Türkiye Gazeteciler Sendikası, Tayyip Erdoğan’ın Habertürk yöneticileri ile yaptığı konuşmalar ve gündemdeki medya-hükümet ilişkilerine dair bir açıklama yayımladı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Fatih Altaylı olmak üzere Habertürk TV yöneticilerine verdiği talimatla yeniden gündeme gelen medya-hükümet ilişkisi tartışılmaya devam ediyor. Farklı sivil toplum örgütleri baskıyı kınayan ve hükümeti eleştiren açıklamalar yaparken Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) medya çalışanlarına bir mesaj yayımladı.
Mesajını “Dert bizde, derman da bizde” başlığıyla yayımlayan TGS mesajda tüm medya çalışanlarına sansüre, baskıya, kovulmalara, tutuklamalara karşı dayanışmaya ve örgütlenmeye çağırdı.
TGS yayımladığı mektupta şunları dedi:
Meslektaşlarımıza açık mektup
Sorulamayan sorular, müdahale edilen yayınlar, baskılar, kovulmalar, tutuklamalar, hakaretler, eziyetler… Yoksulluk sınırını geçmeyen maaşımız da cabası. İtiraf edelim: Medya çalışanları hiç bu kadar kötü durumda olmamıştı…
Şimdi hazır tüm ülke medyanın durumunu konuşurken, “Ey iktidar! Hoşunuza gitmeyen bir soru sordu diye muhabiri tersleyemezsiniz, telefonla yayına müdahale edemezsiniz, işinize gelmeyen haberler yapan gazetecileri işten atamazsınız!” diye bir açıklama yapabilirdik. Peki, ne değişirdi?
“Mağdurum da mağdurum” lafı mizah malzemesi olmuşken, biz medya çalışanlarının sızlanmasını kim kale alır? Yerel seçime odaklanmış partiler mi? Medyaya yıllardır güvenmeyen yurttaşlar mı? Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığını zaten bilen uluslararası kamuoyu mu?
Çare biziz arkadaşlar. Dert bizde, derman da bizde…
Haberlerimiz sansürlenmeye çalışıldığında birlikte karşı çıkarak, bir arkadaşımız işten atılmak istendiğinde arkasında durarak, polis birimizi götürmeye kalktığında meslektaşımızı vermeyerek bir şeyleri değiştirebiliriz.
Yani ancak dayanışmanın gücüyle buradan çıkabiliriz.
İşte Sendika bu dayanışmanın aracı. Bu yüzden sloganımız #5N1K1Sendika.
‘Bir düşünün’ diyoruz, gerisi yanınızdaki arkadaşınızda ve 5n1k1s.org adresinde.
Sendika.Org