Azra Gülendam Haytaoğlu ve Emine Gökkız’ın katledilmesinin ardından kadınlar Türkiye’nin her yerinde eylemlere devam ediyor. Hatay ve Adana’da yapılan eylemlerde Azra ve Emine’nin faillerinin gerçek adalet ile yargılanması talep edilirken iktidarın kadın düşmanı, homofobik ve ötekileştirici politikaları hedef alındı
Azra Gülendam Haytaoğlu ve Emine Gökkız’ın katledilmesinin ardından kadınlar Türkiye’nin her yerinde eylemlere devam ediyor.
Antalya’da 5 gün boyunca haber alınamayan Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu’nun Mustafa Murat Ayhan isimli erkek tarafından cinsel saldırıya uğradıktan sonra katledildiği ortaya çıkmış, Maraş’ta da tatil için geldiği Pınarbaşı’ndaki evinden yürüyüş için çıktıktan sonra 3 gün boyunca kendisinden haber alınamayan Emine Gökkız ormanlık bir alanda katledilmiş olarak bulunmuştu.
Bugün (5 Ağustos) Hatay ve Adana’da sokağa çıkan kadınlar Azra ve Emine’nin faillerinin gerçek adalet ile yargılanması talep ederek iktidarın kadın düşmanı, homofobik ve ötekileştirici politikaları hedef aldı.
Saat 19.00’da Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla Antakya Büyük Park’ta bir araya gelen kadınlar basın açıklaması yaptı.
Kadınlar ellerinde “Yangınlara, ırkçılığa, katliamlara, şiddete karşı isyandayız” yazılı pankart taşıdı. Açıklamada şunlar söylendi:
İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı, tek adamın kararı ile “çıktık ve bitti” diyenler, İstanbul Sözleşmesi aileyi yıkıyor diyenler, cezasızlık politikalarını sürdürenler bu cinayetlerin önünü açanlardır. Aleyna Çakır cinayetinin baş şüphelisi Ümitcan Uygun’un serbest kalması bir kadının ölümünün daha önünü açtı.
Bir kez daha daha deneyimledik. Kadın cinayetlerinin faili kendi çıkarları için ataerkil sistemi yeniden üretenlerdir.
Bir gecede aldığınız kararın, uygulamadığınız yasaların sonucunu biz hayatlarımızla ödüyoruz.
Failler için “Bana bir şey olmaz” ülkesi haline gelen bu ülkede her gün en az 3 kadın katlediliyorken kimsenin ve hiç bir kurumun yalanlarını dinlemeye tahammülümüz yok!
Hayatını, hakkını savunan kadınları engelleyenler, LGBTİ+’ları düşmanlaştırıp hedef gösterenler açıkça suç işliyorlar. Hükümetin erkek egemen, kadın düşmanı, homofobik, ötekileştirici politikaları her gün hayatlarımıza kast ediyor.
Bu ülkede yaşayan bütün kadınlar her an şiddetle, tehditle karşı karşıya. Toplumun hangi kesiminden olursa olsun kadınlar, erkek şiddetine karşı savunmasız bırakılmak isteniyor.
İktidar bunca kadın düşmanı söylem ve uygulamalara imza atarken kadına şiddetin azaldığını söyleyedursun, biz kadınlar kadın cinayetlerine ses çıkarmaktan, iktidarın uygulamalarını ve yalanlarını ifşa etmekten, hayatlarımız haklarımız ve özgürlüğümüz için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Dayanışmamızla, inadımız ve mücadelemizle bir aradayız. Susmuyoruz!
Saat 18.00’de Adana Kadın Platformu’nun çağrısıyla İnönü Parkı’nda bir araya gelen kadınlar basın açıklaması yaptı.
Kadınlar ellerinde “Katledilen kadınlar isyanımızdır. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” yazılı pankart taşıdı. Açıklamada şunlar söylendi:
Devletin keyfi uygulamalarının dışına çıkarak kadınların, çocukların ve LGBTİ+ korunması için bütünlüklü bir politika olan İstanbul Sözleşmesi’nin ve içinde yer alan maddelerin yargı sürecindeki yetkili savcılarca kabul görerek uygulanmasını, alınacak kararların İstanbul Sözleşmesi maddelerinde yer alan suç unsuru sayılan maddelerce alınmasını, Azra’nın ve Emine’nin cinayetinin bütün detaylarıyla aydınlatılarak katillerin en ağır ceza istemiyle yargılanmasının yargı sürecinde acil uygulanması gerektiğini bir kez daha söylüyoruz.
İtaat eden, susan, cezasızlık politikalarınızla her gün sindirmeye çalıştığınız ürkek kadınlar olmayı hiçbir zaman kabul etmedik, etmeyeceğiz. Sokaklarımızda yeniden özgürce yürüyecek, katlettiğiniz ormanlarımızı yeşertecek ve özgürce koşacağız. Korkuyu ve bitmeyen şiddetinizi isyanımızla yeneceğiz.
Kadınları yok sayıp kendi erkek iktidarlarını kurmaya çalıştıkça kadınların duvarına çarptığınızı 1 Temmuz’da yaşadık ve yaşattık. Direncimizi kırmaya çalıştığınızda birçok kez yaşadık gördük. Direncimizi ve umudumuzu, isyanımızı ve öfkemizi katlettiğiniz, yok saydığınız, nefes almasından bile nefret ettiğiniz kadınlardan, barikatlarda, dava salonlarında, sokakta, evde, omuz omuza yan yana durduğumuz kadınlardan, birbirimizden ve örgütlü mücadelemizden alıyoruz.
Erkek aklınız, erkek devletiniz, erkek adaletiniz ile dil, din, sınıf fark etmeksizin yaşamdan kopardığınız, kirpiğine dokunduğunuz her kadın için hesap soracağız. Azra ve Emine’nin failleri gerçek adalet ile yargılana kadar susmuyoruz, korkmuyoruz Azra ve Emine’nin hesabını soruyoruz!
Sendika.Org