Afrin operasyonuna dair soruları, savaş propagandasıyla gölgelenen gerçeği ortaya koyan birincil kaynakları, nesnel verileri ve tarafların karşılaştırmalı açıklamalarını esas alıp yanıtlamaya çalıştık
TSK ve AKP destekli cihatçı grupların Afrin’e yönelik başlattığı operasyon, 8 Şubat itibariyle 20. günü geride bıraktı. TSK ve cihatçılar ne kadar ilerleyebildi? Afrin’de kaç sivil hayatını kaybetti? Operasyonda kaç YPG-YPJ’li hayatını kaybetti? Operasyonda kaç asker ve cihatçı hayatını kaybetti? Uluslararası ve bölgesel güçler, Afrin operasyonu karşısında nasıl konumlandı?
TSK ve AKP destekli cihatçı grupların Afrin’e yönelik başlattığı operasyon, 8 Şubat itibariyle 20. günü geride bıraktı. Peki 20 günün sonunda TSK ve cihatçılar ne kadar ilerleyebildi? Afrin’de kaç sivil hayatını kaybetti? Operasyonda kaç YPG-YPJ’li hayatını kaybetti? Operasyonda kaç asker ve cihatçı hayatını kaybetti? Uluslararası ve bölgesel güçler, Afrin operasyonu karşısında nasıl konumlandı?
Bu soruları, savaş propagandasıyla gölgelenen gerçeği ortaya koyan birincil kaynakları, nesnel verileri ve bütün tarafların karşılaştırmalı açıklamalarını esas alarak yanıtlamaya çalıştık.
TSK ve AKP destekli cihatçı grupların, yoğun hava saldırıları/top atışları ile birçok farklı noktadan açılan cephelere rağmen 8 Şubat itibariyle ciddi bir ilerleme kaydedemediğini söylenebilir.
Süreç içerisinde Afrin’de ele geçirilen yerlere ilişkin TSK’den net bir açıklama yapılmazken, ana akım medyada ise teyitsiz rakamlar verildi.
Milliyet, operasyonu “Afrin sınırında” takip eden muhabirlerine dayandırdığı haberinde, 20 Ocak’tan 8 Şubat’a kadar Afrin’in 5 beldesinde 1’i belde merkezi, 24’ü köy, 3’ü köy altı yerleşim ve 12’si stratejik dağ veya tepe olmak üzere 40 noktanın ele geçirildiğini öne sürdü.
Buna karşın Kürtlerden gelen açıklamalarda ise TSK ve cihatçı grupların saldırılara başladığı günden bu yana hiçbir hedefine ulaşamadığı belirtildi.
YPG Genel Komutanı Sipan Hemo, 6 Şubat’ta Suudi Şarku’l Avsat gazetesine verdiği demeçte “Türkiye sınırın sıfır noktasından çok ilerleyemedi. Yaklaşık 500 metre yükseklikteki bir saldırı ve 3 kilometre derinliğe sahip cepler var, ancak elde edilen bu askeri ilerleme önemli değil” şeklinde konuştu.
Bu durum, Suriye savaşında yaşanan gelişmeleri anlık olarak gösteren ya da sahayı takip eden bir dizi sosyal medya kullanıcısının hazırladığı haritalara da yansıyor.
Suriye savaşında yaşanan çatışmaları anlık gösteren Wikipedia haritasına göre, TSK ve cihatçı grupların, Afrin’in kuzeyi, kuzeydoğusu ve batısındaki bazı köy ve tepeleri ele geçirdiği ve bu bölgelerde derinliğin birkaç kilometreyi aşmadığı görülüyor.
Rus ordusunun izlediği stratejiye paralel bir yayın çizgisine sahip South Front sitesi de Wikipedia’ya benzer şekilde kuzeyde ve batıda derinliğin birkaç kilometreyi bulduğunu, ciddi bir ilerlemenin ise olmadığını gösteriyor.
