Sakarya Caddesi’nin lokanta-alışveriş merkezli her cumartesi kalabalık ara sokakları dün Anadolu’nun her yerinden gelmiş işçileri, TEKEL işçileri ile dayanışmak isteyen yeni on binleri ağırladı. Çok uzun yıllardır korkutulmuş halkımız, hakları için direnenleri destekleseler de, hak eylemleri, direnişlerinden uzak durur, başlarına bir şeylerin geleceğinden korkarlar. TEKEL işçileri 68 gündür süren direnişleri ile Sakarya esnafının, Ankaralıların bu […]
Sakarya Caddesi’nin lokanta-alışveriş merkezli her cumartesi kalabalık ara sokakları dün Anadolu’nun her yerinden gelmiş işçileri, TEKEL işçileri ile dayanışmak isteyen yeni on binleri ağırladı.
Çok uzun yıllardır korkutulmuş halkımız, hakları için direnenleri destekleseler de, hak eylemleri, direnişlerinden uzak durur, başlarına bir şeylerin geleceğinden korkarlar.
TEKEL işçileri 68 gündür süren direnişleri ile Sakarya esnafının, Ankaralıların bu korkularını silmekle kalmamışlar, Anadolu’nun her renkten, her kimlikten önyargı duvarlarını, işçi hakları savaşımı ekseninden kırmışlar.
TEKEL işçileri direnişçileri ile Ankara buluşmasını örgütleyen 4 sendikal konfederasyonun yöneticileri dün sabah Türk-İş Genel Merkezi’nde buluştuklarında biraz gergindiler.
Katılım öngörülenden fazla, çok kimlikliydi. Sendikal ağırlık güvence sayılsa da, marjinalleri de içinde buluşturan, gençlik, siyasal örgütlenmeleri yürüyüşlerde de disiplin altına almak güçtü…
En iyisi çok kısa “hoş geldiniz” seslenişleri ile yetinmek, kaynaşmayı doğal akışına bırakmaktı. Kimi sokak kavşaklarında slogan sesleri, müzik yayını yapılan araçlar… Bir de TEKEL direnişçi işçi çadırlarının sokaklarında kalabalığın giriş-çıkışında izdihamı önlemeye çalışan görevliler; zaten Ankara dışından gelenler, çadır önlerinden camileri ziyaret eder gibi slogansız, sessiz, saygıyla geçiyorlar.
Kalabalıkta içeriye girenler çıkmak bilmeyince, diğerlerine gözleriyle, sevgi, saygıyla selamlaşmak kalıyor…
Derme çatma çadırlara direnen işçiler gibi konukları da bir şeyler katmışlar. Anadolu hak arama, başkaldırı, mizah kültürünün bileşkesi izler ilgi ile okunuyor, tepki veriliyor, fotoğrafları cep telefonlarına kaydediliyor.
Gün boyu gruplar halinde Türkiye’nin her yerinden gelen sendikal, siyasal, demokratik, kültürel örgütlenmelerin, sanatçıların kimilerinin adlarını vermek, diğerlerine saygısızlık olacak. Beni en çok etkileyen, kendiliğinden oluşan büyük kaynaşma…
Tek Gıda-İş Başkanı Mustafa Türkel konuklarına hoş geldiniz seslenişini yaparken boşuna “20 Şubat 2010 Sakarya Meydanı’nı unutmayın” demiyor, Anadolu çoban ateşlerinin buluşmasından sözü açmıyordu. Kitlelerden hemen “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Halka bitmedi daha yeni başlıyor”, “Al, al, al, çal, çal, çal, AKP 4-C’yi al başına çal” yanıtları geliyordu…