“Sosyal medya paylaşımı” gerekçe gösterilerek hakkında gözaltı kararı bulunan Sendika.Org editörü Ali Ergin Demirhan’ın hedef olmasına neden olan yazılar nelerdi?
Sendika.Org’un İstanbul Şişli’de bulunan bürosuna 28 Haziran sabaha karşı düzenlenen baskında polis büronun kapısını kırarak hiçbir yetkili, çalışan ve avukat yokken arama yaptı. Avukatların baskın sonrasında aldıkları bilgiye göre Sendika.Org editörü Ali Ergin Demirhan hakkında “sosyal medya paylaşımı” gerekçesiyle gözaltı kararı bulunuyor. Demirhan’ın hedef olmasına neden olan yazılar nelerdi?
Seçimlerden 4 gün sonra, 28 Haziran’da sabaha karşı Sendika.Org’un Şişli’de bulunan bürosu polis tarafından kapısı kırılarak basıldı. Avukatların edindiği bilgiye göre baskının gerekçesi sitenin editörlerinden Ali Ergin Demirhan hakkındaki gözaltı kararı.
Demirhan, seçimler öncesi ve sonrası yazdığı yazılar ve sosyal medyada yaptığı paylaşımlar nedeniyle hedef oldu. O yazı ve paylaşımlar neydi hatırlayalım:
24 Haziran seçimleri öncesinde “Bu bir ‘seçim’ değildir: B planı olmayan yolda kalır” başlıklı bir makale kaleme alan Demirhan, yazısında “Karşı karşıya olduğumuz şey sadece ‘seçim siyaseti’ ile yanıt verilebilecek olağan bir seçim değil, biçimsel olarak seçimi de içeren ve Tayyip Erdoğan’ın, iktidarını korumak üzere başlattığı yeni bir saldırı sürecidir” değerlendirmesinde bulundu.
Seçimlerde hangi sonuç çıkarsa çıksın Erdoğan’ın gayri meşru biçimde iktidarı elinde tutmaya yeltenebileceğini belirten Demirhan, “Erdoğan karşısında direnme hakkına başvurmayan, buna yönelik bir B planı olmayanlar, AKP’nin aslında oldukça kırılgan ve zayıf girdiği bu raunda da kaybetmeye mahkûmdur” ifadelerini kullandı.
24 Haziran seçimlerinden bir gün öncesinde Twitter hesabından 10 maddelik bir değerlendirme paylaşan Demirhan, Erdoğan’ın ülkeyi yönetme yeteneğini ve meşruiyetini yitirdiğini belirterek, “muhalefetin yelkenlerini dolduran rüzgar”ın, “Gezi’den bugüne sokakta yaratılan rüzgar” olduğunu yazdı.
Demirhan’ın paylaşımları şöyle:
Muhalefetin, anket sonuçlarına doğru orantılı olarak yansımayan sokak hakimiyetine ilişkin seçim arifesinde birkaç not: 1. Hiçbir seçim sonucunun değiştirmeyeceği gerçek, Erdoğan’ın ülkeyi yönetme yeteneğini ve meşruiyetini yitirdiğidir. Sokağın da gösterdiği budur.
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) June 23, 2018
2. OHAL döneminin tüm eşitsizliklerine ve baskılara rağmen özellikle CHP ve HDP’nin miting ve buluşmalarında görülen büyük seferberlik ve AKP mitinglerinde görülen bariz zayıflık, halkın çözüm umudunun adres değiştirdiğini göstermektedir.
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) 23 Haziran 2018
3. Sokak bazen aldatıcı ve yetersiz olabilir. Cumhuriyet mitingleri döneminde ve Gezi’de yine muazzam bir sokak hareketliliği vardı ancak bu sandığa yansımamış, Erdoğan da iktidarını koruyabilmişti. 24 Haziran sürecinde ise iki temel farktan söz edebiliriz.
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) 23 Haziran 2018
4. Cumhuriyet mitingleri eski iktidar sahiplerinin ve umudunu ona bağlayan halk kesimlerinin can havliyle ortaya atıldığı bir son çırpınıştı. Yeniyi değil eskiyi, çözümü değil geçmişin birikmiş sorunlarını ve toplumsal yelpazenin sınırlı bir kesimini temsil ediyordu.
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) 23 Haziran 2018
5. Gezi’de ise ülkenin geleceğini temsil eden yeni toplumsal dinamikler sahnedeydi. Ancak Gezi’nin ardından gelen seçimlerde Gezi’deki dinamiklerin biçimlendirdiği ya da onları temsil eden siyasi özneler değil, yine büyük ölçüde “eskiler” sahnedeydi.
