Suruç İçin Adalet Platformu, 33 kişinin hayatını kaybettiği Suruç Katliam davasıyla ilgili İstanbul Barosu’nda bir basın toplantısı düzenleyerek herkesi 7 Ağustos’ta görülecek olan duruşmayı takip etmeye çağırdı
Suruç İçin Adalet Platformu, 33 kişinin hayatını kaybettiği Suruç Katliamı davasıyla ilgili İstanbul Barosu’nda bir açıklama yaparak herkesi 7 Ağustos’ta Urfa’nın Hilvan Adliyesi’nde görülecek olan 11. duruşmayı takip etmeye çağırdı.
Taksim’de bulunan baroya ait kültür merkezinde düzenlediği basın toplantısına Demokratik Hukukçular Derneği, Asrın Hukuk Bürosu, Özgürlükçü Hukukçular Platformu, Sosyal Haklar Derneği’nin yanı sıra Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi katıldı.
Artı Gerçek’in haberine göre, okunan basın açıklamasında davayla ilgili 10 duruşmanın geride kaldığı 20 hukuk örgütünün çağrıcısı olduğu platformun iğneyle kuyu kazarcasına katliam faillerinin yargılanması için mücadele etmeye devam ettiği kaydedildi.
Açıklamada katliamla ilgili cezasızlık politikasının devam ettiği öte yanda Platform üyelerine dönük saldırı ve gözaltıların da sürdüğü ifade edilerek “Platformumuz üyesi aynı zamanda Suruç ve Ankara katliamlarının hem tanığı hem avukatı olan meslektaşımız Can Tombul’un da bir yıldır tutsaklığı devam ediyor” dendi.
Açıklamada dava sürecinde yaşanan gelişmelere ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:
Cumhurbaşkanı olmak üzere sorumluluğu olan tüm devlet yetkilileri ile ilgili insanlığa karşı suç işledikleri gerekçesiyle yaptığımız tüm şikayetler sonuçsuz kaldı. Bu durumun tek istisnasını oluşturan dönemin ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal hakkında görevi kötüye kullanma suçundan açılan davada 7.500-TL para cezasına hükmedildi. Aynı suç maddesinden yargılanan dönemin Suruç İlçe Terörle Mücadele Şube Müdürü ve İstihbarat Şube Müdürleri olan Ali Koçak ve Ahmet Oğuz Davarcı’nın davaları sürerken; mahkeme emniyet görevlilerinin telsiz kayıtlarının ve kamera görüntülerinin dosyaya getirilmesine dört yılın sonunda karar verilebildi. Katliam sonrası Suruç halkı tarafından şüphe üzerine yakalanan ve kolluğa teslim edilen, ancak daha sonra emniyet görevlileri tarafından tanınmaması için görünüşü değiştirilerek serbest bırakılan, mahkeme huzurunda tanık sıfatıyla verdiği ifadede ve Ankara İl Müftülüğü tarafından başlatılan soruşturma dosyasında katliam şüphelisi olduğu ortaya çıkan Abdullah Ömer Arslan hakkında bizim ve iddia makamının talebine rağmen mahkeme heyeti tarafından bu fail hakkında suç duyurusunda bulunulmamıştır.
Açıklamanın devamında şu bilgilere yer verildi:
Katliam ana davasında geride kalan 10 duruşma boyunca; yargılaması yapılan tek katliam faili Yakup Şahin duruşma salonuna güvenlik gerekçesiyle getirilmezken, duruşmalar tüm itirazlarımıza rağmen Hilvan’da hapishane kampüsünde görülmeye devam ediyor” ifadelerinin yer aldığı açıklamada “Katliam görüntülerinin tamamının aradan geçen dört yıla rağmen halen dava dosyasına gelmemiş olması dahi mahkemenin nasıl bir motivasyonla hareket ettiğini gözler önüne sermektedir. Dosyaya gönderilen görüntülerin katliam sonrasına ait 5 saatlik kısmının kesilmiş olmasına rağmen, sorumlular hakkında hala yasal bir işlem de başlatılmamıştır.
Açıklamada Demokratik Suriye Güçleri tarafından tutuklu bulunan çok sayıda IŞİD militanının ifadelerinde Suruç başta olmak üzere IŞİD katliamlarının tamamında devlet yetkililerinin payına işaret edildiği belirtilerek “Uluslararası hukuk kamuoyunda son derece sarsıcı etki yaratan bu beyanlar mevcut yargılamaları doğrudan etkileyecek niteliktedir.Tüm bu nedenlerle demokratik kamuoyunu aşağıda sıraladığımız taleplerimizin takipçisi olmaya çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı.
Platform açıklamasında 7 Ağustos’taki duruşma öncesi şu taleplerin yerine getirilmesini istedi:
Suruç İçin Adalet Platformu, 7 Ağustos’ta görülecek duruşmaya katılım çağrısında bulundu.
Sendika.Org