Bilindiği gibi Turgut Özal döneminde devlet eliyle zenginleştirilen Halis Toprak’ın şirketlerine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) el koydu. Bu olay, sermaye içi dengelerde yaşanan değişime ve bu değişim sürecinde iktidarın oynadığı role dair önemli bir örnek oluşturdu. Kendisine ait olan Toprakbank batınca 2001 yılında TMSF’ye devrolmuş, Halis Toprak TMSF ile 2004’te borçlarını ödemek için protokol […]
Bilindiği gibi Turgut Özal döneminde devlet eliyle zenginleştirilen Halis Toprak’ın şirketlerine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) el koydu. Bu olay, sermaye içi dengelerde yaşanan değişime ve bu değişim sürecinde iktidarın oynadığı role dair önemli bir örnek oluşturdu.
Kendisine ait olan Toprakbank batınca 2001 yılında TMSF’ye devrolmuş, Halis Toprak TMSF ile 2004’te borçlarını ödemek için protokol imzalamıştı. Geçtiğimiz günlerde yoprak’ın mallarına ve şirketlerine el konulmasının gerekçesi bu protokolün şartlarına uyulmaması olarak ifade edildi. Toprak Holding’in merkez binasının AKP’ye yakınlığı ile bilinen Çalık grubuna “değerinin altında” fiyata satılması, Tayyip Erdoğan’ın ABD’de okuyan çocuklarına burs veren Remzi Gür’e ise İstinye’de bulunan Aslanlı Köşk’ün beşte bir fiyatına peşkeş çekilmesi, operasyonun arka planında AKP’nin kendisine yakın sermaye gruplarını besleme planı olduğunu gösteriyor.
Bir dönemin en zenginlerinden olan, devlet ihalelerini alan faaliyet yürüttüğü alanlardaki rakipleri çeşitli devlet operasyonlarıyla saf dışı edilen, devlet üstün hizmet madalyalarıyla ödüllendirilen Halis Toprak kimdir?
Özal döneminde ‘fabrikatör’ olan ‘toprak ağası’
Halis Toprak iş hayatına Adana’da ticaret yaparak başladı. 1977’de İstanbul’da Toprak İnşaat’ı kurarak, inşaat malzemeleri üretmeye başladı. Toprak Grubu, Turgut Özal’ın çeşitli sektörlerde oluşmuş tekelleri kırması yolundaki telkinlerine uyarak inşaat sektörünün ardından seramik, vitrifiye, kâğıt, demirdöküm, sağlık ürünleri, enerji, polyester iplik ve yağ üretimi alanlarında, bir yandan da ticaret sektöründeki faaliyetleri ile genişledi. Devlet destekleriyle serpilen Halis Toprak, 1998 yılında ekonomiye katkıları nedeniyle Devlet Üstün Hizmet Madalyası aldı. Toprak Grubu’na bağlı şirketlerin faaliyet gösterdiği ve son operasyonlarla Çalık grubuna verilen Toprak Center ise 1999 yıllında kullanılmaya başlandı.
1992 yılında Toprakbank’ı kuran Halis Toprak, bankada biriken mevduatları Toprak Grubu’nun yatırımları için kullanmaya başladı. 2001’de yaşanan krizin ardından Toprakbank’ın iflas açıklaması üzerine banka borçlarıyla beraber TMSF’ye geçti. Borçlarını ödemesi ile ilgili TMSF ve Toprak Holding arasında 2004 yılında protokol imzaladı. Protokole göre Toprak Grubu 2005’ten başlamak üzere TMSF’ye olan toplam 453 milyon dolar borcunu, 10 yılı anapara 2 yılı faiz olmak üzere 12 yılda ödemeyi kabul etti. Ancak protokolde yer alan bazı gayrimenkuller üzerine ipotek konulamayınca protokol iptal edildi. 2008 yılında yapılan ek protokolle faizlerle iyice şişmiş borçları ödemesi istenen Toprak Grubu, toplam 500 milyon dolara ulaşan borcunun taksitlerini ödemeyince şirketlerine ve mallarına TMSF tarafından el konuldu. Toprak Grubu avukatları ise yaptıkları yazılı açıklama da yapılan işlemin hukuk dışı olduğunu iddia etti. Avukatlar, bu hacizlerin amacının, 140 milyon lira ekspertiz değeri olan İstinye Aslanlı Köşk’ü işadamı Remzi Gür’e 23,8 milyon liraya, 153 milyon lira ekspertiz değeri olan Toprak Center’ı Çalık grubuna 88 milyon liraya devrinin sağlanması olduğunu savundu.
