Mardin Artuklu Üniversitesi öğrencisi Hatip Öncü’ye kendilerini “istihbaratçılar” olarak tanıtan kişilerce ajanlık dayatılması meclis gündemine taşındı. HDP’li Dersim Dağ’ın verdiği soru önergesinde üniversiteliye ajanlık karşısında Diyanet İşleri Başkanlığı’nda üst düzel iş teklif edildiği belirtildi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, 27 Kasım’da gözaltına alınan ve kendilerini “istihbaratçı” diye tanıtan 3 kişi tarafından ajanlık dayatılması yapılan Mardin Artuklu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Hatip Öncü’nün durumunu Meclis’e taşıdı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istenen önergede, “Ajanlık teklifi yapan kişiler, Öncü’ye kendileri ile beraber çalışması karşılığında Diyanet İşlerinde üst düzey personel olarak işe başlatılacağına dair söz vermişlerdir. Hatip Öncü, ajanlık teklifini reddettiği için hakaretlere maruz kalmış ve cezaevine atılmakla tehdit edilmiştir. Gözaltından çıktıktan sonra maruz kaldığı durumu basın ile paylaşmış. Mardin Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunarak söz konusu kişilerin tespit edilerek, haklarında dava açılması talebinde bulunmuştur” denildi.
Önergede, Soylu’nun yanıtlaması talebiyle şu sorular yönetildi:
- Gözaltında, Hatip Öncü ile sohbet adı altında görüşen 3 kişinin istihbaratçı olduğu doğru mudur?
- Gözaltında ajanlık teklifi yapıldığı doğru mudur? Doğru ise bu teklifi yapan kişiler hakkında soruşturma başlatılmış mıdır?
- Hatip Öncü’ye ajanlık teklifini kabul etmesi karşılığında Diyanette üst düzey iş teklifi yapıldığı doğru mudur? Doğru ise emniyet ve istihbarat güçleri hangi yetkilere dayanarak bu teklifte bulunmaktadırlar?
- Son 5 yıl içerisinde gözaltında ajanlık dayatmasına maruz kaldığı için suç duyurusunda bulunan kişi sayısı kaçtır?
- Gözaltına alınan kişilerin ‘sohbet’ adı altında kolluk kuvvetleri dışında ki kişiler ile görüştürülmesinin yasal bir dayanağı var mıdır? Var ise bu dayanaklar nelerdir?
Sendika.Org