Ulaştırma, ev eşyası ve eğlence-kültür kalemlerindeki düşüşün geçici vergi müdahalesinden olduğunu belirten Bahadır Özgür, iktidarın müdahalelerinin sonuç vermeyeceğinin altını çizdi
Kasımda enflasyondaki düşüşün ulaştırma, ev eşyası ve eğlence-kültür kalemlerinden kaynaklandığını ancak bu kalemlerdeki düşüşün de vergi indirimi müdahalesinden olduğunu belirten Bahadır Özgür, “TÜİK’in sepeti ile kendi sepeti uyuşmuyor” dedi, iktidarın bu biçimdeki müdahalelerinin sonuç vermeyeceğinin altını çizdi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kasım ayında enflasyonun tüketici bazında %1,44 düşerek %25,24’ten %21,62’ye gerilediğini açıkladı.
Veriyi coşkuyla karşılayan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da “Kasım ayı enflasyonu Enflasyonla Topyekun Mücadele programının başarısını ortaya koymuştur” iddiasında bulundu.
Gazete Duvar yazarı Bahadır Özgür ise iktidarın enflasyonu dizginleme politikasını yazdı. Özgür’ün yazısının özeti aslında yazısının giriş bölümüydü:
Zor yoluyla sonuç almak, sonuçları güç marifetiyle değiştirmeye çalışmak AKP’nin alamet-i farikası. Siyasal ve toplumsal olaylarda türlü çeşidine tanık oluyoruz bunun. Aynı şeyi ekonomide de deniyor artık. Son enflasyon rakamları, zor aygıtının iktisadi alandaki işleyişinin sonucuydu.
Temmuz ayından itibaren hızlı yükseliş trendine giren enflasyon kalemlerinin eylülle birlikte patlama yaptığını verileriyle aktaran Özgür, iktidarın ise buna karşın TÜİK başkanını değiştirme, kârlarından asla vazgeçmeyecek sektör patronlarıyla göstermelik bir indirim kampanyası ve patronların kârlarından vazgeçmemesi nedeniyle devletin kendi alacağından kıstığı vergi indirimleri yoluna gittiğini anımsattı.
Özgür bu operasyonun enflasyon verilerindeki sonuçları şöyle aktardı:
Özetle verilerin üzeri kazındığında altından “ekonomide dengelenme”den ziyade “vergi yollu müdahaleler” çıktığının altını çizen Özgür, “Her ay araba ya da beyaz eşya almayan, her ay yurtdışı gezilerine gitmeyen ama hemen her gün pazara, markete çıkan vatandaşın enflasyon verilerine inanmamasının nedeni de bu oldu. TÜİK’in sepeti ile kendi sepeti uyuşmuyor” dedi.
Özgür yazısını da şöyle tamamladı:
Ne var ki, iktidarın kaygısı başka. Tıpkı siyasette, dış politikada yaptığı gibi ekonomik krizin yol açtığı sorunları da ötelemeye, seçime kadar yüzdürmeye çalışıyor. Üstelik bunu da vergi indirimleri üzerinden patronlara kaynak transferi, vatandaşa fatura keserek yapıyor. Siyasal zorbalıkla seçmene kayyım atamayla; enflasyona, kura, faize aynı muameleyi yapmaya kalkmanın sonuçları aynı olmaz. Bunlar sıkıştığınızda yakasından tutup içeri tıkabileceğiniz şeyler değildir. Piyasa eninde sonunda kendi hukukunu tanır…
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Sendika.Org