Çiğdem Toker, kamu ihalelerinin davetli ihale yoluyla yapılmasına ve verilen teklif tutarları arasındaki uçuruma dikkat çekti
Çiğdem Toker, Cumhuriyet’teki köşesinde kamu ihalelerinin davetli ihale yoluyla yapılmasına ve verilen teklif tutarları arasındaki uçuruma dikkat çekti
Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, “250 milyon TL’lik davet işi Kolin’e” başlıklı yazısında kamu ihalelerinin davetli ihale yoluyla yapılmasına ve verilen teklif tutarları arasındaki uçuruma dikkat çekti.
Toker, on iki yıldır faal olan, Elektrik Üretim AŞ’nin (EÜAŞ) işlettiği 18 Mart Çan Termik Santralı’na bacasından çıkan maddelerin bölge halkının tarım üretimine zarar verdiğini, içme sularına ağır metaller bulaştırdığını, buna çözüm olarak Çan Termik Santralı’na yapılacak baca fazının normal yollarla değil, davetli ihale yoluyla yapılacağını ifade etti.
İhale için beş firma/firma grubunun davet edildiğini belirten Toker, Kolin İnşaat+Metaleks İnşaat ve Akkol Madencilik’ten oluşan firma grubunun sınır değeri 265 milyon TL olan ihaleye 249.8 milyon TL teklif verdiğini aktardı.
Kolin’in 3. havalimanı projesini üstlenen beş firmadan biri olduğunu, ayrıca 3. havalimanının bitiminde buradan Gayrette’ye gidecek metro hattını da üstlenen firmalardan biri olduğunu hatırlatan Toker, 1 milyar avro bedelindeki işin Bayburt Grup bünyesindeki Şenbay Madencilik ile birlikte Ulaştırma Bakanlığı’ndan direk alındığını yazdı.
Toker, EÜAŞ’nin pazarlık oturumunda verilen teklif tutarları arasındaki uçuruma dikkat çekti: Pazarlık oturumunda Fernas İnşaat 448.5 milyon TL, Çalık Enerji 325.2 milyon TL, Ekom Endüstri ise 173.8 milyon TL’lik teklifler verdi.
Toker bu işlerin neden davet yöntemiyle yapıldığını, Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesindeki hangi koşulların gerçekleştiği sorusunu sordu.
Sendika.Org