Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğrenci Kolektifi derelerine sahip çıkan, suyun talanına izin vermeyen Karadenizlilerle buluşacak KTÜ Öğrenci Kolektifi, 18 Nisan günü, Rize’nin Fındıklı İlçesi’ne gidecek. Burada, hidroelektrik santrallerine karşı mücadele eden ilçelilerle buluşacak olan üniversiteliler temiz bir çevre mücadelesi için Fındıklılılarla deneyimlerini paylaşacak. Tiyatro, müzik gibi etkinlikler de yapcak olan üniversiteliler, yaz ayları boyunca da […]
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğrenci Kolektifi derelerine sahip çıkan, suyun talanına izin vermeyen Karadenizlilerle buluşacak
KTÜ Öğrenci Kolektifi, 18 Nisan günü, Rize’nin Fındıklı İlçesi’ne gidecek. Burada, hidroelektrik santrallerine karşı mücadele eden ilçelilerle buluşacak olan üniversiteliler temiz bir çevre mücadelesi için Fındıklılılarla deneyimlerini paylaşacak. Tiyatro, müzik gibi etkinlikler de yapcak olan üniversiteliler, yaz ayları boyunca da Karadeniz’de HES’lere, suyun talanına karşı mücadele eden Karadeniz köy ve kasabalarına gidecek. Gittikleri yerlerde bilgilendirme çalışmaları yapacak olan üniversiteliler, Karadeniz’de doğaya ve derelerine sahip çıkan Karadenizlilerin mücadelesine ortak olacak.
“Üniversitelilerin sesini Karadeniz vadilerindeki köylülerin sesiyle birleştirmeye gidiyoruz” diyen üniversiteliler yapacakları çalışma ile ilgili bir de bildiri yayımladı. Bildiride, Karadeniz bölgesinde kurulacak HES’lerin başta bölge halkının olmak üzere oradaki bütün canlıların hayatını olumsuz etkileyeceği söyleniyor. Üniversiteliler, enerji elde etmek için, dalga, rüzgar ve güneş gibi kaynaklar varken çok sayıda HES yapılmasının ve suyun kullanım hakkının 49 yıllığına kapitalist şirketlere verilmesinin yoksulların suya erişimini engelleyeceği, insanların suyu para vererek satın almak zorunda bırakılacağını da ifade ediyor.
“HES’lere karşı mücadele aynı zamanda halkın suya sahip olma mücadelesi; suyun yerli ve uluslarası şirketlere peşkeş çekilmemesi mücadelesidir.” diyen üniversitelilerin kaleme aldığı bildiride HES’lerin zararlarına dair şu örnekler veriliyor:
* Yüzey suyunun doğal akışının kesilmesi; nehir ve derelerin yollarını değiştireceği için yüzey suları kuruyacaktır.
* Baraj projelerine onay almak için devreye sokulan muazzam büyüklükteki fonlar yerelde yolsuzlukların alıp başını gitmesine neden olacaktır.
* Su biriktirilen alanlar metan gazı oluşumuna yol açarak küresel ısınmaya katkıda bulunacaktır.
* Dağlardaki heyelan sayısındaki artış: Suyun baraj ve su biriktirme bölgelerinden sızması kaya-toprak yapısının orijinal bileşimini bozduğu için toprak kaymaları artacaktır.
KTÜ Öğrenci Kolektifi’nin bildirisi için tıklayınız
Sendika.Org