DEMOKRATİK TOPLUM KONGRESİ II. KÜRT KADIN BULUŞMASI SONUÇ BİLDİRGESİ

Özgürlük tarihinin yeniden yazıldığı Kürdistan coğrafyasında Kürt kadınları olarak yeni bir başlangıca tanıklık etmekteyiz. 40 yıldır her türlü bedeli ödeyen, mücadele eden Kürt halkı kapitalist moderniteye karşı demokratik moderniteyi yeniden inşa sürecinde öncülük görevini oynarken kadim Ortadoğu coğrafyası da Kürt kadını şahsında kadın yüzyılı olmanın filizlerini de bağrında taşımaktadır. Kürt meselesi nasıl ki uluslar arası bir meseleyken bu meselenin tarihsel analizi ebetteki Ortadoğu’nun tarihi ve güncel politik gelişmelerinden bağımsız ele alınamayacaktır. Tunus’ta halk isyanlarıyla başlayıp en son Suriye Rojava’sında 40 yıllık mücadelenin sonucu gelişen devrimle devam eden süreç, yine son olarak kuzey Kürdistan’da on bin tutsağın başlattığı tarihi açlık grevi direnişi ve her şeyden önce İmralı’da 14 yıldır yazılan destan demokratik kurtuluş ve özgür yaşam sürecini başlatmıştır. Artık daha fazla fikir, ideoloji ve demokratik siyasetin ön planda olacağı bu yeni dönem, Kürt halk önderi sn Abdullah Öcalan’ın Amed Newrozuna gönderdiği mesajında da belirttiği gibi ‘bu bir son değil yeni bir başlangıç ‘olacaktır.

14 Nisan 2013 tarihli DTK ikinci Kürt kadın buluşmasını yeni dönemi Kürt kadını cephesinden tartışmak, sürece müdahil olmak temasıyla demokratik özgür kadın hareketi ve demokratik toplum kongresi kadın meclisi çağrısıyla gerçekleştirmiş bulunuyoruz.

Toplantımıza 34 kurumdan 64 kadın arkadaş katılarak görüş ve önerilerini sunmuşlardır.

Toplantı devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşuyla başlarken aynı zamanda toplantımızda Paris katliamı,14 Nisan 2009’da gerçekleşen KCK operasyonları, Enfal ve Roboski katliamları da tekrardan kadının yazısız tarihinde mahkûm edilmiştir. Açılış konuşmasını DTK eş başkanımız Sn Aysel tuğluk yapmış olup açılış konuşmasından sonra toplantı gündemimiz olan ‘müzakere süreçlerinde kadınların rolü ve anayasal düzlemde kadınların taraf olması’ başlıklarıyla tartışmalar başlatılmıştır.

Gerçekleştirdiğimiz toplantıda öne çıkan görüşler, yapılan değerlendirmeler, ortaklaşılan noktalar ilk etapta bu süreci Kürt halk önderi sn Abdullah Öcalan’ın başlattığı ve başında olduğumuz müzakere sürecinin eşit koşullarda olmadığına yöneliktir. AKP’nin kendine göre bir çözüm ve müzakere süreci geliştirmek istediği en temel vurgulardan biriyken ulusal birlik etrafında Kürt kadınlarının bu sürece müdahil olmasına dönük iradi yaklaşımı toplantıya damgasını vurmuştur. akil insanlar komisyonunda kadın temsiliyetinin yetersizliği, süren askeri operasyonlar, inşası devam eden cezaevi ve karakollar, yeni korucu kadrosunun alınması, kadın cinayetlerinin her gün artması ve katillerinin korunması, doğanın ve ekolojinin tahrip edilmesi, Roboski ve ceylan önkol şahsında faili belli katliamların üstünün örtülmesindeki ısrarlı tutumu Kürt kadınları nezdinde AKP’nin sürece yaklaşımını göstermektedir.

Savaşın en büyük acısını yaşayan biz kadınlar olurken onurlu bir barışın teminatının yine kadınlar olacağı vurgulanmıştır. Bu temelde anayasa yapım sürecinde kadınların taraf olması, eşit temsiliyetin sağlanması ve kadına dönük ayrımcı, militarist ve cinsiyetçi politikalarla mücadele eden bir kadın politikasının yürürlüğe girmesi ve yasal güvence altına alınması esas ilke olarak benimsenmiştir. Yine kültürel kimliklerin tanınması, anadilin yasalarla güvence altına alınması ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi geldiğimiz süreç açısından artık bir zorunluluktur. Bu çerçevede Kürt kadınları olarak bu sürecin müdahili, yürütücüsü ve denetleyicisi olma kararlılığı toplantıda belirtilmiştir.

