“HDP’nin seçim minibüsü şoföründen haber alınamıyor”, “HDP seçim aracına silahlı saldırı, 1 kişi öldü”, “Hamdullah Öğe’nin cenazesi Karlıova’ya getirildi”… Bu habere ne kadar zaman ayırdınız bu sabah? Hangi kaynaktan, hangi detayına dek okudunuz dün gece? 5N1K’sini biliyor musunuz? Nerede öldürüldü Hamdullah Öğe, kaç çocuğu vardı? Kimdi Hamdullah Öğe ve onu kim öldürdü? 10 yıl geriye […]
“HDP’nin seçim minibüsü şoföründen haber alınamıyor”,
“HDP seçim aracına silahlı saldırı, 1 kişi öldü”,
“Hamdullah Öğe’nin cenazesi Karlıova’ya getirildi”…
Bu habere ne kadar zaman ayırdınız bu sabah? Hangi kaynaktan, hangi detayına dek okudunuz dün gece? 5N1K’sini biliyor musunuz? Nerede öldürüldü Hamdullah Öğe, kaç çocuğu vardı? Kimdi Hamdullah Öğe ve onu kim öldürdü?
10 yıl geriye gidelim Hamdullah Öğe’nin hayatında:
“Karlıova İlçesi Yorgançayır Köyünde Ölüm Tehditi ve İşkence İddialarına İlişkin Rapor“, İnsan Hakları Derneği (İHD), 24 Mayıs 2004.
Raporu yazan heyette dönemin Diyarbakır İHD Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Selahattin Demirtaş var.
Gece köye gelen kimliği meçhul 8 kişi zorla evlere girmek istiyor, çocukların içinde olduğu eve bomba atmakla tehdit ediyorlar. Evden av tüfeğiyle ateş açılınca kaçıyorlar, sabaha karşı Jandarma komutanı, askerler ve koruculardan oluşan 60-70 kişilik bir grupla geri gelip köyü basıyorlar. Köy muhtarını, Hamdullah Öğe’yi ve kardeşi Murat’ı resmi üniformalı kişiler dövüyor.
Hamdullah’ın babası ise 2001’de kar maskeli kişilerce kaçırılıp öldüresiye dövülmüş. Öyle işkence edilmiş, öyle dövülmüş ki, öldü diye yol kenarına atmışlar. Güvenlik görevlileri beraat etmiş. Köy basma, o beraat kararının hemen sonrasında olmuş.
Olaya dair 6 tane yazılı ifade var, tüm köy halkı tanık.
Savcı diyor ki, “insan hakları konusunda hassasız”…
Kaymakam diyor ki, “soruşturma sonucunu bekleyin, köylüler size yanlış bilgi verir”…
Şimdi dönelim mi bugüne?
Demirtaş’ın eş başkanı olduğu parti barajı aşmaya bu kadar yakın, bundan en zararlı çıkacak parti iktidardayken, hem de seçime 3 gün kala, HDP seçim aracıyla ailesinin yanına dönen Hamdullah Öğe yerel bir grup tarafından tesadüfen mi öldürüldü?
Kürtlerin tesadüfen öldürülmesi hayatın doğal akışına aykırıdır.
“Güvenlik güçleri” havaya uyarı ateşi açar, Kürtler ölür; onca video kaydına rağmen Medeni Yıldırım’ın Lice’de öldürülmesini hala aynen böyle anlatıyorana akım medya.
Nerede bir Kürt çocuk öldürülse kesin çatışmada öldürülmüştür; 12 yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz’ın katillerine beraat veren mahkeme öyle demişti, evinin önünde ayağında terlikle oynayan, Kalaşnikof taşıyamayacak kadar küçük bir çocuğun yol açtığı hayati tehlikeye karşı polisler kendilerini korumuş.
Çatışma değilse bomba bulup kurcalamıştır; elleri sapasağlam, bedeni paramparça Ceylan Önkol’un öldürülmesine “sahipsiz mühimmat” deyip geçmişlerdi, yaşanmamış hayatı da 28 bin lira ediyormuş, manevi tazminata gerek görülmemiş.
Düzenli olarak yol kenarına atılanların, karakol bahçesine topluca gömülenlerin failleri meçhul kalır; 348 toplu mezarda 4 bin 201 kişi gömülü,İHD’nin haritasında hep Kürt illeri.
Yahu canlı yayınla izlemişler uçakların Roboski’yi bombalamasını, gene dekimseye kusur bulamadılar 34 Kürdün ölümünde.
Şimdi Hamdullah Öğe’nin öldürülmesinin ardından Bingöl Valiliği diyor ki, “güvenlik güçlerimiz çok yönlü olarak araştırma ve soruşturma başlatmış olup sonucundan ayrıca bilgi verilecektir”…
Hamdullah Öğe’nin hayatıyla anlattığı Kürt siyasi tarihi bu.
Babanıza öldüresiye işkence yapılsa, sabaha karşı askerler evinizi basıp sizi dövse ne yapardınız? Hakkınızı sandıkta aramak için birkaç nesil bekler miydiniz?
Hamdullah Öğe’nin öldürülmesinin ardından HDP’nin açıklaması:
“Bu seçim sürecine yönelik provokatif bir eylemdir. Halkımıza sakin olmasını, provokasyona gelmemesini özellikle belirtiyoruz. Bizi farklı kesimlerle çatıştırmak isteyenlerin oyununa gelmeyeceğiz. Ağrı’da yapılmak istenen neyse, Karlıova’da da yapılmak istenen odur. Bu barışa sıkılmış bir kurşundur. Biz her şeye rağmen daha güçlü bir şekilde barış diyeceğiz. Barış için mücadele etmeye devam edeceğiz. Halkımızı sağduyuya davet ediyoruz.”
Savaşın en kötüsünü görüp de hala barış için mücadele eden Kürt siyaseti bu toprakların tek umudu. Umudunuzu lütfen kaybetmeyin.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.