Ey yurttaş! Adaletin, emeğin, hakkın, hukukun dürbünle arandığı ülkede olumlu hiç mi bir şey olmuyor? Elbet oluyor. Okulların özelleştirilmesi, satılması, yıkılması, imam hatipleştirilmesi ve ranta açılmasına “yetti artık, dur” deniyor. Şu an öğrenci, veli ve mahalleli olarak direnen okul sayısı “okuluma dokunma” diyerek bir bir artıyor. Ve giderek artacak da. “Okuluma dokunma” mücadelesinin içinde yer […]
Ey yurttaş! Adaletin, emeğin, hakkın, hukukun dürbünle arandığı ülkede olumlu hiç mi bir şey olmuyor? Elbet oluyor. Okulların özelleştirilmesi, satılması, yıkılması, imam hatipleştirilmesi ve ranta açılmasına “yetti artık, dur” deniyor. Şu an öğrenci, veli ve mahalleli olarak direnen okul sayısı “okuluma dokunma” diyerek bir bir artıyor. Ve giderek artacak da. “Okuluma dokunma” mücadelesinin içinde yer alan veli, öğretmen ve vatandaşların elbet bir istekleri var: “Eşit, bilimsel, parasız, laik eğitim.” Bu mücadelenin içinde olan tanıdık isimlerle karşılaşıyoruz: Avukat Can Atalay ve Halkevleri’nin eski başkanı, şimdiki GYK üyesi İlknur Birol.
Bu güzel mücadelenin meyvesinin alındığı önemli bir kazanım var. İlk göz ağrısı olan “Yeşilbahar Ortaokulu.” Yeşilbahar Ortaokulu’nun imam hatibe dönüştürülmesinin gündeme gelmesiyle öğrenci, öğretmen, veli, mahalleli ve sendikalar biraraya gelerek imza topladı. Kitle 25 Ağustos’ta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde güçlü bir direniş gösterdi ve okullarını kazandı.Okul öğretmenlerinden Özden Aras mücadelenin içinde olan isimdi.
5 Eylül 2014 tarihinde Selamiçeşme Özgürlük parkında Amfi Tiyatrosunun olduğu alanda “Yeşilbahar başlangıç mücadeleye devam” diyenler “Okuluma dokunma şenliği” düzenledi. Yoğun katılımın olduğu şenliğin sunuculuğunu Tiyatrocu Fırat Tanış ve Damla Özen Kılıçoğlu üstlendi. Hazırlanan video gösteriminin ardından İlknur Birol ve Can Atalay “Eşit, bilimsel, parasız, laik eğitim” vurgusu yaparak okul mücadelelerinin peşini bırakmayacaklarını söyledi. Şenliğe Metin Tapkı Band, Yazar-Şair Bilgesu Erenus, Kesmeşeker grubundan Cenk Taner, Kardeş Türküler’den Vedat Yıldırım, Diler Ebeperi, Oyuncu Mehmet Esen ve Tiyatrocu Hakkı Ergök katıldı. Şenlikte sık sık “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” ve “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları atıldı.
13 Eylül’de Okuluma Dokunma İnisiyatifi’nin çağrısıyla Kadıköy Boğa meydanından Yoğurtçu Parkı’na kalabalık bir yürüyüş düzenlendi. Yürüyüş sonrası Yoğurtçu Parkı’nda “okuluma dokunma” forumu gerçekleştirildi. Forumda bir koordinasyon kurulması kararı alındı.
Eğitim-Sen, Okuluma Dokunma İnisiyatifi, Yoğurtçu Parkı Forumu, Göztepe Dayanışması, İstanbul Kent Savunması, Sosyal Haklar Derneği, Uğur Mumcu/Milli Eğitim Vakfı öğrenci velileri mücadeleyi veren oluşumlardan bazıları.
Birçok şehirde, birçok okulda kararlı mücadele sürüyor. Ankara’dan İstanbul’a, Yeşilbahar’dan Sancaktepe’ye, Kartal’dan Beykoz’a, Çanakkale’den Soma’ya oradan Acıbadem’e ve daha nice yerlere. Bu güçlü mücadeleyi veren okulların ismini söylememek haksızlık olur.
1- Kadıköy Yeşilbahar Ortaokulu (İstanbul)
2- Kadıköy Kaptan Hasanpaşa Ortaokulu (İstanbul)
3- Şişli Talatpaşa Ortaokulu (İstanbul)
4- Küçükyalı Kadir Rezan Has İlköğretim Okulu (İstanbul)
5- Sarıgazi 60. Yıl Ortaokulu (İstanbul)
6- Beykoz Paşabahçe Ortaokulu (İstanbul)
7- Zincirlikuyu Selahattin Eyyubi Hamza Saruhan Ortaokulu (İstanbul)
8- Çekmeköy Vatan Ortaokulu (İstanbul)
9- Beykoz Defterdar Mehmet Bey Ortaokulu (İstanbul)
10- Soma Linyit Lisesi (Manisa)
11- Altındağ Atatürk Ortaokulu (Ankara)
12- Merkez Ortaokulu (Çanakkale)
Yeşilbahar ile edindiğimiz deneyim sonucu toplanılan imzalar ile Milli Eğitim Müdürlüklerinin önünde, okulların önünde güzel bir direniş sergileniyor. Bu kararlılık ve dik duruş ile okul sayıları artacak ve koordinasyon giderek güçlenecek. Acıbadem Ahmet Sani Gezici Lisesi bir kayıp olsa da diğer okullar adına büyük bir deneyim.
Velilerin ve inisiyatifin, mücadele alanında destek olacak daha fazla veliye, mahalleliye ve öğretmene hukuksal alanda destek olacak daha fazla eğitim sendikasına ve avukata ihtiyacı var. Sosyal medya ve basın alanında ise bizlere büyük iş düşüyor.
Okullarda öğretmen,öğrenci sayısı düşürülüp burası okul olmaz denilerek ya kapatılıyor ya da İmam Hatip’e dönüştürülüyor. Eşit, laik, parasız, bilimsel eğitim ise hak getire…
Okullarını yıktırmamak, kaybetmemek, imam hatip dayatmasına, ranta, özelleştirmeye hayır demek için daha neden bekleyesin Türkiye? Çocuklarına, yarınlarına vereceğin en güzel hediye bu olacak. Unutma artık kaybedecek zamanın ve bir sonraki kuşağa sorumluluk yükleme gibi bir lüksün yok. Bertolt Brecht’in sözünden yola çıkarak ya kurtuluşu hep beraber vereceğiz ya da karanlığa gömüleceğiz… “Yeşilbahar başlangıç mücadeleye devam…”
(Unutmamdan ya da bilmediğimden dolayı isimlerini yazamadığım mücadelesi verilen okullardan, mücadele veren oluşumlardan ve değerli insanlardan özür dilerim. Bu da benim ayıbım olsun. Saygılarımla…)
@ZKadioglu88