Anlaşılıyor ki, Türk siyasal kadroları Cumhuriyete değil, bir suç örgütü olan Ergenekon’a dayanıyor; demokrasinin değil, cinayet örgütlerinin unsurları olarak karşımıza çıkıyor. Ergenekon’un, ‘fikri ve mali lideri’ olduğu ileri sürülen; doğrusu öyle de gözüken, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan’a ait, İstanbul Eğitim ve Kültür Vakfı (İSTEK)’in Poyrazköy’deki arazisinde yapılan kazılarda, lav silahları, el bombaları, […]
Anlaşılıyor ki, Türk siyasal kadroları Cumhuriyete değil, bir suç örgütü olan Ergenekon’a dayanıyor; demokrasinin değil, cinayet örgütlerinin unsurları olarak karşımıza çıkıyor.
Ergenekon’un, ‘fikri ve mali lideri’ olduğu ileri sürülen; doğrusu öyle de gözüken, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan’a ait, İstanbul Eğitim ve Kültür Vakfı (İSTEK)’in Poyrazköy’deki arazisinde yapılan kazılarda, lav silahları, el bombaları, mermiler, patlayıcılar bulunuyor. Yine Dalan’a ait Yeditepe Üniversitesi’nde, bizzat Dalan’ın odasında Ergenekon toplantılarının yapıldığı; Ergenekon’un bir numaralı sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün, Ali Yasak’la burada tanıştığı, üniversitenin Ergenekon üssü gibi kullanıldığı açığa çıkıyor…
Bu kadar da değil…
Yeditepe Üniversitesi’nin, yolsuzluk ve çete iddiasıyla yargılanan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın’a da destek verdiği anlaşılıyor…
Bu kadar da değil…
MİT’in 2003’de oluşturduğu ‘Ergenekon Kurucu ve Yönetici Şeması’nda İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de arasında bulunduğu 69 isim var. Bu isimlerden en dikkat çekeni ise, doğal olarak Baykal. ‘Ergenekon’un avukatıyım’ diyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘siyasi ayak’ olarak listede yerini alıyor…
Bu kadar da değil…
Ankara Gölbaşı’da, Saklıbahçe’de, Atatürk Orman Çiftliği’nde, Mamak’ta, Beşeveler’de, Bala’da ve daha birçok yerde, Özel Harekat eski Daire Başkanı İbrahim Şahin’in evinde bulunan kroki sonucu yapılan kazılarda da lav silahları, el bombaları, plastik patlayıcılar ve mermiler bulunduğunu biliyoruz…
Bu kadar da değil…
Sonrasında asit kuyuları, kuyulardaki insan kemikleri var… Öncesinde ise, Çiller ve Çiller’in faili meçhul yıllara ait olduğu kesin olan yakılarak imha edilmeye çalışılmış belgeleri var…
* * *
Bu ürkütücü tabloyu yaratan demokratik Cumhuriyet’in değil, Ergenekon’un, cinayet örgütlerinin, bu örgüt elemanlarını ‘iyi çocuk’ diye bağrına basanların kadrolarıdır. Bu ülkeye verdikleri tek şey kan ve gözyaşı; toprağa gömdükleri kirli silahlar ve asit kuyularında erittikleri insanlardır.
Anlaşılıyor ki; milliyetçi, ulus devletçi söylemleriyle yakamıza yapışanlar, ‘Cumhuriyet Mitingleri’yle sokağı lince koşullayanlar, aslında Türkiye’nin, Cumhuriyet’in değil, Ergenekon gibi cinayet örgütlerinin kadroları…
Siyasette önemli ağırlık oluşturan bu kadrolar, yeraltı örgütü haline gelmiş… ‘Terör tehdidi’ diye diye sayısız cinayet işlemiş… Palazlandıkça palazlanmış, iş dünyasını, üniversiteleri, sivil toplum örgütlerini, devletin önemli kurumlarını ele geçirmiş… Ülkenin ordusuna, polisine, hükümetine, yargı kurumlarına kadar yayılmış… Türkiye bu çeteleşmiş kadrolar yüzünden kaybediyor… Devletin Kürt düşmanlığı da bunu besliyor.
* * *
Buna karşın, DTP kadroları, yani demokratik Kürt kadroları; Türkiye’nin gerçek aydınları, yurtseverleri, devrimci demokratlarıdır. Bu kadrolar, savaş ve şiddet düşüncesini yenmiş, ‘düşmanlık’ duygusundan arınarak, ‘Türkiyelilik’ gerçeğine uygun düşünsel, siyasal ve ruhsal değişim geçirmiştir. Demokratik değişim ve aydınlanmanın da öncüleri durumunda olan bu kadrolar; ayrılığın değil, demokratik birliğin güvencesidir. Mevcut sınırlar içinde demokratik çözüme inanan; söylemini, aracını örgütlenmesini de buna göre geliştiren bir yapıdan geliyorlar.
Bu kadrolar, mevcut yasalara, hukuka uymuş, Ergenekon gibi gizli örgütlenmelere ve devlete ve topluma karşı gizli eylemlere yönelmemiş kadrolardır.
Hiçbirinin elinde, işyerinde, çalıştığı parti örgütünde, bir tek çakının bile bulunmaması da bunu göstermiyor mu?
Türkiye’yi demokrasisiyle güçlü bir ülke yapacak, toplumsal barış, adalet, eşitlik duygusunu güçlendirecek olan da bu birikimdir.
Türkiye, örnek alınacak önemli bir birikimini zindana alarak, ortak vatanda bir arada yaşama arzusunu yaralamıştır. Büyük değişim geçiren ve bu değişimle demokratik Türkiye’nin siyasal dinamiği haline gelen bu Kürt, ancak Türkiye kadrolarının örnek alınması yerine zindana alınması, sadece DTP için değil, Türkiye için de büyük kayıp olacaktır.