Eğitim Bir-Sen’in Uludağ Üniversitesi rektörlük seçimlerini kazanan Kamil Dilek ile ilgili “Paralelci, laik, Ergenekoncu” diye fişleme yapıp YÖK’e yazı yazdığı ortaya çıktı
Bursa Uludağ Üniversitesi’nde rektörlük seçimlerinde en yüksek oyu alan Prof Dr. Kamil Dilek ile ilgili “Paralelci, laik, Ergenekoncu” diye fişleme yapan Eğitim Bir Sen’in YÖK’e yazı yazarak Dilek’in rektörlüğe devam etmemesini istediği ortaya çıktı
Radikal’den Ezgi Başaran’ın bugün (8 Nisan) yazdığı köşe yazısında Eğitim Bir Sen rektörlük seçimlerinde en yüksek oyu alan ve mevcut rektör olan Kamil Dilek’in rektörlüğe devam etmemesi gerektiğini anlatan iki mektuptan kesitler aktardı. Mektuplarda rektör ile ilgili fişleme yapıldığı da ortaya çıkıyor. Dilek ile ilgili paralelci denilerek, sol ve marjinal kesimleri desteklediği iddia ediliyor. Nilüfer Belediyesi’nin kampüs içerisinde çorba dağıtması da suç olarak gösteriliyor.
Ezgi Başaran’ın yazısının bir bölümü:
Uludağ Üniversitesi rektör adaylarından (ve halihazırdaki rektör idi) Prof. Dr. Kamil Dilek de en yakın rakibinin iki katı oyu almasına rağmen atanmadı.
İşin ilginç yanı bu süreçte hakkında sistematik olarak yürütülen karalama kampanyasıydı. Bu kampanyayı 300 üyesi bulunan üniversite bünyesindeki Birlik Platformu Eğitim Bir Sen yürütmüştü.
Şimdi bu grubun YÖK’e yazdığı ve Prof. Dilek’in rektörlüğe devam etmemesi gerektiğini anlatan iki mektuptan parçalar paylaşacağım:
**
BİRİNCİ MEKTUP…
-Üniversite rektörünün paralel örgüt mensuplarına tanıdığı tolerans diğer hiçbir gruba tanınmamaktadır.
-Başörtülü öğrencilere önyargılı ve ters bir tavırla karşılık veren hocalarımız mevcutken ve bizler bu durumu yönetime bildirmişken üstü kapalı tehditler devam etmektedir.
-Sol ve marjinal kesimler kendi düşüncelerini rahatça dile getirirken bizim gibi muhafazakar kesimin, seküler toplum karşısında ezilmesi tahammül edilemez bir durumdur.
-CHP’li Nilüfer Belediyesi’ne üniversitenin ortasında kocaman bir alan verilip bedava çorba dağıttırılıyor. AKP’nin hiçbir faaliyetine müsaade edilmiyor.
-Yemekhane çıkışında hemen her gün KESK ve İşçi Partililer yasadışı eylem yapmaktadır. Defol YÖK, Defol AKP İran’a Git şeklinde sloganlar atmaktadırlar.
-Gezi Parkı eylemlerinde kampüste hükümet aleyhine eylem yapan bir öğretim üyesi hakkında rektörlük, hocaya sahip çıkıp olayı kapatma yoluna gitmeyi tercih etmiştir.
-Yerleşke çok geniş olduğundan namaz kılmak sorun olmaktadır.
-Üniversite yerleşkesine girdiğiniz anda askeri kışladan daha fazla Mustafa Kemal resmi ile karşılaşıyoruz. Rektör bey senato toplantısında Nutuk ve Devrim Tarihi seçmeli ders olsun diyenlere ‘Bu dersler benim namus meselemdir’ diyerek sürekli olarak ulusalcı ve marjinal grupların taraftarlarına göz kırpmaktadır.
**
6 Mart’ta yazdıkları İKİNCİ MEKTUP…
-Rektör Rotary kulüpleri ile protokoller imzaladı. Ergenekoncu, ulusalcı ve Roteryan genel sekreterler ile çalıştı. (İsimler veriyor)
-Daima Ergenekoncu ve paralel yapı mensupları dekan ve müdür olarak atadı. (İsimler veriyor)
-Paralel örgütlenme ile ilişkili olarak bilinen (STK isimleri veriyor) gibi sivil toplum kuruluşları ile protokoller imzaladı, onlarla iletişimi sürdürdü.
-Kampüs içinde sürekli KESK ve İP üyeleri YÖK, AKP ve Cumhurbaşkanımız aleyhine eylemler yaptı, yönetim onları korudu, ödüllendirdi.
-Neredeyse hiçbir mütedeyyin kadrolaşma olmadı. Sadece paralel yapıdan öğretim üyeleri havuza dahil edildi.
-Fakülte binaları içinde mescit tahsisi talepleri reddedildi, namaz kılmak isteyen öğrencilere camiye gidin denildi.
-Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersinin adı Atatürk İlkeleri ve Devrim Tarihi olarak değiştirildi ve ulusalcı Ergenekoncu zihniyetle yazdırılmış kitap okutulmaya başlandı.
-Yönetimin yüzde 80’i ulusalcılardan, yüzde 20’si paralelcilerden oluşmaktadır.
Sendika.Org