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) 23 Haziran 2018
6. 24 Haziran seçimlerinde ise toplumun bütün kesimlerini kavrayabilecek, yeni-eski ikiliğinde AKP ile yer değiştirmiş ve köhnemiş sorun kaynağı AKP iktidarı karşısında yenilenmiş ve umut vaat eden adresler var.
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) 23 Haziran 2018
7. Saadet ve İyi Parti dahil bütün muhalefetin Gezi’nin değiştirdiği toplumsal siyasal zeminin yeni gerçekliğine uyum sağlamaya çalıştığı, dilini soldan kurduğu, (kapasitesi sınırlı olsa ve iç çelişkilerle malul olsa bile) köklü değişim vaat ettiği görülüyor.
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) 23 Haziran 2018
8. Sokaktaki gerçeklik belki sandıkta birebir yansımasını bulmayacak ya da iktidara taşıdıklarından tatmin olmayacak. Ancak muhalefetin yelkenlerini dolduran rüzgar Gezi’den bugüne sokakta yaratılan rüzgardır.
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) 23 Haziran 2018
9. Bugün kendi katkılarıyla sokakta yaratılan rüzgârları arkalarına alacak şekilde yelkenler açamamış sosyalistler ise sokağın güvencesidir. Oylar atıldıktan sonra sokağın sandığın gerisindeki, sosyalistlerin de parlamenter aktörlerin gerisindeki rolleri değişecektir.
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) 23 Haziran 2018
10. Seçim akşamı itibariyle seçilen kim olursa olsun, gayrimeşru olana dur demek, hakkıyla kazanana sahip çıkmak için güvence yine sokak olacaktır. Sokağın ustaları da buna göre davranacaktır. (Bitti)
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) 23 Haziran 2018
Ali Ergin Demirhan, 24 Haziran seçimlerinin ardından Sendika.Org’un “24 Haziran’ın özet sonucu: Gayri meşru iktidara, krize, mücadeleye devam…” başlıklı değerlendirmesini paylaştı.
24 Haziran’ın özet sonucu: Gayrimeşru iktidara, krize, mücadeleye devam… https://t.co/f90JZ26bVM
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) June 25, 2018
Demirhan 24 Haziran seçimlerinin ardından “Muhalefet ‘sol’la, iktidar ‘zor’la kazandı” başlıklı yazısında “24 Haziran’dan çıkan ders ne sadece kendi mahallemizde estirdiğimiz rüzgârların sarhoşluğuna kapılarak ne de iktidarın ‘zor’una bakıp yılgınlığa kapılarak sağlıklı sonuçlara varılabileceğidir” dedi.
Yeni siyasi düzlemde muhalefetin ilerleyecekse “sol”dan yana ilerleyebileceğinin görüldüğünü belirten Demirhan, Erdoğan’ın iktidarını sürdürmek için “zor”a başvurmaktan çekinmeyeceğini şu ifadelerle belirtti:
Sonuç olarak, yeni siyasi düzlemde muhalefetin ilerleyecekse “sol”dan ilerleyebileceği görülmektedir. Ülkeyi yönetme yeteneğinden ve meşruiyetinden yoksun, krizlerle karşı karşıya olan Erdoğan’ın da, iktidarını sürdürmek için “zor”a başvurmaktan çekinmeyeceği ortadadır. 24 Haziran’dan çıkan ders ne sadece kendi mahallemizde estirdiğimiz rüzgârların sarhoşluğuna kapılarak ne de iktidarın “zor”una bakıp yılgınlığa kapılarak sağlıklı sonuçlara varılabileceğidir. “Sol” potansiyel örgütlenmeli, ancak bu sol potansiyele yaslanan mücadele, iktidarın “zor”unu, yani siyaset yapma hakkını sınırlayarak toplumun geniş kesimleri arasına kurduğu bariyerleri kırma gerekliliğini ihmal etmeden örgütlenmelidir.
16 Nisan Referandumu’nun ardından, yine 4 gün sonra Sendika.Org bürosuna polis baskını düzenlenmiş, Ali Ergin Demirhan gözaltına alınmıştı. “Yapılan oylama sonucunu meşru göstermemeye çalışarak sosyal medya hesaplarından yapılan eylemleri organize etme, halkı kin, düşmanlığa tahrik, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” gerekçesiyle gözaltına alınan alınan Demirhan, 6 günlük gözaltının ardından serbest bırakılmıştı.
İlgili haberler:
Sendika.Org