Bu operasyonla devlet tarafından zenginleştirilmiş bir sermaye grubu gene devlet tarafından tasfiye edilmiş oldu.
AKP kendi sermayesini yaratıyor
Her dönem siyasal iktidarlar kendi zenginlerini yaratmıştır. Siyasal iktidara sahip olanlar iktidardaki durumlarını güçlendirmek için kimi sermaye gruplarıyla iç içe geçmiş, bu sermaye grupları devlet ihaleleri yoluyla zenginleştirilmiş, başka şirketlerle mücadelelerinde önleri açılmıştır. İktidardaki partiler, ‘yandaş sermaye grupları’na ‘rekabet gücü’ kazandırmışlardır. Kendisinden öncekiler gibi AKP’de hem siyasal eğilimleri hem de çıkarları itibari ile kendisine yakın grupları desteklemiş ve zenginleşmelerine ön ayak olmuştur. AKP kendi yanaş sermaye gruplarını palazlandırıp, muhalif grupları tasfiye ederken TMSF’yi en verimli şekilde kullanmış, TMSF aracılığı ile tasfiye ettiği grupların mal varlıklarını ve şirketlerini kendisine yakın gruplara aktarmıştır.
AKP’nin palazlandırdığı sermaye grupları
Çalık Holding: 1982 yılında ilk tekstil fabrikasını kurarak iş hayatına başlayan Ahmet Çalık yönetimindeki Çalık Holding, AKP’nin iktidara geldiği 2004 yılına kadar ortalama bir holding olarak iş yapmaya devam etti. Holding, 2004 yılında AKP iktidara geldikten sonra palazlandı. Enerji ve inşaat alanında yapılan ihalelerde büyük başarılar kazanan Çalık, TMSF’nin el koyduğu ATV-Sabah’ın da dahil olduğu Turkuaz Medya şirketini TMSF’den satın aldı. Arnavutluk’ta banka satın alan, Irak Kürdistan’ında enerji ve inşaat işleri yapan Çalık Grubu, önceleri bir yatırım bankası olan Çalıkbank’ı 2008 yılında mevduat da toplayan Aktif Bank haline getirerek finans sektörüne de girdi. Tayyip Erdoğan’ın Putin ve Berlusconi ile bir araya gelerek imzaladığı Mavi Akım Projesinde, inşaatı kendilerince yapılan Samsun – Ceyhan boru hattına petrol verme sözü aldı.
Koza İpek Grubu: Koza ipek grubunun sahibi Akın İpek 50 yıldır matbaa sektöründe iş yaparken, 2004 yılında AKP iktidar gelince önce Eti – Gümüş ihalesine girerek çıkış yaptı. Hükümetin de desteğiyle Bergama’daki altın madenini satın alan İpek, aynı zaman da Fettullah Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen Bugün gazetesinin de sahibi.
Albayraklar Grubu: Albayraklar Grubu 28 Şubat sürecinde “yeşil sermaye” grupları arasında gösterilen şirketlerden. AKP iktidara geldikten sonra holdinge dönüşen Albayraklar, inşaattan traktör sanayine, tekstilden filoculuğa kadar 20’den fazla şirketi bünyesinde bulun duruyor. TSK’dan da ihaleler alan Albayraklar, askeri giysileri Ereğli Tekstilde dikiyor. Albayraklar Ereğli tekstil’i Sümer Holding’den almıştı.
Bunlar dışında AKP iktidarı döneminde yıldızı parlayan irili ufaklı bir çok firma var. Bunların başlıcaları; TAŞYAPI İnşaat, Rixos Grubu, Vahit Kiler ve kardeşleri, Atasay Kuyumculuk, KC Grup, Kopuz Şirketler Grubu, Torunlar Şirketler Grubu.