TSK ve cihatçı grupların, Afrin’in kuzeyi, kuzeydoğusu ve batısındaki bazı köy ve tepeleri ele geçirdiği operasyonda kuzeyde derinlik yaklaşık 5 kilometre (Şeyh Horoz köyü çevresi), batıda ise 3 kilometreye (Mamal Uşağı köyü) kadar ulaşabildi. Bölgenin kuzeyindeki Darmık dağı ile kuzeydoğusunda yer alan Burseya dağı da TSK tarafından ele geçirilen stratejik yerler arasında bulunuyor. Ancak bu noktalar, havadan ve karadan gerçekleştirilen yoğun saldırılar ile günlerce süren çatışmaların ardından alınabildi.
TSK ve cihatçı gruplara yakınlığıyla bilinen Suriye Gündemi sitesi ise TSK ve cihatçı grupların kuzeyden yaklaşık 6 km, batıdan ise 4 km derinlikte olduğunu, güneydoğudaki Cinderes bölgesinde yer alan Hamam ve Hac İskender köylerinin de ele geçirildiğini gösteriyor.
Muhaliflere yakınlığıyla bilinen haber ajansı Kasyun da TSK ve cihatçı grupların kuzeyden ve batıdan yaklaşık 6 km derinlikte olduğunu, Suriye Gündemi’nden farklı olarak batıda daha çok yerin ele geçirildiğini gösteriyor.
Öte yandan TSK operasyona dair tüm resmi açıklamalarında “Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edilmektedir” ifadelerini kullansa da ele geçirilen bölgelerin tekbirli ve bayraklı şovlar eşliğinde ana akım medya tarafından kamuoyuna sunulması da dikkat çekiyor.
Farklı kaynaklar, TSK’nin Afrin’e yönelik hava saldırıları ile topçu atışları sonucu çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini bildiriyor.
Londra merkezli, muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin 3 Şubat tarihli haberinde 21’i çocuk, 12’si kadın olmak üzere 68 sivilin hayatını kaybettiğini, en az 185 sivilin de yaralandığını bildirilmişti.
Rus haber ajansı Sputnik’in 7 Şubat tarihli haberine göre ise Afrin Merkez Hastanesi yönetiminden Sputnik’e yapılan açıklamada, “Kayıtlarımıza göre bugüne kadar 148 sivil öldü, 385 sivil yaralandı” denildi.
Yaşanan sivil kayıplara rağmen TSK’den operasyona dair yapılan tüm resmi açıklamalarda “Harekatın planlama ve icrasında sadece teröristler ve bunlara ait barınak, sığınak, mevzii, silah, araç ve gereçler hedef alınmakta olup, sivil/masum kişilerin ve çevrenin zarar görmemesi için her türlü dikkat ve hassasiyet gösterilmektedir” ifadelerinin yer alması dikkat çekiyor.
Afrin operasyonunda hayatını kaybeden YPG-YPJ savaşçılarının sayısı tam olarak bilinmiyor.
Hayatını kaybedenlerin toplamına ilişkin tek resmi açıklama, 1 Şubat’ta YPG-YPJ öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Dış İlişkiler Genel Sorumlusu Redur Halil tarafından yapıldı. Halil, Afrin’de 34 savaşçının hayatını kaybettiğini açıkladı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi 6 Şubat tarihli haberinde, Afrin operasyonunda YPG-YPJ güçlerinin kaybını 123 olarak verdi.
Anadolu Ajansı (AA) TSK açıklamasına dayandırdığı 8 Şubat tarihli haberinde ise operasyonda toplam 1028 YPG-YPJ’linin hayatını kaybettiği öne sürüldü.
Afrin operasyonunda ilk asker kaybı 21 Ocak’ta yaşandı. 8 Şubat itibariyle resmi açıklamalara göre hayatını kaybeden asker sayısı ise 19.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin 6 Şubat tarihli haberine göre, Afrin operasyonunda TSK ve cihatçı grupların toplam kaybını 149 olarak verirken bunun 22’sinin Türk askeri olduğunu yazdı.
Rojava’dan yayın yapan Hawar Haber Ajansı (ANHA) ise Afrin savaşına ilişkin hazırladığı 20 Ocak’tan 7 Şubat’a kadarki dönemi kapsayan tabloda, toplamda 631 asker ve cihatçının hayatını kaybettiğini öne sürdü.
