Yıl sonu yazısı modasını izleyen piyasacı-liberal köşe yazarları öyle bir toz pembe Türkiye tablosu çizdiler ki, insanın ağzı bir karış açık kalıyor. Bugün ayın 6’sı benimki daha yeni yeni kapanıyor! Bu durum sadece Türkiye’ye özgü değil tabii. Hayata piyasa hakim oldu mu, medyanın söylemine de liberaller ağırlığını koyuyor. O takı mın misyonu da göz boyamak. […]
Yıl sonu yazısı modasını izleyen piyasacı-liberal köşe yazarları öyle bir toz pembe Türkiye tablosu çizdiler ki, insanın ağzı bir karış açık kalıyor. Bugün ayın 6’sı benimki daha yeni yeni kapanıyor!
Bu durum sadece Türkiye’ye özgü değil tabii. Hayata piyasa hakim oldu mu, medyanın söylemine de liberaller ağırlığını koyuyor. O takı mın misyonu da göz boyamak. ABD’nde de durum böyle. Ama oranın kapitalizmi eski ve derin olduğu için midir, neden, bilinmez, medyanın aykırı sesleri de işlerini bayağı kaliteli ve uzun soluklu yapabiliyorlar. Mesela, Harper’s Magazine; 155 yıldır aralıksız her ay yayınlanıyor, nefis bir siyaset, edebiyat, kültür seçkisi.
Harper’s Magazine’de kimler yazmadı ki: Horatio Alger, Mark Twain, Henry James, Jack London, Herman Melville. 1970’lerde ünlü gazeteci Seymour Hersh’ün My Lai katliamı haberini, Norman Mailer’ın The Prisoner of Sex’ini (Seks Mahkumu’nu) yayınlayan da bu dergidir.
Harper’s Magazine’nin her sayısında ilk baktığım yer, ünlü Harper’s Index bölümü. Bu bölümde, derginin kendi ifadesi ile, her ay ‘dünyanın, iktisadi, siyasi ve kültürel ikliminin şipşak, istatiksel bir fotoğrafı’ çekilir. Mesela, geçen Kasım ayı sayısına baktığımızda,
» Castro rejimini çökertmek için ABD Dış İşleri Bakanlığı’nda yeni yaratılan işe uygun bulunan yıllık maaşın 140,000 dolar olduğunu,
»Dünyada, bir babanın farkında olmaksızın başka bir adamın çocuğunu büyütme ihtimalinin 25’te 1 olduğunu,
»20 yıllık Vietnam savaşı sırasında öldürülen gazeteci sayısının 63, Irak savaşında ise, Mart 2003’ten beri 71 gazetecinin öldürüldüğünü,
»Vibratör kullanan Amerikalı kadın oranının % 46 olduğunu öğrenebiliyoruz.
***
Anti-toz pembe gözlüklerimizle Türkiye’ye dönecek olursak:
1991-2003 arası erkeklerin işgücüne katılım oranı % 12.3, kadınlarınki ise % 23 azalırken, erkeklerin işsizlik oranı 1.23, kadınlarınki 1.42 misli artmış.
2003 yılı boyunca memleketimizin medarı iftiharı sigorta şirketlerinin toplam teknik karı % 79.5, aktif büyümeleri ise % 30 oranında artma göstermiş.
Oysa, 1993-2003 arası, yani 10 yıl boyunca Yetişkin Okur Yazarlık Oranı ancak % 3.4 artabilmiş. Öte yandan 1997-2003 arası Orta Öğretimdeki Kızların Erkeklere Oranı, bırakın artmayı, tersine % 0.008 azalmış.
2000-2004 verilerini kullanan UNICEF’in verdiği istatistiklere göre memleketimizdeki Kadın Yetişkin Okur Yazarlık Oranı’nın Erkek Yetişkin Okur Yazarlık Oranı’na oranı % 84, Venezüella’da ise % 100’müş.
İkide bir muhteşem kalkınma hamlesi içinde olduğu kafamıza kakılan memleketimizde, ayrıca:
» 1993-1998 arası Gebeliği Önleyici Yöntemleri Bilenlerin Oranı % 2 oranında azalırken,
» aynı dönemde, 15 19 Yaş Grubundaki Kadınların Doğurganlık Hızı % 7 artmış;
» 1995-2001 arası Her Birim Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Başına Enerji Kullanımı 2.16 misli artarken,
» aynı dönemde, Kişi Başına Karbon Dioksit Emisyonu da 1.13 misli artmış;
» 1993-1998 arası, Sağlıklı İçme Suyuna Ulaşabilen Nüfus Oranı % 10 azalırken,
» aynı dönemde, Yeterli Kanalizasyon Hizmetine Ulaşan Nüfus Oranı da artmamış, yine tersine % 1.7’lik bir düşme göstermiş;
» Ve de bütün bunlar yetmezmiş gibi, 19922003 arası Devlet Hizmetlerinde Eğitime Ayrılan Pay neredeyse 2 misli, yani 1.83 misli azalmıştır.
Her şeye rağmen bu yukarda kaydettiğimiz rakamlarda bile olumlu bir yan bulanlar çıkacaktır. Büyüklerimizi meşgul etmeden yardı mcı olalım. Mesela, Eğitim Hizmetlerine Ayrı lan Pay’da böylesine radikal kesintilere gidebilen bir ülkede, 11 yıl boyunca Okur Yazarlı k Oranı’nın % 3.4 artması kimi siyasler için bir övünç kaynağı olabilir. Varsın, olsun; yeter ki, bizden halimize 2006’da da şükretmemiz beklenmesin.
eahmettonak@birgun.net
06/01/06
Birgün Gazetesi