Adliye… Duruşmalara girme çıkma, dosyaları takip etme, beyan yazma ve sunma, olağan gözaltı takipleri içerisinde HSYK gündemi adliye koridorlarında hayatın olağan akışını çok da etkilemiyor açıkçası. Elbette Tahtakale’de bir döviz bürosunun ya da bir şirket yöneticisinin gündelik döviz kur değişikliklerini televizyon altyazılarından anlık takibi gibi de izlemiyoruz yer değişikliklerini, kararnameleri. Muhatapları ya da olası galipleri […]
Adliye… Duruşmalara girme çıkma, dosyaları takip etme, beyan yazma ve sunma, olağan gözaltı takipleri içerisinde HSYK gündemi adliye koridorlarında hayatın olağan akışını çok da etkilemiyor açıkçası. Elbette Tahtakale’de bir döviz bürosunun ya da bir şirket yöneticisinin gündelik döviz kur değişikliklerini televizyon altyazılarından anlık takibi gibi de izlemiyoruz yer değişikliklerini, kararnameleri. Muhatapları ya da olası galipleri / mağlupları bu şekilde takipte midir bilinmez.
Emniyet… Hayretle izlediğimiz yer değişikliği asıl burada. İfade için müvekkiliniz ile gittiğiniz karakolda “ben de daha şimdi (açık anlamı ile az önce) geldim” diyen karakol amiri, birimindeki memurları tanıma şansı dahi bulamadan yeni bir başka birimde kendisini bulan şube müdürleri derken ortalık allak bullak. Esprili bir tweet alıntısı yapalım; “emniyetteki yer değişikliği bu hızda sürerse, üç aya kadar herkes eski yerine dönecektir”.
Bizim köy… Açıkçası buralarda değişen bir şey yok. Toplumsal muhalefet ve muhaliflerin savunuculuğu kaldığı yerden devam. ÇHD’ye yönelik operasyonun bugün birinci yıldönümü. Bir yıldır tutsak meslektaşlarımız var. İstanbul’da henüz onların tutukluluk kararı verilmişti ki Ankara’da 24.01.2013 günü 4 meslektaşımız, avukatlık / savunma faaliyetlerinden ötürü toplamda 36 yıl 7 ay hapis cezası aldı. KCK üyeliği gerekçesi ile yıllardır dosyalarını takip ettikleri siyasal yargılamaların öznesi haline gelen avukatlar ise 23.11.2011’den bu yana tutsak.
Valiz toplayıp, boşaltma telaşından mıdır bilinmez bir süredir Emniyet ve Terörle Mücadele Şube (Siyasi Büro) birimlerinin muhalefete yönelik şafak operasyonları “haftalık olağan eski defterleri karıştırmalar” dışında hız kesti. (*) Evler basılıp, kitaplara el konulmayınca da gündem tartışacak zaman artıyor. HSYK değişiklikleri ve yetkilerin Adalet Bakanı şahsında toplanmasına dair avukat cenahından da çok şey söylendi, yazıldı. Lakin yukarıdaki husus göz ardı ediliyor: Giden iyi miydi de, gelenin süper yetkilerini tartışıyoruz. Bir başka deyişle, gidenden ne hak, ne hukuk, ne adalet gördük ki…
Egemenler arası köşe kapmaca süredursun, oyunun kenarında durup it dalaşından medet ummaksızın kendi işiyle meşgul olanların; yani solcuların, sosyalistlerin, yurtseverlerin, ezilenlerin, devrimcilerin; yani bizim, yani muktedirin daimi düşmanlarının bu çatışmada yer alacağı bir mevzi yoktur.
Söyleyeceğimiz söz bellidir : Siz birbirinizin pulunu kıra durun, kimi zaman zar tutun, kimi zaman taş çalın, ters düz fark etmez oyunun sonucu, siz kapışadurun hele…
Kazanan bizimle oynar !
* Av. Deniz Özbilgin
Toplumsal Hukuk
(Not) Bu yazı yazıldığı saatlerde İstanbul TEM Şube, Kağıthane’de “operasyon” için pusudaymış.