Koronavirüs pandemisi ile birlikte hem sağlığa erişim sorununu büyüten hem de bütçeye yükü artıran şehir hastaneleri daha da tartışılır hale geldi. Proje kapsamında kapatılan hastanelerin yeniden açılması çağrısı daha yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. Hastanemi Açın Platformu bunun için görev üstlenebileceğini duyururken, tıbbi malzeme ve teçhizatların akıbeti belirsiz
Tayyip Erdoğan’ın “En büyük hayalim” sözleri ve talimatları sonucu hayata geçirilen şehir hastaneleri projesi kapsamında bütün hizmetlerin tek merkezde toplanması hedeflenmiş, Türkiye genelinde 10 şehir hastanesi açılmış (Ankara, Bursa, Adana, Mersin, Kayseri, Manisa, Eskişehir, Isparta, Elazığ, Yozgat), öte yandan yine bu kentlerdeki 30’a yakın hastane kapatılmıştı.
Proje, hem şehir hastanelerinin kent merkezinin dışında kurulmasıyla sağlık hizmetine erişim sorununu büyütmüş hem de Hazine garantili olması ve büyük paralar harcanması ile ekonomik eleştirileri artırmıştı.
Öte yandan koronavirüs pandemisinin patlak vermesiyle birlikte şehir hastaneleri bir kez daha tartışma konusu oldu. Sağlık Bakanlığı, şubat ayında kapatılmış durumda bulunan Ankara’daki Zekai Tahir Burak Hastanesi’ni yeniden işlevli hale getirdi ve İran’dan gelen yolcuları burada karantina altına aldı.
Ankara’da sağlık emek-meslek örgütleri ile sağlık hakkı için mücadele eden örgütlerden oluşan 112 yapının oluşturduğu Hastanemi Açın Platformu kapatılan hastanelerin yeniden açılması ve pandemi hastanesine dönüştürülmesi çağrılarını yineledi.
“Türkiye’de Sağlıkta Kamu-Özel Ortaklığı – Şehir Hastaneleri” kitabını da hazırlayan Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Kayıhan Pala, Deutsche Welle Türkçe’ye yaptığı açıklamada Bursa örneğini verdi:
1355 yataklı Bursa Şehir Hastanesi açılırken 711 yataklı Bursa Devlet Hastanesi, 200 yataklı Türkan Akyol Göğüs Hastalıkları Hastanesi ve 200 yataklı Zübeyde Hanım Doğumevi kapatıldı. Diğer illerde de aynı şekilde. Yani şehir hastaneleri ek yatak sağlamadı. Zaten Yüksek Planlama Kurulu bu şartla izin vermişti.
Şehir hastanelerinin maliyeti konusunda en kapsamlı çalışmayı yürüten Prof. Uğur Emek ise kapatılan hastanelerdeki malzemelerin ve tıbbi teçhizatın şehir hastanelerine taşınmadığına dikkat çekti.
Emek, imha edilmediyse bu malzemelerin bir yerlerde durduğunu ve pandemi koşullarında kullanılabileceği belirtti.
Hastanemi Açın Platformu da kapısına kilit vurulmuş halde bekleyen hastanelerin devreye sokulması için buralarda çalışacak hekim ve sağlık çalışanlarının organize edilmesi, kent içinde gerekli planlamaların yapılması konusunda her türlü katkıya hazır olduklarını ilan etti.
Prof. Kayıhan Pala, 32 bin sağlık personelinin istihdamına ek olarak şu öneriyi de yapıyor:
Örneğin tıp fakültesi son sınıf öğrencileri Haziran yerine Nisan’da mezun edilip hızlı eğitime alınır. Kısa süre önce emekli olmuş hekimlere, hemşirelere, sağlık teknisyenlerine çağrı çıkartılır. İyi bir planlama yaparak çalışanları yurt çapında illere ve hastanelere göre dengeli dağıtarak bu sorunu bir ölçüde çözmek mümkün. Şu aşamada zaten başka bir çözüm yolu da yok.
Sendika.Org/ Ankara