Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargâhı’nda dün düzenlediği iletişim toplantısında Kuzey Irak’ta PKK’ya karşı 2009 yılı içinde somut sonuç alınması gerektiğini söyledi. Başbuğ şöyle konuştu: “Irak’ın kuzeyinde yer alan PKK bölücü terör örgütünün elimine edilmesi, tasfiye edilmesi bizim için önemli. Türkiye 2009 yılında belki de 84 yılından beri sahip olamadığı bir şans, bir an […]
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargâhı’nda dün düzenlediği iletişim toplantısında Kuzey Irak’ta PKK’ya karşı 2009 yılı içinde somut sonuç alınması gerektiğini söyledi. Başbuğ şöyle konuştu: “Irak’ın kuzeyinde yer alan PKK bölücü terör örgütünün elimine edilmesi, tasfiye edilmesi bizim için önemli.
Türkiye 2009 yılında belki de 84 yılından beri sahip olamadığı bir şans, bir an yakalamıştır. Bölücü terör örgütünün tasfiye edilmesi, elimine edilmesi açısından bir şansı, bir fırsatı yakaladık. O halde bizim bu fırsatı en iyi şekilde kullanmamız lazım. Burada sorumluluk kime ait? Irak’ın kuzeyindeki PKK terör örgütünün varlığıyla ilgili, merkezi Irak yönetimine aittir. BM Güvenlik Konseyi kararı bu görevi onlara vermiş. Elbette bir de güç olarak, de facto olarak Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetime ait peşmerge gücü var. Bunların da bu işe dahil olması lazım. Çünkü TSK olarak biz bunun farkındayız.
Irak’ın kuzeyindeki PKK terör örgütünün varlığının ortadan kaldırılması için Irak kuzeyindeki yerel yönetimin de bu işe aktif olarak dahil olması zorunludur. Ve her zaman söylüyoruz; bu yıl içinde bu konuda artık somut sonuçlar almak mecburiyetindeyiz. Bu nasıl olur? Tabii değişik hareket tarzları olabilir. Biz bunları kendileriyle açık olarak konuştuk.”
Orgeneral Başbuğ, Suriye ile Türkiye arasındaki askeri tatbikatın iki ülkenin hudut birlikleriyle takım seviyesinde karşılıklı olarak gerçekleştirilen bir tatbikat olduğunu söyledi. Başbuğ, bir “ilk” olan bu tatbikatın İsrail’i ilgilendirmeyeceğini söyledi.
İRAN
PUKmedia’nın haberine göre İran topçu birlikleri dün Kandil’in eteklerindeki Bokreskan, Enza ve Sloboly köylerinin yakınlarını yoğun ateş altına aldı. Saat 02.00’de başlayan topçu ateşi öğlen saatlerine kadar sürdü.
PKK
PKK tepe yöneticisi Murat Karayılan, Al Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada “Şu anda durum çok nazik ve tehlikeli. İki ihtimal var. Biz her ikisine de yani büyük bir savaşa ya da barışçılbir çözüme hazırız” dedi. PUKmedia tarafından önceki gün verilen habere göre Karayılan, “Türk hükümeti KRG’nin (Bölgesel Kürt Yönetimi) bize karşı savaşmasını istiyor. KRG’nin güç kullanmasını beklemiyoruz ama hareketlerimizi kısıtlayan önlemler almaya devam ediyorlar. Türkler bundan daha fazla şeyler yapmasını onlardan istiyor” diye konuştu. Karayılan şunları söyledi: “Eğer PKK’yı Kuzey Irak’tan çıkartırlarsa bu, bizim bittiğimiz anlamına gelmez; çünkü biz, Türkiye’deyiz ve güçlüyüz.”
Öcalan’ın avukatları dün müvekkilleriyle görüşmek üzere İmralı’ya gittiler.
GELİŞMELER NEYE İŞARET EDİYOR
İran topçusunun Kandil’e geçen yılın son aylarından itibaren başlattığı rutine binen bombardımanının devam etmesi ve Suriye ile sınırda yapılan askeri tatbikat, Ankara’nın PKK’nın tasfiyesine yönelik ABD, Irak/Bölgesel Kürt Yönetimi, İran ve Suriye ile oluşturduğu uluslararası ittifakın Tahran tarafındaki askeri boyutunun etkin şekilde yürüdüğünü, Şam’ın da bu boyuta bu hafta itibariyle katıldığını gösteriyor.
Orgeneral Başbuğ’un açıklamaları ilk kez 13 Şubat tarihli “Ankara’dan kara harekâtı sinyali, Tahran’dan Kuzey Irak’a 2. konsolosluk” başlığını taşıyan Kuzey Irak Güncesi’nde işaret edildiği gibi Kuzey Irak’taki PKK hedeflerine yönelik Ankara’nın askeri hamlesinin “kesin” ve “yakın” olduğuna işaret ediyor.
Başbuğ’un sözlerinden hiç tartışmaya yer bırakmayacak şekilde önümüzdeki dönemde PKK kamplarına yönelik kapsamlı bir harekâtın son hazırlıklarının yapıldığı ve ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Michael Mullen’ın yanı sıra ABD Başkanı Obama’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı James Jones ile de bu konunun görüşüldüğü anlaşılıyor.
Başbuğ’un Erbil’in PKK’ya karşı askeri müdahaleye “bir şekilde” dahil edileceğini hissettiren sözleri ve 2009 içinde somut sonuç alma hedefi, “sıcak bahar”ın “sıcak yaz”a dönüştürecek çok şiddetli çatışmaların yaşanacağı anlamına geliyor.
Karayılan’ın sözleri, örgütün bu hamleyi beklediğini ve hazırlandığını gösterirken çatışmaların yurtiçinde de eşzamanlı olarak tırmanışa geçeceğini düşündürüyor.
Operasyonlarla zayıflatılmasına rağmen DTP’nin Doğu ve Güneydoğu’da yerel yönetim bazında artan gücü ve taraftarlarını seferber etme kapasitesi göz önüne alındığında, Kuzey Irak’taki hedeflere harekâtın Türkiye’nin toplumsal dokusu açısından bir tür “stres testi” de olacağı anlaşılıyor.