Polis postallarının altında ezilen genç kız, yaşananları anlattı

Dün neredeyse tüm gazetelerin birinci sayfasında o vardı.
Polis postallarının altında canhıraş bağırıyordu. 22 yaşındaki Işıl Kurt, birçok arkadaşıyla birlikte polisten dayak ve gaz yedi. Tek derdi ise Başbakan’a öğrenci
taleplerini içeren bir dosya vermekti..

“6-7 polis üzerime bastı, tekmeledi. Başıma cop yedim. O an can havliyle hiç acı hissetmedim. Ama vahşetin boyutunu sabah gazetelerde kendimi görünce anladım”

TÜRKİYE önceki gün polisin Başbakan Erdoğan’ın rektörlerle
yaptığı toplantıyı protesto etmek isteyen öğrencilere yaptığı müdahaleyi konuştu. Beşiktaş Kabataş’ta bir araya gelen ve Dolmabahçe’ye gidip Başbakan Erdoğan’a “Gençliğin Gelecek Sorunu ve YÖK’teki Değişim Politikaları” adlı belgeyi iletmek ve oturma eylemi yapmak isteyen Genç-Sen üyesi öğrenciler biber gazı sıkılarak darp edilmiş ve yaka paça gözaltına alınmışlardı.

Dün tüm gazetelerin birinci sayfasında ise Eskişehir
Osmangazi Üniversitesi İşletme Fakültesi öğrencisi Işıl Kurt vardı.

Polis postallarının altında ezilen genç kız, yaşananları VATAN’a anlattı:

Sadece dosya verecektik
“Biz hazırladığımız ‘Gençliğin Gelecek Sorunu ve YÖK’teki Değişim Politikaları’ adlı yazıyı Başbakan’a iletmek
için Dolmabahçe’ye gitmeye çalıştık. Hazırladığımız
çalışmanın hiç değilse görevli biri tarafından alınıp, Erdoğan’a okunmasını istedik.

Amacımız öğrencilerin talebini iletmekti. Ancak hala şokunu yaşadığımız bir saldırıya uğradık. Sabah gazetelere bakınca kendimi yere yatılmış ve darp edilir halde görünce, vahşetin büyüklüğünü esas o zaman anladım. O an oradan
kurtulma havliyle çok fazla bir şey anlamıyorsunuz ama sonrasında ağrılar ve vücuttaki izler çok şey anlatıyor.”

‘7 saat araçta beklettiler’
“Polis bize Dolmabahçe meydanına gelin orada konuşalım dedi.
Oraya kadar yürüdük. Birden karşımıza geçtiğimiz
günlerde de 1 Mayıs’ta orantısız güç kullandığı için ifade
veren İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Gökhan Özsavaş çıktı. Çevik Kuvvete parmağıyla işaret ederek emir verdi ve bulunduğumuz kortejin sol tarafına saldırdılar. Kendisi hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Biz sadece dosyayı iletmek isterken saldırıya uğradık. Ben önce geriye doğru kaçtım. Ardından arkadaşlarımızı gözaltına aldıklarını görünce onlara doğru koştum. Ama yapılacak bir şey olmadığını görünce tekrar diğer ekibe doğru yöneldim.

O esnada bir arkadaşımın çenesinden kan geldiğini gördüm
ona yardım etmeye çalışırken polis sırtımdan çekti ve dizlerimin arkasından bastırarak yere yatırdı.

Ardından 6-7 polis üzerime bastı ve tekmeledi. Çeneme bastılar çenemde ezilme var. Kaburgamdan bastırdılar başımı birkaç kez copladılar. Tekmelediler. Her yerimden darbe aldım. Ardından gözaltına alındım ve 13 arkadaşımla tam 7 saat Karaköy Polis Merkezi önünde otobüste bekletildik.

Otobüsün perdelerini çektiler, ışıklarını kapadılar ve içeride konuşmamıza bile izin vermediler. Tek tek ifademizi almak istediler ama susma hakkımızı kullandık akşam 8
gibi 3 arkadaşımız hariç hepimizi bıraktılar.”