Savaşın yarattığı sonuçlardan, boşaltılan köylerden dolayı göç eden, üreticiyken tüketici haline getirilen yurttaşların yaşadıkları mağduriyetleri giderme sorumluluğunun devlette, bu süreci yönetme noktasında inisiyatifin kadınlarda olması gerektiği tespiti yapılmıştır. Yine geri çekilme sürecinde kadınların gerillanın güvenliğini alması, köye geri dönüşlerde yaşanabilecek olası sorunlarla mücadelede izleme komisyonları ve gerektiğinde bir eylem hattının planlanması karara dönüşen tartışmalardır. Ayrıca Kürdistan’daki tüm koruculara özelde de Dersim’deki kadın koruculara bireysel ve toplumsal vicdan çağrısı yapılırken korucuğun lağvedilmesine dair hükümetin bir tutum belirlemesi çağrısı Kürt kadınları olarak yapılmıştır.

Bu temelde aşağıda belirtilen kararlaşmalara varılmıştır:

1. Çözüm ve müzakere sürecinde akil kadınlar heyetinin oluşturulması, Kürdistanlı ve Türkiyeli kadınların ortak bir program çerçevesinde bu çalışmaları yürütmesi. Akil kadınlar heyetinin çalışma programı kapsamında
   A-Gözlemci müzakereci
   B- Paralel müzakereci
   C-Tanık müzakereci
   D-Danışman müzakereci komisyonlarının oluşturulması ve
   E-Anayasa yapım sürecine kadınlar olarak taraf olunması.
2. Köye geri dönüşlerde süreci takip edip denetleyecek ve kadının komünal ekonomi politikalarını hayata geçirecek bir komisyon toplantıda oluşturulmuş olup bu komisyonun çalışmalarına acilen başlaması.
3. Oluşturulacak heyetlerde gerilla ve asker ailelerini göçe maruz kalmış aileler cumartesi anneleri Roboski aileleri yıllardır ulusal cinsel sınıfsal inançsal kültürel mücadele vermiş LGBT bireyler, kadınlar ve kadın hareketleri bu sürecin aktif öznesi tespiti yapılmış olup Kürdistanlı ve Türkiyeli kadınlarla ortak bir mücadele hattı ve örgütlülüğünün tek çatı altında oluşturulması.
4. 4 Mayıs’ta yapılacak olan ‘Barış İçin Kadın Girişimi’nin düzenlediği kadın konferansına katılacak delegasyon toplantıda belirlenmiştir. DÖKH ve DTK kadın meclisinin çağrıcısı olacağı 3. Kürt kadın buluşmasına barış için kadın girişiminin temsili bir delegasyonla katılım çağrısı yapılmıştır.
5. Kürdistan’daki farklı etnik ve inanç gruplarının mevcut buluşmalara katılımının sağlanması için bir komite oluşturuldu. Bu komitede DTK ve HDK kadın meclisleri, SKM ve Tango Med görevlendirilmiştir.
6. Rojava’yı ziyaret etmek üzere bir kadın heyetinin oluşturulması kararlaştırıldı.
7. Roboskili ailelerle dayanışmak için bir günlük ziyaret kararı alındı.
8. Dersim’deki kadın korucuların koruculuktan vazgeçmeleri için içinde barış anneleri ve Meya-der’in de olacağı bir kadın heyetinin dersime gitmesi.
9. Dünyadaki diğer müzakere süreçlerinde kadınların deneyimlerinden yola çıkarak hakikatleri araştırmak amaçlı bir kadın komisyonunun oluşturulması.
10. Kadını savaş ganimeti olarak gören militarist zihniyetin gerçekleştirdiği taciz, tecavüz ve bir bütün kadın kırımının savaş suçları kapsamında ele alınması.
11. 28 Nisan’da BDP kadın meclisi kurultayı,11-12 Nisan’da da HDK kadın meclisi konferansına güçlü katılım kararı alınmıştır.

Son olarak ‘demokratik kurtuluş ve özgür yaşam’ şiarıyla acılarımızı yarıştırmak değil, demokratik çözüm ve barışın oluşması için öncü görevin kadınlarda olduğu, 21.yy.ın kadın özgürlüğü yüzyılı olacağı vurgulanarak büyük moral ve coşkuyla toplantımız sona ermiştir.

DTK KADIN MECLİSİ