Türk Tabipleri Birliği, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan halk isyanında gözaltına alınanlar ve tutuklananların sağlık hakkı ihlallerine dair yaptığı açıklamada ihlallerin suç teşkil ettiğini ve tutuksuz yargılanmanın temel bir kural olması gerektiğini vurguladı. TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu da yaptığı açıklamada kadınların gözaltında karakollarda ve tutuklandıktan sonra cezaevlerinde yaşadıklarına ilişkin hekimlere mesaj gönderdi
Türk Tabipleri Birliği, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan halk isyanında gözaltına alınanlar ve tutuklananların sağlık hakkı ihlallerine dair açıklama yaptı. TTB, gözaltı muayeneleri sırasında eksik ve hatalı uygulamaların kendilerine iletildiğini ifade edip gerekli incelemeleri başlattıklarını belirtti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın durumuna özel olarak dikkat çeken TTB, tam teşekküllü bir hastanede izlenmesi gerektiği ve uygun görülürse farklı uzmanlık alanlarından hekimlerden oluşturacağımız bir heyetle muayene ve tedavi süreçlerinde katkıda bulunma taleplerini yetkililere ilettiklerini ifade etti.
Açıklama şöyle:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve İstanbul’un çeşitli belediyelerinin yöneticilerinin 19 Mart’ta gözaltına alınmasıyla başlayan eylemlerde farklı illerde çok sayıda insanın gözaltına alınarak bir kısmının tutuklandığı kamuoyunun bilgisindedir.
Türk Tabipleri Birliği olarak ilgili tabip odalarımızla birlikte gözaltı ve tutukluluk süreçlerinde yaşanan hak ihlallerini engellemek üzere Adalet, İçişleri ve Sağlık bakanlıkları nezdinde girişimlerde bulunmanın yanı sıra, hekimlere yönelik gerekli bilgilendirme ve uyarıları yapmak için bilgilendirme yazıları gönderilmiş ve bir çevrimiçi toplantı gerçekleştirilmiştir. Gözaltı muayeneleri sırasında eksik ve hatalı uygulamalar yapan hekimlere ilişkin iddialar ilgili odalarımız tarafından hızla değerlendirilerek gerekli soruşturmalar başlatılmaktadır. Tutuklu ve gözaltındaki kişilerin sağlık durumları da yakinen takip edilmekte olup, ilgili kişilerin avukatları aracılığıyla gerekli bilgi ve belgelere ulaşılmakta ve adli makamlara tıbbi ihtiyaçlara ilişkin önerilerimiz iletilmektedir.
Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın sağlık durumu, avukatlarının ilettiği önceki tetkik ve tedavilerini ve güncel sağlık durumunu gösterir belgeler doğrultusunda İstanbul Tabip Odamız tarafından incelenmiş ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na tam teşekküllü bir hastanede izlenmesi gerektiği ve uygun görülürse farklı uzmanlık alanlarından hekimlerden oluşturacağımız bir heyetle muayene ve tedavi süreçlerinde katkıda bulunma isteğimiz iletilmiştir.
Gözaltı veya tutukluluk nedeniyle özgürlüğü sınırlanan her insanın sağlığından ve tüm süreçlerin insan onuruna yakışır bir tutumla yürütülmesinden İçişleri ve Adalet bakanlıkları sorumlu olup, aksi tutumlar geri dönülmez kayıplara yol açabilecek uygulayanlar açısından da suç teşkil edecektir.
Tutuksuz yargılanmanın bu nedenle de temel bir kural olması gerektiğini vurgularken, yetkilileri ve bu süreçlerde yer alan hekimleri dikkatli ve özenli davranmaya çağırıyoruz.
TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu yaptığı açıklamada çıplak arama, gözaltında cinsel saldırı ve taciz, kadına yönelik şiddet biçimi olan cinsel şiddet biçiminde işkence olduğunu hatırlatarak doktorları hassas davranmaya çağırdı. TTB Kadın’ın açıklaması şöyle:
Çıplak arama, gözaltında cinsel saldırı ve taciz, kadına yönelik şiddet biçimi olan cinsel şiddet biçimindeki bir işkence biçimidir!
İşkence, insanlığa karşı işlenen bir suçtur ve kati suretle yasaktır!
Meslektaşlarımızı; gözaltı giriş-çıkış, süre uzatılması ve mahpusların muayenelerinde yapılan adli raporlama sırasında, cinsel şiddet öyküsü veren kişileri değerlendirirken onam alma, hasta mahremiyetini sağlama, bulguları eksiksiz kayıt alma konusunda yükümlülüklerini hatırlatarak hassas davranmaya davet ediyoruz. Cinsel şiddet, diğer tüm kötü muamele ve iskençe iddiaları etkin sekilde soruşturulmalı, fiili ve idari sorumlular derhal yargılanmalı, maruz kalanların güvenliği sağlanmalı ve rehabilitasyon süreçleri işletilmelidir!
Sendika.Org