Öğrenci Kolektifleri, KTÜ’de gerçekleşen “KTÜ Savunma Sanayi Günleri”nde ortaokul öğrencilerine silah tanıtımı yapılmasını protesto etti

Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Savunma Sistemleri ve Teknolojileri Topluluğu tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen “KTÜ Savunma Sanayi Günleri”nde ortaokul öğrencilerine silah tanıtımı yapıldı.

KTÜ Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki etkinliğe Sanayi Müsteşarlığı, Makine Kimya Endüstrisi, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, Hava Elektronik Sanayi yöneticileri de katıldı. Öğrencilere Türkiye’de imal edilen silah sistemlerine yönelik bilgiler veren yöneticiler, silahları ellerine alan öğrencilere kullanıma yönelik bilgiler de verdi.

Lise ve ortaokul öğrencilerinin götürüldüğü sergide çocuklara silah tanıtımı yapılması üniversitelilerin tepkisini topladı. Silah sergisine tepki gösteren KTÜ Öğrenci Kolektifi konuya dair bir açıklama yayınladı. İktidar eliyle ölümün ve silahın kutsandığının altını çizen üniversiteliler, KTÜ yönetimini kınamanın yanında akla ve bilime sahip çıkarak savaş karşısında mücadele edeceklerini belirtti.

KTÜ Öğrenci Kolektifi’nin açıklamasının tam metni şöyle:

Üniversite çocukların eline silah aldığı değil, çocuklar için bilimin üretildiği yerdir!

İktidar eliyle şiddetin palazlandırıldığı, ölümün ve silahın kutsandığı memleketimizde Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü şiddeti ortaokul seviyesinde çocuklara indirerek üstüne düşen görevi yapmış oldu. Üniversitede tiyatro oynayan öğrencileri uzaklaştıran rektörlüğün yaratmak istediği üniversite, bu etkinlikle tam olarak kendini göstermektedir. Çocuk tecavüzcüsü Ensar Vakfı’na etkinlik yaptırmak için salon veren KTÜ Rektörlüğü, yeni nesil hayallerini bugün gerçekleştirilen etkinlikle bir daha gösteriyor.

İktidarın kindar ve dindar nesil hayallerini KTÜ’de gerçekleştirmek isteyen KTÜ Rektörlüğüne şunları bir daha hatırlatmak gerekir ki:

Üniversitede sizin AK Nesil hayallerinizin mayası tutmaz. Siz Ensar Vakfı’nı üniversiteye getirmeye çalışırsınız fakat üniversitenin bilimden, halktan yana olan aklı, çocuk istismarına,  tacize, tecavüze karşı duran gençliği o etkinliğin yapılacağı salonun önünü kapatır;  çocuk tecavüzcülerini üniversitesine sokmaz. Siz milyonlarca insanın katili NATO’nun temsilcilerini üniversiteye getirirsiniz, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin yaşamdan yana, savaşın karşısında olan gençliği o salonları size dar eder. Siz Filistin’in katili İsrail’in büyükelçisini, KTÜ’ye davet edersiniz fakat mazlum Filistin halkının yanında olan, tarihinden aldığı anti-emperyalist mirası taşıyan devrimci gençliği rektörlüğü kuşatır yumurtalarıyla,  katillerin temsilcilerini üniversitesinden kovar.

Aydınlık bir geleceği üniversitenin aydın fikri ile inşa edeceğiz!

Bugün bu etkinliği gerçekleştiren, salon tahsis eden KTÜ Rektörlüğü’ne bir kez daha söylemek gerekir ki:

Sizler çocuklar üzerinden kindar bir nesil yaratmak hayaliyle çocukların ellerine silah vermek istersiniz fakat bizler, üniversitenin aklı ve fikriyle yoksul mahalle ve köylerde çocuklarla bilim üretir, sanat üretiriz. Sizler çocukların ellerine silahlar verirsiniz; biz üniversiteliler, “okumuş insan halkın yanındadır” diyerek Karadeniz’in köylerinde çocuklarla tiyatro oynar, şarkılar söyler, birlikte deneyler yaparız. Sizlerin hayali eli silah kuşanan, düşünmeyen, sorgulamayan bir nesil yaratmaktır. Bizlerin hayali ise çocuk istismarının olmadığı, çocukların ölmediği bir coğrafyada bilim sanat ile büyüyen, özgür-eşit bir ülkede yaşayan bir kuşaktır. Bu hayalimizi gerçekleştirmek için mücadele etmekten bir an bile geri durmayacağız. Aydınlık bir geleceği üniversitenin aydın fikri ile inşa edeceğiz.

Bugün bu etkinlikle çocukların eline silah veren KTÜ Rektörlüğü’nün de bu tavrını sadece kınamayacağız, çünkü bu şiddet düşkünü akla kınamak yetmez, bu iktidar yalakası akla kınamak yetmez. Sizler tiyatro yapan öğrencileri uzaklaştıracaksınız biz “inadına sanat” deyip tiyatro yapacağız. Siz çocukların eline silah vereceksiniz biz “inadına akıl,  inadına bilim” deyip dün yaptığımız gibi bugün de hemen çocuklarla birlikte zaman geçirecek,  çocuklarla “özgür düşünce” diyeceğiz. Karadeniz’in mahalleleri ve köyleri ve oranın çocukları bizleri çok iyi tanır ve bilir. Biz onların beraber eğlenip beraber ürettiği abileri,  ablalarıyız. Biz onların beraber şiir okuyup beraber horona durdukları, beraber tiyatro oynayıp beraber deney yaptıkları arkadaşlarıyız. Bugünden bir kez daha Karadeniz’in mahallelerinde ve köylerinde arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin yanlarına gidecek, birlikte eğlenecek birlikte üreteceğiz.

Sendika.Org