KHK ile kapatılan ÇHD Antep Şubesi üyesi 14 avukat, yargılandıkları davanın ilk duruşmasında beraat aldı. Avukat Bülent Öztürk ise “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Hükmün açıklanması geriye bırakıldı
KHK ile kapatılan ÇHD Antep Şubesi üyesi 14 avukat, yargılandıkları davanın ilk duruşmasında beraat aldı. Avukat Bülent Öztürk ise “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Hükmün açıklanması geriye bırakıldı
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Antep Şubesi yöneticileri Ergin Sözen, Bülent Öztürk, Dilovan Bozkuş, Fatma Altunbaş, Gamze Çöçelli, Fırat Kayacan, Deniz Kurtoğlu, Hasan Kuyaş, İnan Öztürk, Arif Şahin, Nazlı Bildirici, Ömer Kılıç, Saime Erdoğan ve Turgut Işıklı’nın “terör örgütü üyesi olmak” suçlamasıyla yargılandığı dava bugün Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada ÇHD’li avukatların müdafilerinin yanı sıra Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ve 25 avukat hazır bulundu. Duruşmayı, ÇHD’nin yöneticileri ile Antep, Mersin, Antalya ve İzmir Barosu’ndan çok sayıda avukat takip etti.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre Gaziantep Barosu Başkanı Şarklı, iddianamede suç diye gösterilen unsurların herhangi bir suç içermediğini, avukatlık mesleğinin gereği olduğunu belirterek yargılanan avukatların derhal beraatını talep etti.
Şarklı’dan sonra söz alan ÇHD Genel Sekreteri Nergis Tuba Aslan ise avukatların derhal beraatını talep ederek, sanık koltuğunda oturan avukatların mesleklerini icra ettiğini belirtti. Suç olmayan bir fiilden dolayı yargılama yapılamayacağını belirten Aslan şunları söyledi:
Ben de ÇHD Genel Sekreteriyim. Yani buradaki arkadaşların elebaşı olarak görebilirsiniz. Burada Ceza Muhakeme kuralları tersten işliyor. ÇHD, valiliğin başvurusu sonucu ‘terör örgütü’ olarak görülmüştür. Ama hangi örgüt olduğunu bulamamış. Aylarca FETÖ olarak düşünülmüş. Bir süre sonra Terörle Mücadele Şubesi’ne sorulmuş. TEM’de DHKP-C ile bağlantısı olduğunu söylemiş. Ama hiçbir bağ göstermemiştir. Burada ÇHD yargılanmaya çalışılıyor. İzmir ve Alanya’da da dosya açıldı; ama takipsizlik verildi. 17 yıllık avukatım daha böyle rezil bir dosya görmedim.
İzmir Barosu Başkanı Yücel ise, örgütlenme hakkının yargılanmaya çalışıldığını belirterek heyete “Sanıklara ne soracaksınız? Soracağınız hiçbir şey yoktur. Dernek çalışmaları suç değildir. ÇHD ezilenlerin sesidir. ÇHD yargılanamaz. Savcı, cesaretli olamayıp dosyayı hazırlamış olabilir. Hiç kimseye hiçbir soru sorulmadan dosya kapatılmalıdır” dedi.
Mahkeme heyetinin, sanıkların derhal beraat talebinin reddine karar vermesi üzerine yargılanan ÇHD avukatlarının beyanlarına geçildi.
Altunbaş, yasalara göre kurulu olan bir derneğe üye olmanın suç olamayacağını, aldıkları kararların hiçbir suç içermediğini belirterek “Hiçbir örgütle bağımız yoktur. Sadece avukatlık yaptık. Bu suçlamaları kabul etmiyoruz. İddianame baştan sona absürttür. Avukatlık mesleğinden dolayı yargılanmaktan büyük hicap duyuyorum. İddianameyi ve suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Kılıç ise kendisine ve arkadaşlarına yöneltilen tüm suçlamaları reddederek, ÇHD’nin Denetim Kurulu üyesi olduğu için “terörist” olmanın mümkün olmadığını belirterek “Ben avukatım. Bana ücretini ödeyen herkesi savunurum. Bu savunduklarım arasında FETÖ üyeliğinden suçlananlar da var. FETÖ üyeliğinden suçlananları savunduğum için aldığım parayı sözde DHCKP-C’ye aktarmışım. Bu nasıl bir suçlamadır? İddianamenin akla mantığa uyar hiçbir yanı yok” ifadelerini kullandı.
Savunmaların ardından savcılık mütalaasını açıklayarak avukatlar hakkında iddia edilen suçla ilgili yeterli delil bulunamamasından dolayı yargılanan avukatlarını beraatını, Avukat Bülent Öztürk’ün de sosyal medya hesabından paylaştığı bir videodan dolayı “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla cezalandırılmasını talep etti.
Mütalaanın ardından söz alan Avukat Bülent Duran, avukatların yeterli delil olmamasından değil, suç oluşmadığı için beraat etmeleri gerektiğinin altını çizdi. Suçlama diye gösterilenlerin dernek faaliyetleri, yani avukatlık mesleği olduğunun altını çizen Duran, “Bu dosyadan dolayı yargılama yapılması dahi kabul edilemez. Avukatlar suç işlememişler ki delili olsun. İddianame birçok yönden eksiktir. Sanıklar, suç oluşmadığı için beraat etsinler” dedi.
Savunmaların ardından mahkeme heyeti, tüm avukatlara yöneltilen “terör örgütü üyeliği” suçlamasına ilişkin yeterli delil bulunmadığında beraatına, Öztürk’e ise “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 1 yıl 3 ay hapis cezası verilmesine, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi.
Sendika.Org