinin arkasına gizlenemezler. Bu vebal onları takip edecektir. İsimlerini aklımıza mıh gibi kazıdık. Birilerinin basit ve siyasi yada iktisadi hesaplarına hukuk basit bir konserve açacağı haline getirilerek alet edilemez. Bu sürecin aleyhimizde sonuçlanması ihtimali yoktur. Merak eden arkadaşlar 1 ay sebat ederler. Bunun aleyhimize sonuçlandığı Türkiye başka bir ülke, onunla ilgili yapılacağı bambaşka bir sorudur.” ifadelerini kullandı
Sendika.Org