HDP Merkez Yürütme Kurulu, belediyelere kayyum atanmasını protesto için bu akşamdan itibaren herkesi saat 20.00’de pencere ve balkonlara çıkmaya çağırdı. Açıklamada “Başta halklarımız olmak üzere bütün partililerimize bugünden itibaren her gün saat 20.00’da evlerinin pencere ve balkonlarına çıkıp kayyımı sloganlarla protesto edip gürültü eylemine başlamaya, araçlardan korna çalarak tepki göstermeye çağırıyoruz” denildi
HDP Merkez Yürütme Kurulu, belediyelere kayyum atanmasını protesto için herkesi her gün saat 20.00’de pencere ve balkonlarında protesto eylemi gerçekleştirmeye çağırdı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), belediyelere kayyım atanmasına ilişkin, “Salgın Gölgesinde Kayyım Gaspı ile Kürtlere ‘Darbe Hukuku’ Uygulanıyor” başlıklı yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Diyarbakır’ın Silvan, Ergani, Lice ve Eğil ile Batman belediye binalarının ablukaya alınarak, aramaların başlandığı belirtilerek, Batman Belediyesi Eş Başkanları Mehmet Demir ve Songül Korkmaz, Silvan Belediyesi Eş Başkanı Naşide Toprak, Ergani Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Kaya ve Eğil Belediyesi Eş Başkanı Mustafa Akkul’un yerine kayyum atandığı, daha önce kayyum atanan Yenişehir Belediyesi Eş Başkanı Belgin Diken ile birlikte Batman Belediye Eş Başkan Yardımcıları Şehriban Aydın ve Salih Çetinkaya, Batman Belediye Meclisi Eş Sözcüleri Şükran Çelebi ve Recep Yargı’nın gözaltına alındığı bilgisi paylaşıldı.
HDP’nin halk sağlığını önceleyerek Newroz mitinglerini dahi iptal ettiği hatırlatılan açıklamada, “Belediyelerimizin halk sağlığını savunmak adına Korona Virüsüne karşı etkili çalışmaları, halkın mağdur olmaması için su faturalarının ertelenmesi gibi somut ve tüm kamuoyunun teveccühünü kazanan uygulamaları ortadayken, halk iradesini hedef alan, partimize yönelik girişilen bu yeni siyasi soykırımı kabul etmiyoruz” denildi.
MYK açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi:
Tüm dünyanın salgın hastalıkla mücadele ettiği şu zorlu günlerde dahi Kürtlere düşmanlığını göstermekten çekinmeyen bu alçakça girişimi nefretle reddediyoruz. Demokrasi sağlığını tehdit eden bu zorba iktidar, halk sağlığını tehdit eden Korona Virüsünden bir farkının olmadığını dünyaya kanıtlamıştır.
İktidarın görevi halk iradesine el koymak değil, halk sağlığını korumaktır. Bütün dünya halk sağlığını savunmak için salgın hastalıkla savaşırken, bu iktidar salgını fırsata çevirip demokrasiyle, halkla, HDP ve Kürt halkının kazanımları ile düşmanca savaşmaya devam ediyor. Salgın gölgesinde kayyım gaspı ile Kürtlere ‘Darbe Hukuku’ uygulanıyor. Kürtler başta olmak üzere tüm toplumu salgınla baş başa bırakma girişimidir.
Tüm dünya virüse karşı laboratuvarlarda aşılar geliştirmeye çalışırken, bu iktidar laboratuvarlarında Kürt halkının iradesini boğacak aşağılık yöntemler üzerinde çalışmaktadır. Salgına karşı almadıkları önlemleri, kamuoyundan gizledikleri gerçekleri Kürtlere ve seçilmişlerine nefret kusarak, acele imar yasaları çıkararak, sermayeye önlemler alıp, halkı, işçi ve emekçileri ölüme terk ederek kapatmaya çalışıyor. Halk iradesini boğmaya çalışanlar, kendi nefretlerinde boğulacaktır.
İktidar bu kirli politikalarının hesabını er ya da geç verecektir. İktidarda vücut bulan faşizm virüsünü halklarımızın dayanışması ve özgürlük mücadelesine olan inancıyla hep birlikte yok edeceğiz. Bu temelde; halklarımıza, demokrasi ve emek güçlerine çağrımızdır;
Sendika.Org