ABD’de Reza Zarrab’ın savcıyla anlaşması sonrası tanık konumuna geçtiği, Hakan Atilla’nın sanık konumunu sürdürdüğü davanın 15. Gününde savcı, Atilla’yı sorguluyor. Atilla suçlamaları reddediyor
ABD’de Reza Zarrab’ın savcıyla anlaşması sonrası tanık konumuna geçtiği, Hakan Atilla’nın sanık konumunu sürdürdüğü davanın 15. Gününde savcı, Atilla’yı sorguladı. Atilla suçlamaları reddetti
New York’ta 4. haftasına giren ambargo davasında, Halkbank eski genel müdür yardımcısı Hakan Atilla ifade vermeye devam ediyor.
Pazartesi gününkü duruşma, Atilla’nın avukatı Cathy Fleming’in, müvekkiline Reza Zarrab hakkında sorular sormasıyla başladı:
Soru: Reza Zarrab’a adresler konusunda yol gösterdiniz mi?
Cevap: Reza Zarrab ya da başka bir müşteriye böyle bir bilgi vermedim.
Soru: Reza Zarrab ile hiç konuştunuz mu, bu konuşmalarda gizli kodlar kullandınız mı?
Cevap: Evet konuştuk ama asla gizli kodlar kullanmadık.
Atilla, Zarrab’la olan ilişkine dair sorulara “Sevdiğimi söyleyemem, ancak bir insana bu sebepten yaklaşamam. Çünkü o bir banka müşterisiydi” yanıtını verdi.
Davayı izleyen gazeteci Benjamin Weiser, duruşmada, Zarrab ve amcası arasında geçen 15 Eylül 2016 tarihli bir telefon görüşmesinin, Atilla’nın avukatları tarafından mahkemeye sunulduğunu aktardı.
Bu görüşmeye göre, Zarrab amcasına, “Burada hukukun üstünlüğü diye bir şey yok. Burada yapmadığın bir şeyi itiraf etmelisin” diyor.
Görüşmenin devamı şu şekilde:
Burada işler böyle yürüyor. Bu ülke böyle. Bak, yapmadığın bir şeyi yaptığını söylemelisin. Suçunu kabul ettikten sonra özgürsün. Olay bu, özgür kalmak. Olanları yutacaksın.
Atilla’nın avukatları çapraz sorgu sırasında, Zarrab’ın bu sözleri sarf ettiğini reddetmesine atıf yaparak, “Bu açıklamaları onun daha iyi bir anlaşma için yalan söylemeye hazır olduğunu ortaya koymaktadır” dedi.
Duruşmayı izleyen muhabir Pete Brush, Hakan Atilla’ya, bankanın o dönemki genel müdürü Süleyman Aslan ile ilişkilerine dair sorulanları aktardı.
Aslan, 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklanıp salıverildikten sonra kendisine, Reza Zarrab’tan aldığı ödemelerin “üniversite için yardım amaçlı” olduğunu söylediğini iddia etti.
Atilla, “Türkiye’de gelenek olduğu için” Aslan’ın ailesini tahliyesi sonrası ziyaret ettiğini söyledi.
Atilla, Süleyman Aslan’ın Reza Zarrab ile olan bağlantısına dair bir fikri olmadığını söyleyerek, “Bizim farklı hayat görüşlerimiz vardı” ifadesini kullandı.
Hakan Atilla, Zafer Çağlayan ile ikili bir ilişkilerinin olmadığını, bankanın sosyal etkinliklerinde bir araya geldiklerini söyledi.
Hakan Atilla’nın avukatı olan Cathy Fleming, müvekkiline, “ABD’deki ilgili kurumlardan Reza Zarrab ile iş yapmayın” uyarısı gelip gelmediğini sordu.
Atilla bu soruya “hayır gelmedi” dedi:
Böyle bir uyarı olmadı. Hatta 2012 yılında altın ihracatı zirve yaptığında Amerikan Hazine Bakanlığı’nın bundan haberi vardı. Onlar, onun ismini yaptırım listesine ekleme gibi bir kararları olmadığını söylediler”
Fleming: Kimin ismini?
Cevap: Reza Zarrab’ın ismini
Fleming, ABD’li eski bir yetkili olan Adam Szubin’in bu konu ile ilgili kendisini “kenara çektiği” yönündeki mahkeme ifadesi için de “Böyle bir görüşme gerçekleşmedi” dedi.
Mehmet Hakan Atilla, İran’a yönelik yaptırımların uygulanması için gereken prosedürleri anlatıyor.
Bir noktada Atilla, Hint petrol şirketlerinin (İran’a ödemelerinde) Euro para birimini kullanmak ve ödemelerde Halkbank’ı kullanmak istediklerini söylüyor.
Atilla’nın avukatı olan Cathy Fleming, müvekkiline Halkbank’ın bu işlemlerden nasıl para kazandığını soruyor.
Gazeteci Adam Klasfeld’in bildirdiğine göre, Atilla, Halkbank’ın iki tür geliri olduğunu söylüyor:
Bu petrol şirketleri komisyon ödüyor… Çünkü Türk petrol şirketleri de komisyon ödüyor. Bu birinci seçenek.
Atilla’ya göre, ikinci seçenekte, Halkbank’ta tutulan bu paralar uygun maliyetli bir fon kaynağı olarak kullanılıyor.
Atilla, İran’ın yurt dışına sattığı petrol ve doğalgaz ile ilgili düzenlemeler hakkında ifade veriyor.
Soru: Düzenlemelerde yasal bir boşluk bulup bunu Süleyman Aslan’la görüştünüz mü?
