İÜ Orman Fakültesi’ne asılan Akkuyu Nükleer’in reklam afişleri üniversiteliler tarafından tepkiyle karşılandı
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’ne asılan Akkuyu Nükleer Santrali’nin reklam afişleri üniversiteliler tarafından tepkiyle karşılandı. Üniversiteliler afişleri indirdi
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’ne asılan Akkuyu Nükleer Santali’nin reklam afişleri üniversiteliler tarafından tepkiyle karşılandı. Afişleri indiren üniversiteliler Orman Fakültesi Nükleere Hayır Oluşumu’nu kurarak mücadeleye başladı. Fakülte öğrencileri nükleer santral reklamlarının okul içerisinde asılmaması talebiyle de bir imza kampanyası başlattı. Yüzlerce imza toplayan öğrenciler önümüzdeki haftalarda imzaları rektörlüğe iletecek.
Üniversiteliler önümüzdeki hafta içerisinde Prof. Dr. Tanay Sıtkı Uyar’ın konuşmacı olarak katılacağı “Nükleer enerji gerçekten temiz enerji mi?” başlıklı bir panel düzenleyecek. Üniversiteliler, Orman Fakültesi’nde nükleer santral reklamı istemediklerini söyleyerek doğa için mücadele etmeye çağırdı.
Üniversitelilerin açıklamasının bir bölümü şöyle:
Peki biz neyi savunuyoruz? Bu durumda Orman Fakültesinde bizlere öğretilen ormancılığa yön veren temel ilkeleri tekrardan hatırlamamız gerekirse;
1-) sürdürülebilirlik ilkesi,
2-) çok yönlü faydalanma ilkesi
3-) ekosistem yönetimi anlayışı
Bizler başta ormancılık olmak üzere temelde bu ilkeler çerçevesinde hareket etmesi beklenen mühendis ve mimar adayları olarak gelişen çevresel bilincin, sosyal sorumluluk anlayışının ve insanların gelecek nesillere dair duydukları derin endişenin ve öğrenmiş olduğumuz bu temel ilkelerin ne kadar önemli olduğunun da farkındayız.
Mersin ve Sinop’ta yapılmak istenen nükleer santraller ve bunları yapacak olan şirketlerin reklam filmleri, afişleri, sloganları… Son günlerde fakültemiz de dahil olmak üzere hemen her yerde karşımıza çıkmakta ve sanki nükleer santral yapıldığında her yer yemyeşil olacak, herkes mutlu mesut yaşayacak, refah seviyemiz artarak güllük gülistanlık bir ülkeye gözlerimizi açacakmışız gibi bir algı yaratılmaya çalışılarak, nükleer santrallere dair çıkabilecek karşı çıkışları susturabilmek için de ‘ne olmuş yani, tüp de patlıyor ‘ şeklinde akla mantığa aykırı savunmalar yapılarak aklımızla dalga geçilmektedir.
Bizler gelecekte yaşayacak nesillere yaşanacak bir dünya bırakmak isteyen mühendis ve mimar adayları olarak, insanların hukuka saygısının kalmadığı, güçlü olanın zayıfı kontrol edebilmek için giderek korku imparatorluğuna döndüğü, herkesin herkesten şüphelendiği, insanların para, makam ve çıkarları uğruna vicdanlarını, onurlarını, haysiyetlerini bedelsiz sattığı, her yerde ayan beyan yalanların söylendiği, bunların hepsini gören, duyan, anlayan, sorgulayan ve karşı çıkan, alternatif üretmeye çalışan insanların geleceklerinin karartıldığı bir ülkede NÜKLEER SANTRAL VE ONUN REKLAMLARINI İSTEMİYORUZ.
Sendika.Org