DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında Abdullah Öcalan’ın çağrısının muhatabının sadece kendi örgütü olan PKK olmadığını, aynı zamanda devlet, iktidar, muhalefet ve toplumun tamamı olduğunu söyledi. Çağrının önemli muhataplarından birinin de Meclis olduğunun altını çizen Hatimoğulları, “Parlamento hızla demokratik siyaset ve hukuk alanını genişletmelidir” dedi
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında Abdullah Öcalan’la yapılan görüşme ve sonrasındaki sürece dair konuştu.
Hatimoğulları Öcalan’ın çağrısının muhatabının sadece kendi örgütü olan PKK olmadığını, aynı zamanda devlet, iktidar, muhalefet ve toplumun tamamı olduğunu söyledi. Çağrının önemli muhataplarından birinin de Meclis olduğunun altını çizen Hatimoğulları, “Parlamento hızla demokratik siyaset ve hukuk alanını genişletmelidir” dedi.
Hatimoğulları PKK’nin de Öcalan’ın çağrısına uyarak ateşkes ilan ettiğini ve kongre toplayacağını açıkladığını hatırlattı. Bu adımların barış umudunu büyüttüğünü ifade eden Hatimoğulları, “Bu umudu kalıcı hale getirmek için PKK’nin kongresini toplayabileceği bir çatışmasızlık zemininin acil bir şekilde oluşturulması gerekiyor. Sınır ötesi operasyonların acil durması gerekiyor. Adım atma sırası devlettedir” dedi.
Hatimoğulları bu sürecin sağlıklı yürüyebilmesi için Öcalan’ın özgür çalışma koşullarının sağlanması ve fiziksel özgürlüğünün sağlanması gerektiğini ifade etti. Demokratik siyaset ve hukuki zemin adına da acil adım atılması gerektiğini ekledi.
8 Mart öncesi olması sebebiyle kadın grup toplantısı olarak düzenlenen toplantıda konuşan Hatimoğulları, 8 Mart’ın tarihsel önemine değindi. İktidarın 2025 yılını Aile Yılı ilan ettiğini hatırlatan Hatimoğulları, bu kapsamda Nüfus Politikaları Kurulu ve Aile Enstitüsü kurulduğunu ifade etti. Bu çalışmaların kadının emeğine, bedenine sağlığına müdahale olarak gördüklerini belirten Hatimoğulları bu politikalardan vazgeçilmesini talep ettiklerini belirtti. Hatimoğulları kadına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılığa karşı İstanbul Sözleşmesi’ne derhal geri dönülmesini ve 6284 sayılı kanunun her maddesinin tavizsiz şekilde uygulanması gerektiğini söyledi.
Hatimoğulları, belediyelere kayyum atanmasının kadınların iradesine en büyük saldırı olduğunu belirtti. Grup toplantısında kayyum atanan belediyelerdeki kadın eş başkanları selamlayan Hatimoğulları, kayyumların belediyelerdeki ilk hedeflerinin kadın birimleri, müdürlükleri olduğunu hatırlattı.
Hatimoğulları tüm kadınları 8 Mart’ta meydanlara çağırdı.
Sendika.Org