Farkındayım, herkese gına getiren bir konu. “Bunca olan biten arasında yazacak şey mi bulamadın?” dedirtecek cinsten. Ayrıca, tekrar üzerine yazmayı gerektiren haber itibariyle de netameli. Yine de değinilmeli. Çünkü, ileride olabilecekleri sezdirtecek nitelikte. Haberi Fırat Haber Ajansı‘ndan aktarıyorum: “Hakkari Belediyesi, kentte büyük bir sorun haline gelen çöp sorununu temelden çözmek için çöpü özelleştirdi. Geçtiğimiz hafta […]
Farkındayım, herkese gına getiren bir konu. “Bunca olan biten arasında yazacak şey mi bulamadın?” dedirtecek cinsten. Ayrıca, tekrar üzerine yazmayı gerektiren haber itibariyle de netameli. Yine de değinilmeli. Çünkü, ileride olabilecekleri sezdirtecek nitelikte.
Haberi Fırat Haber Ajansı‘ndan aktarıyorum: “Hakkari Belediyesi, kentte büyük bir sorun haline gelen çöp sorununu temelden çözmek için çöpü özelleştirdi. Geçtiğimiz hafta Hakkari Belediyesi, Meclis salonunda yapılan ihale, 9 firmanın katılımıyla yapıldı. Yapılan ihalede, 9 firma arasında şartnamesi tutan merkezi Van’da bulunan, ENKA Temizlik Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi, Belediye’nin çöp ihalesini 6 aylığına 706 bin liraya aldı.”
Kısaca hatırlamakta yarar var. Özelleştirme, merkezi veya yerel yönetimlerin kamu adına mülkiyetine sahip olduğu, mal ve hizmet üreten kurumlarını ya da faaliyet alanlarını kapitalist şirketlere satmasıdır. Hem de bu kurumların asıl sahiplerine danışmadan, sormadan. Dünyanın her köşesinde son 30 yıldır yaşanan bu moda bize de musallat olmuş, AKP’nin de, CHP’nin de, her türlü liberal solcunun da damarlarında akan asil kan haline gelmiştir.
Eğri oturup doğru konuşalım. Solculuk kapitalizmin kendisinin tasfiyesi demektir. Özelleştirme ise kapitalistleşmemiş alanların kapitalistleştirilmesidir. İsteyen, özelleştirmeler yolu ile kapitalizmin genişletilmesine solculuk veya halk yararına faaliyet desin. Ben demem, demeyeceklerin de az olmadığını düşünüyorum.
Habere dönelim. Kürtlerin yoğun olduğu bölgelerin belediyelerine merkezi devletin her türlü baskıyı, bu arada mali baskıyı da reva gördüğünü biliyoruz. Parasal sıkıntılar yüzünden birçok bölge belediyesinin elinin kolunun bağlandığı da malum. Dolayısıyla, en temel belediyecilik hizmetlerinin aksadığı ve bu durumda sanki hiç suçu yokmuşçasına bölgeye seçim propogandasına giden AKP’lilerin sözkonusu aksamaları istismar ettiklerini de gören göz görüyor. Bütün bu olumsuzluklar Hakkari Belediyesi’nin kararı sözkonusu olduğu zaman kafamızı kuma gömmeyi gerektirmez.
Bu özelleştirme kararının bazı özelliklerinin altını çizelim. Yukarda en genel şekilde tanımladığımız özelleştirmede merkezi veya yerel yönetim özel sektöre sattığı kurum veya faaliyet alanı yoluyla para kazanır. Oysa, çöp toplama gibi bir faaliyet özelleştirildiğinde belediye para kazanmamakta, para harcamaktadır. Öyle ya, özel şirket çöp toplama faaliyetini hayır için yapacak değildir. Bir para karşılığında, hem de kâr edebileceği bir meblağ kendisine ödendiği zaman bu faaliyeti yerine getirmeyi üstlenecektir. Bir başka şekilde söyleyecek olursak, bu özelleştirme kararı ile belediye eskiden vatandaşlarına verdiği bir hizmeti meta biçiminde özel bir şirketten satın almaya karar vermiş olmaktadır.
Bu kararın ekonomik rasyonalite bakımından savunulması genellikle maliyet karşılaştırması ile yapılır. Belediye, kendisinin üstlendiği çöp toplama faaliyetinin maliyetinin özelleştirme sonrası şirkete ödeyeceği miktardan çok daha fazla olduğunu öne sürerek kendini savunabilir. Bu özgül durumda da, Hakkari Belediyesi çöp toplama faaliyetinin 6 ayda kendisine 706 bin TL’den çok daha fazlaya mal olduğu için özelleştirmeyi tercih ettiğini söyleyebilir. Bu da, 706 bin TL veya daha az harcayarak bu faaliyetin belediyece yürütülmesinin imkânsız olduğunu söylemekle birdir.
Konunun maliyet hesapları karşılaştırmasını aşan boyutları olduğunu ayrıca vurgulamaya gerek yok. Nasıl bir dünyada yaşadığımız ortada. Metalaşmamış ne kaldı ki? Belki, ekonomik rasyonalite adına, hem de “temelden çözüm” iddiası ile çöp toplama özelleştirmesine de bu kadar şaşmamak gerekiyor. Belki de, şaşmak, hatta telaşa kapılmak. Özelleştirmeci olmak ya da olmamak; karpuz misali, seç seç, al!