Kerestecioğlu: “Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ihlallerinin araştırılması için komisyon kurulsun”
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkının kullanımına ilişkin ihlallerin tespit edilmesi için Araştırma Komisyonu kurulmasını önerdi

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Ankara’da toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ihlallerinin araştırılması için Araştırma Komisyonu kurulmasını önerdi. Keresteciğlu, Ankara’nın keyfi baskı ve yasakların en yoğun hissedildiği kentlerden bir tanesi olduğunu, başkent olması gerekçe gösterilerek “yöneticilerin halka karşı hiçbir hukuk kuralıyla bağlı olmadığı bir yönetim anlayışıyla” toplumsal muhalefetin denetlenmeye ve bastırılmaya çalışıldığını kaydetti. Kerestecioğlu, “Oysa, olması gereken, bir ‘devletin temsil edildiği şehrin’ bir devletin yurttaşlarının haklarını korumak ve özgürlüklerini sağlamakla temsil edilmesi ve anılmasıdır” dedi.
Kerestecioğlu, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını düzenleyen 2911 sayılı kanunun mülki amirler ve güvenlik bürokrasisi tarafından bu hakkın keyfi yasaklarla ihlal edilmesinin dayanağı haline getirildiğinin altını çizerek son olarak şunları söyledi:
Anayasa Mahkemesi’nin ve AİHM’in verdiği ihlal kararlarına rağmen Ankara’da toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı çerçevesindeki hemen her “muhalif” etkinliğin zor kullanılarak engellenmeye devam edilmesi, mülki amirlerin ve emniyet güçlerinin fiilen bu hakkı kullanmayı imkansız hale getirmesi anlamına gelmektedir. Bu keyfi uygulamaların yarattığı bu fiili durum uluslararası sözleşmeler ve Anayasa’nın güvence altına aldığı hakları korumakla yükümlü Türkiye Büyük Millet Meclisini ilgilendiren bir boyuta ulaşmıştır. Parlamentoda bulunan tüm TBMM üyeleri, başta Ankaralılar olmak üzere Türkiye’deki tüm yurttaşların demokratik haklarını güven içinde kullanmasından doğrudan sorumludur. Bu nedenlerle, Ankara’da toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanımına yönelik ihlallerin araştırılması ve bu sorunu ortadan kaldıracak tedbirlerin tespit edilmesi amacıyla bir Araştırma Komisyonu kurulması aciliyet taşımaktadır.
Kerestecioğlu, önerge gerekçesinde toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ihlallerine ilişkin şu örneklere yer verdi:
- 10 Ekim Ankara Katliamı anmalarına ilişkin engelleme girişimleri – 10 Ekim 2015’te 103 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara Katliamı anmaları defalarca polis engeliyle karşılaştı.
- LGBTİ+ etkinlikleri yasaklamaları – 18 Kasım 2017’de Ankara Valiliği’nin OHAL’in kaldırılmış olmasına rağmen OHAL Kanunu’nu kullanarak kentteki LGBTİ+ etkinliklerini yasaklandı. Ankara Bölge İdaresi’nin bu yasağı hukuka aykırı bularak kaldırmasına rağmen yasağın fiili olarak devam ettirildi.
- 8 Mart ve 25 Kasım kadın eylemleri – Kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde düzenledikleri miting ve yürüyüşler bile Ankara Emniyeti ve Valiliğin keyfi kararlarıyla yasaklandı. Kadınlara yönelik şiddetin protesto edildiği bu özel günlerde dahi kadınlar polis şiddetine maruz kalmakta. Özellikle 15 Temmuz 2016 yılında gerçekleşen darbe teşebbüsünden sonra 8 Mart ve 25 Kasımlarda yasaklar ve polis şiddeti yoğunlaşmıştır.
- 9 Ocak 2019 – HDP üyelerinin gözaltına alınmasına ilişkin HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç ve parti üyelerinin yapmak istediği açıklamaya polis saldırarak kitlenin yüzüne sıvı gaz sıktı. Koç, polis tarafından yerde tekmelendi.
- 16 Şubat 2019 – Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği’nin (TAYAD), 16 Şubat’ta Ankara Sakarya Caddesi’nde halkın hukuk bürosu avukatlarının açlık grevinin 24’üncü gününde, hukuksuzca tutuklanmalarına karşı yapmak istedikleri basın açıklamasına polis saldırdı; bir polis, gözaltına alırken üniversite öğrencisi Merve Demirel’e cinsel saldırıda bulundu.
- 10 Mayıs 2019 – ODTÜ Rektörlüğü’nün Ankara Valiliği kararına dayanarak öğrencilere e-posta göndermesi ve yapılması planlanan 9. Onur Yürüyüşü’nün yasaklandığını duyurdu. Öğrencilerin Onur Yürüyüşü için toplandığı sırada polisin saldırarak 17 öğrenciyi gözaltına aldı. Söz konusu öğrencilerin KYK bursu ve kredileri kesildi.
- 12 Haziran 2019 – 2018 yılında gerçekleşen 25 kişinin hayatını kaybettiği 300’ü aşkın kişinin hayatını kaybettiği Çorlu Tren Kazası’na ilişkin ailelerin AYM önünde yapmak istedikleri basın açıklaması polis saldırısı ile engellendi.
- 25 Haziran 2019 – Gezi Direnişi’nden bu yana 6 yıldır kent hakkı, katılımcı demokrasi, yerel yönetimlerin demokratikleşmesi gibi konularda yurttaşların bir araya gelerek tartışmalar yürüttüğü Anıtpark Forumu’nun polis tarafından engellendi.
- 29 Haziran 2019 – KHK ile ihraç edildikten sonra işyeri önünde “İşimi geri istiyorum” talebiyle eylem yapan Cemal Yıldırım’a, eylem sırasında karşılaştığı keyfi uygulamalara karşı 5 gün boyunca yaptığı açlık grevini sonlandıracağına ilişkin açıklama yaparken polis saldırdı. Polis Yıldırım’ın yanı sıra Acun Karadağ, Alev Şahin ve Mahmut Konuk’u gözaltına aldı. Daha sonrasında gözaltıları protesto etmek için banklara oturan Veli Saçılık da gözaltına alındı ve Saçılık’a Kabahatler Kanunu’na dayanarak para cezası kesildi.
- 30 Haziran 2019 – ODTÜ’de mezuniyet töreni öncesinde 5 öğrencinin evleri ve kaldıkları yurtlar “olay çıkarabilirler” gerekçesiyle basılarak, öğrencilerin gözaltına alındı.
- 1 Temmuz 2019 – Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Batıkent Şubesi’nin 1 Temmuz 2019 günü Sivas Katliamı anması öncesinde yapmak istediği yürüyüş polis tarafından engellemeye çalışıldı.
Sendika.Org/ Ankara