İHD İzmir Şubesi her hafta yaptığı gibi kayıplar için sokaktaydı. Her hafta bir kişinin kaybedilme hikayesini anlattan İHD’liler bu hafta İsmail Şahin’i anlattı
İHD İzmir Şubesi her hafta yaptığı gibi kayıplar için sokaktaydı. Her hafta bir kişinin kaybedilme hikayesini anlattan İHD’liler bu hafta İsmail Şahin’i anlattı
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi kayıplar haftası eylemi kapsamında bu hafta İsmail Şahin için eylem yaptı. 18 Ocak 1996’da kaybolan ve 18 yıldır haber alınamayan İsmail Şahin için adalet isteyen İHD’liler kayıpları tanıyan yetkililerin tanıklık etmesini isteyerek “İnsanlarımızın kaybedilmesine tanıklık etmiş sivil, asker tüm yetkililere sesleniyoruz. Susmayın, vicdanlarınızla yüzleşin, tanıklıklarınızı kamuoyuyla paylaşın” dedi. İHD’nin yaptığı ve İsmail Şahin’in kaybedilmesini anlatan basın açıklaması:
Bugün bir kez daha kayıplarımızın akıbetini sormak, kaybedenlerden hesap sormak için alanlardayız.
Her hafta anlatılan hikayeleriyle kayıplarımızı aramıza almaya, kaybedenlerden kaybettiklerimizin hesabını sormaya devam edeceğiz.
Bugünİsmail Şahin’i aramıza katacağız.
Evli ve iki çocuk babası olan İsmail Şahin Beyoğlu Belediyesinde temizlik işçisi olarak çalışıyordu. 18 Ocak 1996’da işe gitmek üzere sabah saat 06.00’da evden çıktı ve bir daha geri dönmedi. Aynı gün saat 11’de eşi Kiraz Şahin’i arayan bir kişi “İsmail eve geldi mi?” diye sordu. “Bir şey mi oldu, siz kimsiniz” diye soran Kiraz’a “hayır, bir şey yok” diyerek telefonu kapattı. Telefon eden kişi İsmail’in eniştesi İlyas Karaçayır’dı..
Aynı gün, İsmail’in evini arayan bir polis memuru İsmail’in babasına Karaköy karakoluna gelmesini söyledi. Babası karakola gittiğinde İsmail’in birlikte çalıştığı eniştesi İlyas Karaçayır ile çöp kamyonunun şoförü olan Muktelip Kalemköy’ün de orada olduğunu gördü.
Olaydan iki gün sonra Karaköy karakoluna çağırılan İsmail’in eşi Kiraz Şahin de orada İlyas Karaçayır ve Muktelip Kalemköy’ü gördü. İlyas Karaçayır’a: “Enişte, İsmail’in ölüsünü veya dirisini istiyorum” dedi. İlyas ve Muktelip’in birbirlerine bakıp ses çıkarmadıklarına tanık oldu. Karakol komiseri ise “Bunlar senin kocanın çobanı mı” diye Kiraz’ı azarladı.
Kaybolduktan birkaç gün sonra eşi Kiraz Şahin evde, mutfaktayken, küçük kızları Sibel koşarak geldi ve ağlayarak “Anne, babamı televizyonda gördüm, polisler dövüyordu.” dedi. Kiraz Şahin habere yetişememişti. Aynı akşam başkaları da görmüştü İsmail’i televizyon haberlerinde. İsmail Şahin’den alınan son haber bu olmuştu. Yıllarca meydanlarda eşinin bulunması için oturan Kiraz Şahin “Toprağını bile bilmiyoruz, hiç olmazsa mezarını bilseydik” demeye devam ediyor. Babaları kaçırıldığında Sercan 2 Sibel 6 yaşında idi. Aradan tam 16 sene geçti ve babalarının akıbetlerini sorarak büyüdüler meydanlarda.
İsmail Şahin’in ailesinin yaptığı tüm başvurular sonuçsuz kaldı. 18 yıldır ailesi İsmail’i arıyor.
Devlet, İsmail’in akıbetini etkili bir şekilde soruşturma yükümlülüğünü neden şimdiye kadar yerine getirmedi?
İnsanlarımızın kaybedilmesine tanıklık etmiş sivil, asker tüm yetkililere sesleniyoruz!
Susmayın, vicdanlarınızla yüzleşin, tanıklılıklarınızı kamuoyuyla paylaşın!
Bizler kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları olarak; bu topraklarda kaybedilen yüzlerce insanın faillerinin, “insanlığa karşı suç” işleyen sorumluların ortaya çıkarılmasını ve yargılanmalarını istiyoruz…
Bizler intikam peşinde değil, adaletin peşindeyiz!
Sendika.Org