Mersin’de düzenlenen Nükleere Hayır Mitingi’yle eş zamanlı olarak İzmir’de de ülkenin dört bir yanında kentlerin ve doğanın talanına karşı yürüyüş düzenlendi
Mersin’de düzenlenen Nükleere Hayır Mitingi’yle eş zamanlı olarak İzmir’de de ülkenin dört bir yanında kentlerin ve doğanın talanına karşı yürüyüş düzenlendi
Mersin’de düzenlenen Nükleere Hayır Mitingi’yle eş zamanlı olarak 13 Şubat’ta İzmir Doğa ve Kent Savunması’nın çağrısıyla kentine sahip çıkanlar İzmir’de Alsancak Sevinç Pastahanesi önünde bir araya geldi.
Doğa ve çevre örgütlerinden, tiyatro gruplarına ve İzmirli müzisyenlere kadar birçok topluluğun yan yana geldiği eyleme demokratik kitle örgütleri ve sosyalist partilerde destek verdi.
“Nükleere hayır”, “Nükleere inat yaşasın hayat” sloganlarıyla Alsancak ÖSYM binası önüne doğru yapılan yürüyüşte ülkenin dört bir yanında kentlerin ve doğanın talan edildiğine değinilerek, ege bölgesinde de bu saldırının yaşandığı belirtti. Yürüyüş boyunca taş ocaklarına, RES’lere ve nükleer santrallere karşı mücadele etmeye ve kentlerine sahip çıkmaya çağrıda bulunuldu.
Yürüyüşün sona erdiği ÖSYM binası önünde İzmir Doğa ve Kent Savunması adına Burcu Ovacık bir açıklama yaptı. Açıklamanın ardından eylem Ahura Ritim Topluluğu’nun dinletisiyle sona erdi.
İzmir doğa ve kent savunmasının çağrıcılığındaki eyleme destek verenler şöyle: Toplumcu Psikologlar, İzmir Müzisyenler Derneği ( İ.M.D), Yenikapı Tiyatrosu, Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu, Aliağa Çevre Platformu ( ALÇEP), Foça Çevre ve Kültür Platformu ( FOÇEP) Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi, Çevre Gönüllüleri Hareketi, Ege Çevre ve Kültür Platformu ( EGEÇEP), AKA-Der Ekoloji , Ahura Ritm Toplulugu, Ahura LGBTI, Halkevleri, Esp, Hdp
Açıklama metninin tam hali;
“Ülkemizdeki insan ve doğa karşıtı enerji politikaları, bütün coğrafyayı olumsuz etkileyen, tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Hükümetin sermayeyle el ele verip hukuku, bilimi, doğayı kenti, canlı yaşamını yok saymasının en somut örneklerinden biri; Sinop’ta ve Mersin’de yapılması planlanan Nükleer Güç Santralleri projeleridir. Enerjiye ihtiyacımız olduğu yalanlarıyla kirli enerji politikalarını hayata geçirmeye çalışan muktedirler, her yerde giderek yükselen bir direniş ve savunmayla karşı karşıya kalmaktadır.
Geçtiğimiz günlerde Aliağa’ya sessiz sedasız getirilen radyoaktif atık yüklü Kuito ile iyice ayyuka çıkan Aliağa’nın çöplüğe dönmesi, gemi sökümleri, santraller ve madenlerle Aliağa’nın yaşanmaz oluşu, bir başka kritik problem alanıdır. Gaziemir’de ortaya çıkan nükleer atıkların, Aliağa’daki gemi sökümü tesislerinden Gaziemir’e taşındığı tartışmaları ise, hala güncelliğini korumaktadır
İzmir’de, Sinop’ta, Mersin’de ve yurdumuzun hiçbir bölgesinde radyoaktif atık, nükleer santral istemiyoruz.
Birlikte yasam hakkımızı, yasam alanlarımızı, sağlığımızı, doğamızı savunalım. Mersin Akkuyu’da ve Sinop’ta yapılması planlanan Nükleer Santrale karşı çıkalım, Mersin ve Sinop halkıyla dayanışmak için sesimizi duyuralım. Türkiye Çernobil olmasın, Fukuşima olmasın.
Hükümetin insan karşıtı, doğa karşıtı, yaşam karşıtı sermaye yanlısı enerji politikalarını reddediyoruz. Yaşadığımız coğrafyanın, yerli/yabancı sermayeye altın tepside sunulmasına karşı ses çıkarıyoruz.
NÜKLEERE İNAT YAŞASIN HAYAT demek için, bütün yurttaşlarımızı coşkuyla akan bir nehir gibi meydanlara; omuz omuza, yan yana durmaya davet ediyoruz.”
İzmir Doğa ve Kent Savunması iletişim: facebook.com/izmirsavunmasi – izmirsavunması@gmail.com
Sendika.Org/İzmir