Başka tür bir mesuliyet, iki kat ağır mesai. ‘Başkanvekili haletiruhiyesi’ diye bir şey var. KCK operasyonu onlara ‘hızlandırılmış kurs’ oldu.

Onlarca seçilmiş belediye başkanının, milletvekilinin de yargılandığı KCK ana davası Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürerken tam da KCK Van, Mardin, Nusaybin dosyalarının görüldüğü haftada, onlardan söz edince tevazuyla “Şimdi sırası mı?” diyecekler muhtemelen. Ama belki de tam zamanında, üzerine çok konuşmadığımız, buna fırsat kalmayan bir ruh halinden söz etmek istiyorum. Bir sabah uyanıyorsunuz ve başkansınız. Şöyle:

2009’da başlayan ve bugüne uzanan ‘KCK operasyonu’ kapsamında halen 30 BDP’li belediye başkanı tutuklu durumda. (Eski başkanlar ayrı…) Peki illerde, ilçelerde işler duruyor mu? Elbette hayır. Her tutuklu başkanın vazifesini bir vekil üstleniyor. Bu vekillerin hiçbiri Kürt siyasi hareketinin tamamen dışında isimler değil tabii. Ama bir sabah birden, üstelik tutuklanmış, siyaset yapmasına izin verilmeyen bir başkanın koltuğuna oturmak, seçilerek başkan olmaktan daha farklı bir tecrübe, çok büyük bir mesuliyet gibi geliyor bana.

‘İki-üç ay yaparım’

Başkanvekilleri arasında en genci olan Batman Belediye Başkanvekili Serhat Temel, bu ruh halini çok güzel tarif ediyor. Temel, 2009’da belediye meclisi üyesi olarak listeye giren bir makine mühendisiydi. Dünyası, hayatını kazandığı mühendislikten rock müziğe uzanan, belediyede de daha ziyade kültür-sanat komisyonlarında görev almaya hevesli bir insandı. O zaman 33 yaşındaydı.

Altı-yedi ay sonra Batman’ın sevilen Belediye Başkanı Nejdet Atalay tutuklandı. Atalay’la, ikisinin de mühendis olmasından kaynaklanan bir mesai arkadaşlığı, onu da aşan bir dostluğu vardı. Temel, yine de gözaltına alındıktan sonra onun ismini vekil olarak önermesine şaşırdığını söylüyor. Böylelikle “İki gün önce sen başkan olacaksın deseler, gülerdim” diyen Serhat Temel, belediye meclisinden bu kararın geçmesiyle başkan oluveriyor. Bugünden bakınca başka görünüyor ama o zaman kafasından geçen şu: “İki-üç aya iddianame çıkar, sonra da tahliye olur. İki-üç ay da yaparım bu işi”. Herkeste öyle bir hissiyat var o zamanlar. Aradan geçmiş üç seneden fazla bir zaman…

Rock’tan protokole

Önce mühendisliği bırakıyor, sonra bayağı ders çalışıyor. Mevzuatı, belediye yasasını hatmediyor, protokol nedir öğreniyor. Batmanlı ama belediye başkanvekili olarak aslında Batman’ı o kadar da iyi bilmediğini fark ediyor, şehrini öğreniyor. Yavaştan Kürtçe rock âleminden uzaklaşıyor, kaldırım, kanalizasyon, park peyzajı dünyasına geçiyor.

Sırtında, başkanın seçilirken sunduğu vaatlerin, her cezaevi görüşmesinde dostunu görmenin ötesinde hissettiği tedirginliğin ağırlığı var. Bunları şikâyet ederek değil, ona düşen bir görevi yerine getirirken zorlanışını çekinerek anlatıyor. Bütün başkanvekilleri için “İyi oldu, hızlandırılmış kurs aldık” diyor: “Bu operasyonları planlayanlar işlerin yürümeyeceğini düşünüyordu. Süreç şunu gösterdi: Siz binlerce çalışanını da alsanız, -ki aldılar- biz kendimizi bir şekilde var ederiz. Çünkü toplumsal zemini olan bir hareket bu. Bugün beni alsalar, işimi yapacak başka biri çıkacaktır.”

Zaman içinde tutuklanan başkanın yerine geçen başkanvekilinin de KCK kapsamında tutuklandığı vaki. (Tutuklu başkanvekili ve yardımcısı sayısı da 22) Temel, üç yıl önceki fotoğraflarına bakınca ne kadar yaşlandığını görüyormuş; gülerek söylüyor şimdi.

Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay dün mahkeme salonundaki sanık belediye başkanlarından biriydi.