Demokratik kitle örgütleri, toplumsal muhalefete yönelik baskı sürecini değerlendirmek üzere Ankara’da düzenleyeceği basın toplantısına çağırdı
Ankara Demokratik Kitle Örgütleri, Türk Tabipler Birliği’ne yönelik saldırı ve Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş’ın da aralarında bulunduğu yedi Halkevci’nin gözaltına alınması sürecini değerlendirmek için düzenleyeceği basın toplantısına çağırdı
“Savaş bir halk sağlığı sorunudur” açıklamasının ardından Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey üyeleriyle başlayan saldırılar Halkevleri ile devam etti. Halkevleri’nin “Afrin savaşı diktatörlüğü inşa savaşıdır” açıklamasını paylaştığı için Halkevler Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Kutay Meriç 20 Şubat’ta tutuklandı. 22 Şubat’ta ise Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş’ın da aralarında bulunduğu on bir kişi sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Bir haftalık gözaltının ardından on bir kişiden altısı adli kontrol şartıyla olmak üzere hepsi serbest bırakıldı.
Bu süreçte toplumsal muhalefetin tüm kesimleri ve Halkevleri dostları Halkevleri’yle büyük bir dayanışma içindeydi. Demokratik kitle örgütleri, toplumsal muhalefete yönelik saldırı sürecine ilişkin değerlerdirme yapmak üzere Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde bugün (2 Mart) 12.30’da düzenleyeceği basın toplantısına çağırdı.
Halkevleri’nin ise toplantıya ilişkin yayımlamış olduğu çağrı metni şöyle:
Bir haftadır gözaltında bulunan Eş Genel Başkanımız Dilşat Aktaş’ı ve arkadaşlarımızı 28 Şubat 2018 Çarşamba günü aldık.
Bizlere yönelttikleri suçlamalar ise daha ilk andan itibaren çöktü. Halkevleri üyelerini ve Eş Genel Başkanı’nı sabah saatlerinde ev baskınlarıyla gözaltına alarak Halkevleri’ni bir suç örgütü; eşitlik, özgürlük, laiklik, barış mücadelesini de suç gibi gösterme çabaları halkın geniş kesimlerinden tepki gördü ve boşa düştü. Bu memlekette eşitlik, özgürlük ve adalet isteyen, laiklik bayrağını yere düşürmeyenler Halkevleri’ni savundu ve sahiplendi.
Bu savunma ve sahiplenme sayesinde, halktan aldığımız güçle ve meşrulukla kazandık arkadaşlarımızın özgürlüğünü. Tıpkı 16 Nisan’da kazandığımız gibi, toplumsal muhalefete yönelik baskılara karşı sinmediğimiz, yılmadığımız gibi. Türk Tabipler Birliği’ne yönelik gözaltı dalgasına karşı hekimleri ve halk sağlığını dayanışmayla savunduğumuz ve kazandığımız gibi.
Bu kısa süreç dahi bize gösterdi ve tekrar hatırlattı ki; biz yan yana geldikçe, biz bir arada durdukça, dayanışma gösterdikçe bu memleketin kötü gidişatını durdurabiliriz ve kazanabiliriz.
Dayanışmayla üstesinden geldiğimiz bu sürece dair birlikte değerlendirme yapmak üzere yapacağımız basın toplantısında emeği geçen tüm dostlarımızı da yanımızda görmek isteriz.
Sendika.Org/ Ankara