Öte yandan Afrin operasyonunda bir günde en fazla kayıp, operasyonun 15. günü olan 3 Şubat’ta yaşandı. 2’si çatışmalarda, 6’sı da tanksavar füzesiyle vurulan bir tankta olmak üzere 8 asker hayatını kaybetti.
21 Ocak’tan 7 Şubat’a kadarki dönemde hayatını kaybeden askerlerin isimleri ise şöyle:
1) Musa Özalkan: Afrin operasyonunun ikinci günü olan 21 Ocak’ta Gülbaba köyünün güneydoğusundaki çatışmalarda hayatını kaybetti.
2) Oğuz Kaan Usta: Operasyonun dördüncü günü olan 23 Ocak’ta Ömer Uşağı bölgesinin kuzeyinde yaşanan çatışmalarda hayatını kaybeden Usta’nın cenazesi hala YPG-YPJ güçlerinin elinde.
3) Mehmet Muratdağı: Usta’yla aynı gün çatışmalarda hayatını kaybeden Muratdağı’nın cenazesi de YPG-YPJ güçlerinin elinde.
YPG Basın Merkezi 24 Ocak’ta, Oğuz Kaan Usta ve Burak Yıldız’a ait kimlik kartları, ehliyet ve TSK personel kartı gibi belgeleri ile iki askerin naaşına ait olduğu belirtilen görüntüler yayımladı.
TSK’den aynı gün yapılan açıklamada ise Usta ve Muratdağı’nın cenazelerine atıf yapılarak “Bölgede çatışmaların devam etmesi ve hava koşullarının uygun olmaması sebebiyle ulaşılamamıştır” denildi. Ancak YPG’nin kişisel belgelerini paylaştığı Burak Yıldız’a dair herhangi bir bilgi kamuoyuyla paylaşılmadı.
4) Ali Gümüş: Operasyonun sekizinci günü olan 27 Ocak’ta yaşanan çatışmalarda hayatını kaybetti.
5) Fatih Mehmethan: Operasyonun sekizinci günü olan 27 Ocak’ta yaşanan çatışmalarda hayatını kaybetti.
6) Ahmet Bayram: Operasyonun 15. günü olan 3 Şubat’ta YPG-YPJ güçlerinin Kilis’teki gözetleme kulesine yaptıkları roketli saldırıda hayatını kaybetti.
Aynı gün Afrin’deki çatışmalarda bir, bölgenin kuzeyindeki Şeyh Horoz köyünde konuşlu tanka yönelik tanksavar füzesiyle gerçekleştirilen saldırıda ise 6 asker hayatını kaybetti.
7) Ali Yılmaz: Operasyonun 15. günü olan 3 Şubat’ta Afrin’deki çatışmalar sırasında hayatını kaybetti.
8) Halil İbrahim Aygül: Operasyonun 15. günü olan 3 Şubat’ta Afrin’in kuzeyindeki Şeyh Horoz bölgesinde konuşlu tanka yönelik saldırıda hayatını kaybetti.
9) Fevzi Gürsu: Operasyonun 15. günü olan 3 Şubat’ta Afrin’in kuzeyindeki Şeyh Horoz bölgesinde konuşlu tanka yönelik saldırıda hayatını kaybetti.
10) Fırat Karaca: Operasyonun 15. günü olan 3 Şubat’ta Afrin’in kuzeyindeki Şeyh Horoz bölgesinde konuşlu tanka yönelik saldırıda hayatını kaybetti.
11) Nurullah Seçen: Operasyonun 15. günü olan 3 Şubat’ta Afrin’in kuzeyindeki Şeyh Horoz bölgesinde konuşlu tanka yönelik saldırıda hayatını kaybetti.
12) Ufuk Aktağ: Operasyonun 15. günü olan 3 Şubat’ta Afrin’in kuzeyindeki Şeyh Horoz bölgesinde konuşlu tanka yönelik saldırıda hayatını kaybetti.
13) Muhammed Cihangir Çubukçu: Operasyonun 15. günü olan 3 Şubat’ta Afrin’in kuzeyindeki Şeyh Horoz bölgesinde konuşlu tanka yönelik saldırıda hayatını kaybetti.
14) Bekir Evren: Operasyonun 16. günü olan 4 Şubat’ta Afrin’deki çatışmalar sırasında hayatını kaybetti.
