Geçen pazartesi Star televizyonundaki Arena programında Uğur Dündar, konuğu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’a “Niçin Türkiye 26 yıldır terör örgütünü yok edemedi?” şeklinde bir soru sordu… Orgeneral Başbuğ şu cevabı verdi: “Şimdi 26 yılda, 30 bin teröristi etkisiz hale getiriyorsunuz, 10 bin de yaralı, teslim olan var. Toplam 40 bin. Örgütün dağ kadrosu yıllara göre […]
Geçen pazartesi Star televizyonundaki Arena programında Uğur Dündar, konuğu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’a “Niçin Türkiye 26 yıldır terör örgütünü yok edemedi?” şeklinde bir soru sordu…
Orgeneral Başbuğ şu cevabı verdi:
“Şimdi 26 yılda, 30 bin teröristi etkisiz hale getiriyorsunuz, 10 bin de yaralı, teslim olan var. Toplam 40 bin. Örgütün dağ kadrosu yıllara göre değişiyor, ortalama 6 bin diyoruz, en fazla 10 bine çıktı. Şu anda 4 binler civarında. Ortalama 6 bin dersek, 30 bini 6’ya bölerseniz, 5 bin çıkıyor. Matematiksel olarak baktığımızda 26 yılda, güvenlik kuvvetleri 5 defa bu PKK terör örgütünü bitirmiş. Bu bir tespittir…”
Mamafih, trajikomik bir tespit bu…
Yaptığınız “kelle aritmetiği”ne göre PKK’yi bitiriyorsunuz, bitiriyorsunuz, bitiriyorsunuz… Toplam ölü PKK’li sayısı, tahmini canlı PKK’li sayısına bölünüyor; sonuç, PKK’nin 26 yılda kaç kere bitirildiğini söylüyor.
Dağ kadrosundaki canlı PKK’li sayısı ortalama 3 binler seviyesinde olsaydı, bu kelle aritmetiğine göre PKK’yi 5 değil 10 kere bitirmiş olacaktınız.
PKK’yi ne kadar çok sayıda bitirmişseniz, görevinizi yapmakta o kadar başarılı mı olmuş sayılacaktınız?
Peki, PKK’yi böyle hep bitiriyorsunuz, bitiriyorsunuz; nasıl oluyor da hep yenisi çıkıyor? Çok basit ve doğru bir cevabı var bunun. Üstelik muhatabı tek başına TSK değil… 2000’li yıllarda artık siyaset sınıfı, medya ve Türk toplumu da bu sorunun muhatabıdır. Kürt sorunu çözülmediği için PKK’yi biteviye bitiriyorsunuz.
Bu halinizle mitolojideki “Sisyphos efsanesi”ni hatırlatmaktasınız. Tanrılar tarafından her gün dev bir kayayı sırtında bir dağın tepesine taşımakla cezalandırılmış Sisyphos’u… O kaya her seferinde aşağı yuvarlanacak ve zavallı Sisyphos o kayayı ertesi gün yine zirveye çıkaracak… Hayatının sonuna kadar. Şikâyet etmeden. Biteviye bir uğraş, dolayısıyla felsefi manada absürd (saçma) bir durum.
PKK’yi bitirmekten başka bir şey yapmadığınız için Kürt sorununu çözmenin politik, ekonomik ve manevi maliyeti her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Hem Türkler hem de Kürtler için…
Bu iddiayı, verdiğiniz ölü ve canlı PKK’li sayılarından hareketle, başka bir “kelle aritmetiği” yaparak destekliyorum.
PKK’nin “dağ kadrosu”ndan ölü ve yaralı olarak “etkisiz hale getirilenlerin” sayısı 40 bin… Dört bin kişi de dağda; toplam 44 bin.
Bu insanların aileleri var. Kürt aileleri hem geniş hem de sayıca kalabalıktır. Bu sayıyı mesela 30’la çarpın. Bir milyon 320 bin rakamını elde edersiniz. Bir milyon 320 bin, öfkeli, küs, yabancılaşmış insan…
Bu 44 binin üzerine 90’lı yıllardaki faili meçhul sayısını ekleyerek 30’la çarpın; rakam büyür. Boşaltılmış köylerin kent varoşlarında sefalete mahkum edilen insanlarının mağduriyet duygusunu ekleyin, rakam yine büyür. PKK 26 yılda 5 defa bitirilirken büyümüş olan, Kürt sorunudur.
Bu arada, hakkaniyetli olmak adına konuşalım; TSK, PKK’yi en az bir kez yenmiştir. “PKK, dağlarda silahlı gezen ve insan öldüren, dolayısıyla devlet otoritesini tesis etmek adına safdışı bırakılması gereken” yasadışı bir unsursa, işte bu PKK’yi 90’ların ikinci yarısında askeri bakımdan yenmiştir TSK…
Bedeli ağır olmuştur ama görevini yerine getirmiştir; ancak 80 ve 90’lı yıllar boyunca TSK’nın Kürt sorunu üzerindeki vesayeti, siyasetin, medyanın ve üniversitelerin görevini yapma potansiyelini ortadan kaldırmıştır. O görev, Kürt sorununu çözmek için kamuoyunu ikna etmek, siyaset geliştirmek, özgür tartışma ortamı yaratmak ve araştırmalar yapmaktı. Orgeneral Başbuğ “PKK şanslı bir örgüt” diyor. Bence de şanslı. Ama PKK’nin şansı “konjonktür tanrıları”nın her dara düştüğünde ona el uzatması değildir. En başta Türkiye’deki askeri vesayettir; sonra ‘terörün’ bitmesini istediği halde Kürt sorununun çözülmesini istemeyen Türk toplumudur. Böylece modern çağın Sisyphosları oluyoruz.
Şimdi Kandil’e gidip PKK’yi yine bitirecekler. Çünkü kendilerine başka seçenek bırakmıyorlar.
Ve Kürt sorunu daha da büyüyecek.