IŞİD vahşetine karşı İStanbul Tabip Odası sınır bölgesine gönüllü hekim çağrısı yaptı. Prof. Dr. Cem Terzi de beyin cerrahına ihtiyaç olduğunu ifade etti
İstanbul Tabip Odası, Kobanê’deki IŞİD saldırılarının ardından Suruç’a çok fazla yaralının gelmesi üzerine acil gönüllü hekim çağrısı yaptı. İMC TV’ye konuşan ve şu an Suruç’ta bulunan Prof. Dr. Cem Terzi de “Kobanê’den artık ölüler gelmeye başladı. Beyin cerrahına ihtiyaç var” ifadelerini kullandı
IŞİD çetelerinin Kobanê’ye girmesinin ardından çok sayıda yaralı bölgedeki hastanelere getiriliyor. IŞİD’in yarattığı vahşete karşı İstanbul Tabip Odası bölgedeki hastanelere gitmek üzere gönüllü hekim çağrısı yaptı. IŞİD’in saldırılarının yoğunlaşmasının ardından İMC TV’ye konuşan Prof. Dr. Cem Terzi de sınır bölgesindeki hastanelere çok sayıda yaralının getirildiğini ve hekime ihtiyaç duyulduğunu belirtti. İnsanların da barış talebiyle sokağa çıkmasını isteyen Terzi, Suruç Devlet Hastanesi’nde beyin cerrahının bulunmadığını ve acil ihtiyaç olduğunu kaydetti. Terzi, hastanelere çok sayıda yaralı sivilin getirildiğinin de altını çizdi. Suruç’ta sahra hastanesinin oluşturulması gerekliliğine de vurgu yapan Terzi, Diyarbakır’ın bölgeye 3 buçuk kilometre uzaklıkta olduğunu ve bunun yaralılar için çok tehlikeli olduğunu ifade etti. Suruç Devlet Hastanesi’nde ekipmana da ihtiyaç var.
İstanbul Tabip Odası’nın IŞİD vahşetine karşı hekimleri göreve çağırdığı gönüllü hekim çağırdığı açıklamada da şu ifadeler yer aldı:
Ortadoğu’nun ülkemizi de içine alan bölgesinde yüzbinlerce insan, emperyalist güçlerin radikal İslamcılar eliyle rejim değiştirme girişimlerinin mağduru edilmiş durumda. Bu politikalara destek çıkan AKP iktidarının siyasal-sosyal-ekonomik ve kültürel olarak iflas eden dış politikası, bu siyasal projeksiyonların öngörüsüzlüğü ve başarısızlığı ne yazık ki sadece kağıt üzerinde kalmıyor. Beraberinde açlık ve susuzlukla boğuşmak zorunda kalan, en temel sağlık gereksinimleri karşılanamayan milyonlarca insan ortaya çıkarıyor. IŞİD vb. insanlık dışı örgütlerin tecavüz ve katliamlarla dolu zulmünden kaçışan insanların dramını canlı yayınlarda hepimize izletiyor. Ülkemiz içine kaçışanlar, sınırlardan giremeyenler, kimin nereden saldıracağını bilemeden ortada kalanların büyük çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor.
Biz hekimler, gerek doğanın tahribatından ve gerekli önlemlerin alınmamasından kaynaklanan doğal afetlerde gerekse de politikacıların insanı yok sayan vahşi politikalarının yarattığı insanlık dramlarında sessiz kalamayız. Gözlerimizi kapayamayız. İnsanların hangi ırktan ya da hangi inançtan, hangi mezhepten olduğuna bakmaksızın, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere sağlık gereksinimi olanların yanında durmak gibi bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluk, ülkemizi IŞİD gibi insan öldürmeyi ibadet haline dönüştüren canilerle komşu haline getiren politikacılara ve onların politikalarına karşı bir tepkiyi ve duyarlılık yaratmayı da içermek zorunda.
Halen ülkemizde sayıları milyonları bulan Suriyeli sığınmacıların uyum-barınma, sağlık vb. sorunları toplumda yükselen ırkçılığa zemin hazırlarken; yanı başımızda IŞİD’in saldırılarından kaçışan başta Ezidi’ler olmak üzere yüzbinlerce insanın sınırlarımız içinde Silopi’ye geçerek ya da Şengal bölgesinde, Sincar Dağları’nda yaşama tutunmaya çalıştıklarını görüyoruz. AKP hükümetinin ilk dönem Suriyeli sığınmacılara gösterdiği çabayı da göstermiyor olması bu bölgede yaşanan sorunu bir insanlık dramı haline dönüştürüyor. Bugün, şu anda yüzbinlerce insan açlıkla ve kötü koşulların yol açtığı-açacağı sağlık sorunlarıyla boğuşur halde.
Emperyal projelerin ve IŞİD gibi onların kullanışlı ölüm makinalarının yarın hangi halkı mağdur edeceğini bilemediğimiz günlerden geçiyoruz. Bu nedenle bugün ve bundan sonrası için her türlü olumsuz senaryoya karşı hekimler olarak hazırlıklı olmalıyız.
Kendisini insanı yaşatmaya adamış bir mesleğin temsilcileri olarak; öncelikle yeni katliamların önüne geçmek için tüm toplumda duyarlılık oluşturulması ve mağdur edilenlerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için her türlü desteğin gücümüz ölçüsünde sunulması son derece önem taşımaktadır. Maddi ve ayni yardımlarımızla az da olsa “yaraya merhem” olmaya çalışmalı, ihtiyaç duyulduğunda hekim olarak gönüllü yardıma koşmalıyız! Bu nedenle İŞİD mağdurlarına sağlık yardımı sunmak için “gidiş zamanlaması ve süresi” birlikte kararlaştırılmak üzere “gönüllü hekim havuzuna” tüm duyarlı meslektaşlarımızın adlarını yazdırmalarını bekliyoruz.
Hekimin görevi hekimlik yapmaktır. 2014 Türkiye’si ve Ortadoğu’sunda hekim olmak bu katliamlara sessiz kalmamayı, yardıma koşmayı zorunlu kılar. Bu nedenle gerek temel yaşamsal ihtiyaçların karşılanması için gerekse de sağlık hizmetine katkıda bulunmak için bütün hekimleri göreve çağırıyoruz.
Gönüllü hekimlik başvurusu için tıklayınız.
Sendika.Org