15) Selim Vurdal: Operasyonun 16. günü olan 4 Şubat’ta Afrin’deki çatışmalar sırasında hayatını kaybetti.
16) Ahmet Aktepe: Operasyonun 17. günü olan 5 Şubat’ta Afrin’deki çatışmalar sırasında hayatını kaybetti.
17) Şahin Kaya: Operasyonun 17. günü olan 5 Şubat’ta Afrin’deki çatışmalar sırasında hayatını kaybetti.
YPG Basın Merkezi, 7 Şubat’ta Afrin’in Bülbül bölgesindeki Kastel Hıdriye (Qestel Xidriya) köyünde TSK’ye ait bir tankın güdümlü tanksavar füzesiyle vurulma görüntülerini yayımladı. Aynı gün TSK, iki askerin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
18) Ömer Bilal Akpınar: Operasyonun 19. günü olan 7 Şubat’ta, Afrin’e bağlı Bülbül beldesinin güneybatısı ve El Maski civarında YPG-YPJ güçlerinin düzenlediği tanksavar ve top/havan saldırıları sırasında hayatını kaybetti.
19) Yunus Emre Doğan: Operasyonun 19. günü olan 7 Şubat’ta, Afrin’e bağlı Bülbül beldesinin güneybatısı ve El Maski civarında YPG-YPJ güçlerinin düzenlediği tanksavar ve top/havan saldırıları sırasında hayatını kaybetti.
Geride kalan 20 gün içerisinde Afrin’e yönelik operasyona uluslararası ve bölgesel güçlerden gelen tepkiler ise Erdoğan’ın bölgeyi tümden “temizleme”, İdlip ve Münbiç’e de müdahale etme iddialarının sahadaki diplomatik ve askeri gerçekliğin sınırlarına takıldığını gösteriyor.
Rusya, operasyonun ilk 15 gününde TSK jetlerinin Suriye hava sahasını kullanmasına göz yumsa da bu durumun değiştiği gözleniyor. Ayrıca Moskova’dan, Afrin operasyonunun bölgede istikrarsızlık yaratacağı şeklinde açıklamalar da gelmeye başladı.
Afrin operasyonunu “yeni bir saldırganlık” ve “teröre destek” olarak nitelendiren Suriye yönetimi, YPG-YPJ’nin ülkenin diğer bölgelerinden Afrin’e güç kaydırması için kendi kontrolündeki topraklarda hareket serbestisi tanıdı.
Öte yandan TSK’nin Halep’in güney kırsalındaki hareketliliği sonrası sahada Suriye ordusuyla yaşanan gerilimi, 3 Şubat’ta İdlip’teki Nusra militanlarının omuzdan atılan uçaksavar füzesi (MANPADS) ile Rus Su-25 tipi savaş uçağını vurması izledi.
6 Şubat’ta ise Suriye ordusunun, Halep ve İdlip vilayetlerine yeni hava savunma füzeleri konuşlandırdığı; bu hamlenin “Herkese bir mesaj olduğu” açıklandı. Bu, TSK jetlerinin Suriye hava sahasını kullanamadığı yeni bir durum yarattı.
Aynı gün İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de Türkiye’nin Afrin’e yönelik askeri müdahalesi için “Bu operasyonun yakın zamanda son bulmasını istiyoruz, çünkü Türk kardeşlerimiz ölüyor. Öteki tarafta Kürtler ve diğer insanlar da ölüyor. Bu operasyon nafile” dedi.
ABD ise Afrin’e yönelik operasyon konusunda hem Türkiye’yi hem de Kürtleri gözeten bir tutum benimsiyor gibi görünse de çelişkili açıklamalar var. Gelinen süreçte ABD’nin siyasi ve askeri yetkilileri Türkiye’nin meşru müdafaa hakkına saygı duyduklarını da belirtti operasyonun sınırlandırılması gerektiğini de. Taraflara IŞİD’e karşı mücadeleye odaklanma çağrısı da yapıldı, Türkiye’nin itirazları ve operasyon tehdidine rağmen ABD birliklerinin Münbiç’te kalacağı açıklaması da.
Sendika.Org