Resmi Gazete’de dün (15 Nisan) yayımlanan Torba Yasa ile İstanbul’da Sağlık Bilimleri Üniversitesi kuruldu. Sağlık Bakanlığı Müsteşarının Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu üniversite için Marmara Üniversitesi’nin Haydarpaşa Kampüsü olarak kullanılan binaya el konuldu
Resmi Gazete’de dün (15 Nisan) yayımlanan Torba Yasa ile İstanbul’da Sağlık Bilimleri Üniversitesi kuruldu. Sağlık Bakanlığı Müsteşarının Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu üniversite için Marmara Üniversitesi’nin Haydarpaşa Kampüsü olarak kullanılan binaya el konuldu
Resmi Gazete’de dün (15 Nisan) yayımlanan Torba Yasa ile İstanbul’da Sağlık Bilimleri Üniversitesi kuruldu. Sağlık Bakanlığı Müsteşarının Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu üniversite için Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane olarak inşa edilen ve Marmara Üniversitesi’nin Haydarpaşa Kampüsü olarak kullanılan binaya da el konuldu.
Sağlık Bakanlığı’na bağlı Mütevelli Heyeti
Sağlık Bilimleri Üniversitesi; Tıp Fakültesi, Hemşirelik Fakültesi, Yaşam Bilimleri Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nden oluşuyor.
Üniversitenin mütevelli heyetinde Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Rektör, Sağlık Bakanının seçeceği iki üye ile Yükseköğretim Kurulu tarafından seçilen profesör unvanına sahip bir üye olmak üzere, toplam beş üye yer alacak. Mütevelli Heyetine Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Müsteşarın katılmadığı toplantılara Rektör başkanlık edecek.
Üniversite, yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarıyla her türlü iş birliğine dair protokol yapabilecek. Mütevelli Heyetinin teklifi ve YÖK’ün uygun görüşü üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile yurt dışında Üniversiteye ait birimler kurulabilecek.
‘Üniversite’ adı altında ‘teşkilat’
Bugün (16 Nisan) bir açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, “Torbanın içinden Sağlık Bakanlığı’nın ‘Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ adı altında ‘teşkilat’ kurması da çıktı” diyerek itirazlarını dile getirdi.
Merkez Konsey’in “Sağlık Bakanlığı ‘Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ kuruyor (!), Niçin?” başlıklı açıklamasında itirazlar şöyle sıralandı:
1. “Sağlık Bilimleri Üniversitesinin” merkezi İstanbul’da Marmara Üniversitesine ait tarihi Haydarpaşa Kampüsü olacak. Marmara Üniversitesi Kampüsüne el konuyor.
2. Üniversitenin kolları Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri yolu ile Türkiye’nin her yerini hatta yurt dışını saracak(!)
3. Üniversitenin içinde Tıp Fakültesi dahil dört fakülte bir yüksekokul ile Sağlık Bilimleri Enstitüsü kurulacak.
4. Üniversite mütevelli heyet ile yönetilecek. YÖK’ün seçtiği bir üye dışında dört üyenin Sağlık Bakanlığı tarafından belirlendiği heyet her konuda yetkili kılınarak üniversite akademik organlarını öyle örtülü falan değil açıkça devre dışı bırakacak.
5. Diğer üniversitelerin bütçesini YÖK onaylarken Bakanlık üniversitesinin bütçesini Bakanlık yani mütevelli heyet belirleyip onaylayacak.
6. Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde “eğitim görevlisi” kadrosunda bulunan hekimler üniversite kadrosuna atanacak.
7. Bakanlığın ayrımcı, hukuksuz ve fırsat eşitliğini ortadan kaldıran işlemleri sonucu “eğitim görevlisi” olamayan hekimlerin akıbeti her zamanki gibi belirsiz
8. Sağlık Bakanlığı’nın üniversitesi hukukla kurulamayacağı için hukuksuzlukla “doğurtuluyor”
9. “Yasa” adeta toplumun yararına değil zararına iş yapma inadının simgesidir. Öyle olmasa;
1 milyon nüfus başına düşen tıp fakültesi sayısı Avrupa’da 0.54, Kuzey Amerika’da 0.60 iken Türkiye 86 adet tıp fakültesi ile 1.16’ya ulaşıp dünya birincisiyken ülke ihtiyaçlarını düşün diyen Anayasa maddelerine rağmen yeni bir tıp fakültesi kurulmazdı.
Mevcut tıp fakültelerinin alt yapı ve akademisyen yetersizliği giderilmeden, kontenjan artışları ile köklü fakültelerde dahi bozulan tıp eğitimi düzeltilmeden bozuk sistemi daha da bozacak iş yapılmazdı.
Bakanlığın yöneteceği bir yere “üniversite” adı verilmezdi. Devletin bütünlüğü, aynı durumdakilere aynı kuralların uygulanmasını gerektiren hukuki rejimin tekliği, ayrımcılık yasağı gibi en temel Anayasal kurallar çiğnenmezdi.
TTB, yasanın Anayasaya aykırılığına ilişkin bir rapor hazırlanarak Anayasa Mahkemesine iptal davası açılması talebi ile CHP’ye iletildiğini de belirtti.
Sendika.Org