Memleket Biziz çağrıcılarından Veli Saçılık, yayınladığı video ile Memleket Biziz’in “Özgürlük İstiyoruz” kampanyasına çağırdı
Memleket Biziz çağrıcılarından Veli Saçılık, yayınladığı video ile Memleket Biziz’in “Özgürlük İstiyoruz” kampanyasına çağırdı
Memleket Biziz çağrıcılarından Veli Saçılık, yayınladığı video ile Memleket Biziz’in “Özgürlük İstiyoruz” kampanyasına çağırdı.
Önümüzdeki günlerde düzenlenmesi planlanan ve ülkemizin dört bir yanında Tek Adam rejimine karşı direnenleri buluşturmayı hedefleyen bir Kurultay çalışmasının çağrı metni olarak kaleme alınan duyuruyla yüksek bir katılım hedefleniyor.
Metne imza atanlar arasında ise Arzu Atabek Çerkezoğlu, Kemal Aytaç, Metin Bakkalcı, Funda Başaran, Zerrin Bayraktar, Vedat Bulut, Tezcan Karakuş Candan, Gazi Çağlar, Coşkun Canıvar, Ali Çerkezoğlu, Çiğdem Çidamlı, Yücel Demirer, Sevinç Erbulak, Faruk Eren, Güleda Erensoy, Ahmet Bülent Erişti, Ertürk Erkek, Oya Ersoy, Güney Zeki Göker, Doğan Halis, Pınar Hocaoğulları, İbrahim Kara , Süreyya Karacabey, Mustafa Karadağ, Hakan Koçak, Gül Köksal, Nejla Kurul, Ünal Özmen, Betül Öztürk, Aynur Özuğurlu, Veli Saçılık, Mustafa Sönmez, Duygu Şahlar, Diren Cevahir Şen, Sinan Tartanoğlu, Serdar Türkmen, Hamide Yiğit, Cenk Yiğiter, Candan Yıldız, Mihriban Yıldırım, Volkan Yosunlu gibi isimler yer alıyor.
Diktatörlük değil Özgürlük istiyoruz. Özgürlük isteyenler haydi! Kralların tacına ÖZGÜRLÜK yazıyoruz. #EyÖZGÜRLÜK pic.twitter.com/KLlwhcpD1f
— Veli Saçılık (@velisacilik) 16 Mart 2018
Memleket Biziz’in çağrısında “Bu bir davettir. Beklediğimiz kendimizdir. Biat değil özgürlük diyenlerin büyük buluşmasıdır. Seni de bu kampanyaya katılmaya, özgürlük diye haykırmaya çağırıyoruz. Memleket Biziz! Sen, ben, hepimiz birlikte haykırdığımızda yeniden hatırlayacağız bunu” ifadeleri yer alırken çağrı metninin tamamı şöyle:
Karanlık bir yolda birlikte yürüyoruz, görmeden önümüzü, boğuntuyla geçiyor günler ve boğazımızda düğümleniyor söyleyemediklerimiz. Gittikçe azalıyor sesler, hak vermiyoruz ama ezici bir gücün yarattığı baskı bedenlerimizden geçiyor, hak vermiyoruz ama dilimizi mühürlüyor, kapatıyor bizi kişisel hapishanelerimize. Karanlık bir zamandan geçiyoruz ve her şeyi görüyoruz, geleceğimizden başka.
Gelecekten gelen bir ses soruyor; “bütün bunlar olurken siz nerdeydiniz” diye. Yutkunup “kuşatılmıştık çepeçevre” diyebiliyoruz sadece. Sonra anlatıyoruz içinde bulunduğumuz durumu, o sorgulayan sese: “Herkesi ufacık bir itiraz karşısında bile gözaltına alıyorlardı, hapishaneler tıka basa dolmuştu ve bütün hakları askıya alan bir olağanüstü halde delirmemeye çalışıyorduk” diye. Basın susturulmuştu, susmuştu televizyonlar, her şey aniden bir suça dönüşmüştü, yurttaşlık bir suç biçimiydi, çok zordu diyoruz, her şey zordu. “Kimse bir şey yapmamış mıydı sahiden?” diye üsteliyor gelecekten yükselen o ses, diyoruz ki yapmıştı elbet ama çok azdı ve gittikçe azaldı sayıları. Ses kayboluyor ama sorusu asılı kalıyor ortak göğümüzde. Kimse bir şey yapmamış mıydı sahiden, kıyamet koparken?
Kötü bir zamandan geçiyoruz evet ama bir şey yapmalı.
Susmak ortak olmaktır haksızlığa diye özgürlük istenmeli!
Çoğunluğu içine alacak ve bize yeniden iyi bir gelecek için ümit verecek özgürlük istenmeli!
Her gün elimizden alınan yaşam sevincimizi diriltmek için özgürlük istenmeli!.
Kendimize ülkenin asıl sahipleri olduğumuzu hatırlatmak için özgürlük istenmeli!
Kapatıldığımız düşünsel kafesleri parçalamak için, yeniden cesaret toplamak için özgürlük istenmeli!
Ve ne yapacaksak bu ortak bir çığlıkla başlamalı, gasp edilen özgürlüğümüz için bir çığlık atamadığımızda, bize kalacak utancı düşünereközgürlük istenmeli!
ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ çıkaracağımız sesin konusu bu olmalı. Her şeyden önce özgürlüğümüz alındı elimizden. Herkesin etrafında birleşebileceği bir şey özgürlük istemi, herkesin katılabileceği bir şarkı, özgürlük şarkısı.
Özgürlük istiyoruz diye bağıracağımız bir kampanya yapmalıyız, herkesin kolektif ya da kişisel, kendi bulunduğu düzlemden destek verebileceği bir kampanya olsun bu. Aklımıza gelebilecek bütün yöntemlerle birbirimize duyuralım sesimizi, herkesin yaratıcılığını katabileceği bir süreç olsun:
Sanatçılar, sanatları için haykırsınlar “özgürlük” diye,
Hukukçular, sağlık çalışanları,
Bütün iş kolları kendi alanları için özgürlük istesinler,
Gazeteler özgürlük manşetleriyle çıksın,
Yazılar özgürlüğü anlatsın, videolar, kısa filmler, sosyal medya iletileri,
Perdeler açılırken bir yerine özgürlük sözünü iliştirsin ya da bu konuda yapılmış şarkıları, şiirleri kullansın.
Bizim aklımıza gelmeyenler gelsin başkalarının aklına…
Telefonların melodisi özgürlük şarkısı çalsın,
Duvarlara, pasif ya da aktif bütün yollar kullanılsın…
Ve ülke 16 Mart 2018 tarihinden başlayarak özgürlük sesiyle çınlasın.
Bu bir davettir. Beklediğimiz kendimizdir. Biat değil özgürlük diyenlerin büyük buluşmasıdır. Seni de bu kampanyaya katılmaya, özgürlük diye haykırmaya çağırıyoruz. Memleket Biziz! Sen, ben, hepimiz birlikte haykırdığımızda yeniden hatırlayacağız bunu.
Sendika.Org