Sermaye el değiştirmelerinde operasyonel bir iktidar araç olarak TMSF
Tabi iktidardaki partinin yandaşı olmayan ya da rakip başka siyasal bir akımı destekleyen sermaye grupları tasfiye edilir. Tasfiye operasyonlarında en sık kullanılan araç ise TMSF olmuştur. Hükümete muhalefet eden sermaye grupları TMSF operasyonlarıyla tasfiye edilirken el konulan mallar iktidara yakın sermaye gruplarına TMSF tarafından devrediliyor.
TMSF 22 Temmuz 1983 yılında kanun hükmünde kararname ile kurulmuştur. Başlangıçta Merkez Bankasına bağlı olan TMSF daha sonra Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)’na bağlanmıştır. Türkiye’de faaliyet yürüten yerli ve yabancı bütün bankalar ve kredi kuruluşları, merkezi yurtdışında bulunan kurumların Türkiye’deki şubelerinin mevduat ve katılım fonları TMSF tarafından sigortalanmıştır. Bankalar battıkları ya da borçlarını ödeyemeyecek duruma geldiklerinde TMSF tarafından el konulur. TMSF, el konulan bankada mevduat ve katılım fonu olanların paralarının 50 bin TL’ye kadar olan kısmını garanti altına alan kurumdur. Bunun yanında TMSF iktidarda bulunan partilerin kendi yandaşı olan sermaye gruplarına başka sermaye gruplarının şirketlerini ve mallarını değerinin altında fiyatlara satmaya zorlayan bir k
urum olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle 2001 krizi sonrasında batan bankaların patronlarına yüksek faiz oranlarıyla ödeme planları çıkarılmış, protokoller imzalatılmıştır. Borçlarını ödeyemeyenlerin malları ve şirketleri ise AKP’ye yakın sermaye gruplarına düşük fiyatlara aktarılmıştır.
Ünlü TMSF operasyonları
Uzan Grubu: TMSF, İmar Bankası soruşturması çerçevesinde, birçoğu hakkında ihtiyati tedbir kararı bulunan Uzan Grubu’na ait toplam 219 şirketin yönetimine, “Alacakların tahsili ve mal kaçırılmasını önlemek amacıyla” el koydu. Bu işlemlerin Uzan’ın siyasete atılmasıyla aynı dönemlere “denk gelmesi” dikkat çekmişti. Kimlere?
Cavit Çağlar: DYP’nin önemli isimlerinden Çağlar, 1.7 milyar dolar borcu için TMSF ile protokol yaptı.TMSF tarafından Protokol şartlarına uymadığı için BİS Enerji’deki %50 hissesine, %75 hissesine sahip olduğu The Plaza Otel`in yönetimine el koydu.
Merkez Yayın Holding: Turgay Ciner’e ait olan ATV – Sabah’a TMSF tarafından el konuldu ATV – Sabah grubu daha sonra TMSF tarafından Çalık grubuna devredildi.
Garipoğlu grubu: Garipoğlu Grubu’nun daha önce TMSF ile imzaladığı protokol hükümlerine aykırı girişimlerde bulunması nedeniyle, gruba bağlı 70 şirketin yönetim ve denetimleri TMSF’ye devredildi. 70 şirketin İstanbul, İzmit, Bandırma, Lüleburgaz, Amasya, Adana ve Adıyaman’da bulunan fabrika işletmelerinde yönetimlere el konuldu.
TMSF operasyonlarıyla mallarına ve şirketlerini el konulan gruplara bakıldığında AKP öncesi dönemde zenginleşmiş gruplar olduğu görülecektir. Bu grupların mal varlıklarını da kendilerininkilere ekleyen AKP’ye yakın sermaye grupları ise Türkiye’de sermaye yapısını değiştirmeye başlamıştır. Her ne kadar geleneksel sermaye grupları hala sermaye içerisindeki ağırlığını korusa da 2008 yılında ilk 500 şirkete bakıldığında AKP’ye yakın sermaye gruplarının, sermayenin iç dengesini değiştirme yolunda olduğu görülmektedir.