1980 öncesinde Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyonu Başkanlığını da yapan Halil Yasin Ketenoğlu, 31 Mart’ta yaşamını yitirdi. Ketenoğlu Antalya’da ailesi, sevenleri ve yoldaşlarınca son yolculuğuna uğurlandı
1980 öncesinde Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyonu Başkanlığını da yapan Halil Yasin Ketenoğlu, 31 Mart’ta yaşamını yitirdi. Ketenoğlu Antalya’da ailesi, sevenleri ve yoldaşlarınca son yolculuğuna uğurlandı. Yakın çalışma arkadaşları Mehmet Ali Yılmaz, Ali Alfatlı, Halil İbrahim Arı, Cahit Akçam ve Mehmet Tekin’in katıldığı cenaze töreninde, Dev-Genç marşı da okundu.
Yılmaz, Ketenoğlu’nun Dev-Genç ve Devrimci Yol’un emektarlarından olduğunu, önemli görevler üstlendiğini ifade etti. Akçam da Ketenoğlu’nun hareketin içinde çok sayıda kişiye emeği geçtiğini, yaşamıyla pek çok kişiye örnek olduğunu belirtti.
Eski Dev-Genç Başkanı Yasin Ketenoğlu yaşamını yitirdi
Cenazesinde konuşan Cahit Akçam:
📢"Yasin de zulme teslim olmayan arkadaşlarımızdandır. Bu hareketin içinde çok sayıda kişiye öğrettikleriyle herkesin kalbini fethetti"https://t.co/B1WzRg8SDO pic.twitter.com/DsYe1LK3vB
— sendika.org (@sendika_org) April 5, 2024
Halil Yasin Ketenoğlu 1955 yılı Ekim ayında Malatya-Arapgir’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Arapgir’de, lise öğrenimini yatılı olarak Malatya Turan Emeksiz Lisesi’nde tamamladı. Devrimci-sosyalist düşüncelerle lise yıllarında tanıştı ve THKP-C sempatizanı oldu. 1973’te bir yıl İstanbul’da kaldı ve İYÖD’e üye oldu. 1974’te Hacettepe Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğrencisi oldu. Ankara’da ADYÖD’de, daha sonra da AYÖD’de Devrimci Gençlik grubu içinde aktif olarak yer aldı. 1976’da Hacettepe’deki bir saldırıda faşistlerce bıçaklandı, ağır yaralandı. Aynı süreçte Malatya Yüksek Öğrenim Derneği Ankara Şube Başkanlığını da yürütüyordu.
Devrimci Gençlik’in ülke çapında eylem ve mücadele birliğini sağlamak amacıyla 1976 yılı sonunda kurulan DGDF’nin kuruluş faaliyetlerinde ve yönetiminde yer aldı. Aynı yıl evlendi. 1978 yılı sonlarında yeniden organize olan Dev-Genç’in genel başkanlığını üstlendi. 1977 yılında yayımlanan Devrimci Yol Bildirgesi’ndeki görüşleri benimseyerek Devrimci Yol saflarında, ağırlıklı olarak Ankara ve gençlik merkezli olmak üzere devrimci mücadelesini sürdürdü.
12 Eylül faşist darbesinden sonra 7 Kasım 1980’de gözaltına alınıp tutuklandı. Devrimci Yol Ana Davası olarak bilinen davada idam cezası istemiyle yargılandı. Yargılama sürerken Kasım 1987’de Mamak Askeri Cezaevi’nden tahliye oldu. 1989 Mayıs’ında yurt dışına çıktı. Gıyabında süren yargılama sonucunda on sekiz yıl iki ay ceza aldı. Ancak cezayı az bulan Yargıtay’ın kararı bozması nedeniyle yeniden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanmaya başladı. Dava otuz yılda sonuçlanamadığından zaman aşımına uğradı. Yaşamının son döneminde eşiyle birlikte Almanya’daydı.
Sendika.Org