Çorum’un Osmancık ilçesine bağlı İnal Köyü halkı, tarım arazilerinin yok edilmesi ve köyde yaşayan canlıların hayatlarının tehlikeye atılması ile sonuçlanacak ‘kalker ocağı ve kırma tesisi’ projesine karşı ayakta. İnal Köyü Yok Olmasın Platformu, daha önce Kargı Barajı’nın kurulması nedeniyle pirinç tarlalarının istimlak edildiğini hatırlatarak, artık köylerine sahip çıkacaklarını belirtiyor. Platform, köyleri ve yaşam hakları için […]
Çorum’un Osmancık ilçesine bağlı İnal Köyü halkı, tarım arazilerinin yok edilmesi ve köyde yaşayan canlıların hayatlarının tehlikeye atılması ile sonuçlanacak ‘kalker ocağı ve kırma tesisi’ projesine karşı ayakta.
İnal Köyü Yok Olmasın Platformu, daha önce Kargı Barajı’nın kurulması nedeniyle pirinç tarlalarının istimlak edildiğini hatırlatarak, artık köylerine sahip çıkacaklarını belirtiyor. Platform, köyleri ve yaşam hakları için 30 Nisan’da İnal Köyü’nde bir miting gerçekleştirecek.
İnşaatı için ruhsat verilen ocak, köylülerin sebze ve meyvelerini yerleştirdiği bahçelerine yaklaşık 200 metre uzaklıkta ve Türkiye’de çok nadir bulunan ardıç ağaçlarının bulunduğu bölgede yer alacak. Köylüler ayrıca tarihi kalıntıların yoğun olduğu bölgede, arkeolojik kazılar yapılmasını beklerken, yaşam alanlarına saldırı yapılacağı haberi aldıklarını söylüyor.
Tesisin çevre tahribatı yaratacak olmasının yanı sıra, köyde herhangi bir sağlık ocağı veya hastane olmadığı için olası iş kazalarında, köylülerin patlatılacak dinametler ve yuvarlanan taşlar nedeniyle görecekleri zararlarda sağlık yardımına ulaşmasının neredeyse imkansız olduğuna dikkat çekiliyor.
Belgeleri veren iptal etmesini de bilir
Köylüler seçim döneminde halkın sorunlarını çözmek istediklerini söyleyen adaylara ve partilere 30 Nisan’da köylerinin yok olmaması için seslenecek. İnal Köyü’nde yapacakları mitingde, tekrar “Bu ruhsatın iptal edilmesinde yardımcı olun. Bu belgeleri veren kurumlar iptal etmesini de bilirler. Masa başında yer görülmeden verilen bu izinler iptal edilsin köyümüze dokunulmasın. Biz kanun dışı bişi istemiyoruz. Her canlı gibi yaşam hakkımızı istiyoruz. Yaşam mahallimize dokunulmasını istemiyoruz” diyecek.
Sendika.Org