Atilla: Yasal boşluk bulmak için özel bir inceleme yapmadım. Sadece düzenlemelerde ne deniyorsa onu uyguladık.
Fleming Atilla’ya Halkbank üzerinden altın ticaretinin nasıl yapıldığını bilip bilmediğini soruyor.
Gazeteci Adam Klasfeld’in bildirdiğine göre Atilla, ödemelerin nasıl yapıldığını kabaca bildiğini söyledi:
İranlı alıcı, İran’daki banka üzerinden talimat gönderiyor, ilgili taraf da talimatları Halkbank’a iletiyor.
Atilla’nın ifadesine göre, ödeme, ihracatçı firmanın hesabına belli bir süre içinde geçirildikten sonra ihracatçı firma bankaya satış belgelerini ya da bu işlemle ilgili elindeki sevkiyat belgelerini gönderiyor.
Atilla, bu prosedürün sadece altın ticaretinde değil, her tüm mal satışında uygulandığını söyledi.
Mehmet Hakan Atilla’nın Barselona seyahatiyle ilgili soru soruldu.
Avukatı Fleming, Atilla’ya seyahatinden sonra Reza Zarrab’la sahte gıda ticareti konusunu hiç konuşup konuşmadığını sordu.
Atilla “Döndüğümden sonra da, başka herhangi bir zamanda da Zarrab ile böyle bir konuşmamız olmadı” şeklinde yanıtladı.
Davayı izleyen gazeteci Adam Klasfeld’e göre Atilla Zarrab’la “Konşimentolar hakkında konuştuk ancak konşimentoların izlenebilirliği konusunda konuşmadık” dedi.
Atilla, kendisinin konşimentoların izlenebilir olduğunu bilmediğini söyledi.
Fleming: Zarrab’ın ABD’de gözaltına alındığını ne zaman duydunuz?
Atilla: Sanırım hemen duydum.
Adam Klasfeld’e göre, daha sonra Atilla ertesi gün de duymuş olabileceğini söyledi.
Atilla’ya göre haber hızlı yayılmıştı çünkü Zarrab’ın gözaltına alınmasının ardından Halkbank’ın hisseleri düşüşe geçmişti.
Atilla o tarihte Singapur’da olduğunu söyledi.
Fleming: Zarrab’ın ABD’de tutuklanması Türkiye’de basında yer aldı mı?
Atilla: Elbette, herkes biliyordu. Tabi ki.
Atilla, Bostan’da toplantılarını bitirdikten sonra New York’a geldiğini, hafta sonunu burada geçirdiğini, Londra’ya gitmek için havaalanına gittiğinde gözaltına alındığını söyledi.
Fleming: Yaptırımları atlatmak için Zarrab veya bir başkasıyla işbirliği yaptınız mı?
Atilla: Hayatımda bu konuda kimseyle asla işbirliği yapmadım.
Fleming: Herhangi bir kanunu çiğnemeye niyetlendiniz mi?
Atilla: Asla.
Fleming: İddianamedeki suçlardan suçlu musunuz?
Atilla: Değilim.
Atilla sözlerini “Kesinlikle değilim” şeklinde sonlandırdı.
Adam Klasfeld’in bildirdiğine göre, doğrudan soru sorma kısmı kapandı.
Mehmet Hakan Atilla’ya avukatının ardından savcı sorularını sormaya başladı.
Savcı: İran hesaplarının Halkbank’a getirilmesinden siz sorumluydunuz, değil mi?
Atilla: Hesaplar otomatik olarak aktarıldı, benim yapmam gereken bir şey yoktu.
Gazeteci Adam Klasfeld’e göre savcı, Atilla’nın Süleyman Aslan’a gönderdiği bir e-postayı gösterdi.
E-postanın konusu İran’daki dış ticaret operasyonları. Atilla, bunu teyit etti.
Savcı, e-postanın birinci paragrafındaki ikinci cümleye işaret ediyor: “Fiyatlandırma, normal operasyonlardan daha yüksek seviyede olmalı.”
Atilla, “Evet, görüyorum” dedi.
Atilla e-postada, İran’a yönelik yaptırımlar nedeniyle bu işlemleri “başka hiçbir banka bizim ölçeğimizde” yapamaz diyor.
Atilla, burada bir çeviri hatası olduğunu söyledi.
Atilla “Bu bankaların yaptırımlar nedeniyle İran’la iş yapmadıkları anlamına gelmiyor” dedi. “Sadece Halkbank ile aynı ölçekte iş yapmadıklarını ifade ediyor”
Atilla, belgede çeviri hatası olduğunu söylüyor.
Savcı devam ediyor: Sayın Atilla, uzman çevirmenin bunu yanlış çevirdiğinden emin misiniz?
Atilla: Evet, eminim. Bunun nedeni işimde ne yaptığımı biliyor olmam.
Savcı: Daha fazla para kazanmak istiyordunuz, değil mi?
Atilla: Banka olarak, evet.
Savcı: Bunun bir kısmını da yaptırımlar sayesinde kazanıyordunuz, değil mi?
Atilla: Bununla yaptırımlar arasında bir paralellik kuramam. Daha yüksek komisyon aldığımız için mi böyle diyorsunuz?
Gazeteci Adam Klasfeld’e göre savcı, yaptırımlar ve yüksek komisyon alınması arasındaki bağlantıyı vurguluyor.
Atilla işlemlerin riskiyle fiyatlandırma arasında bir ilişki olduğunu söylüyor. “Risk nedeniyle daha fazla kişi çalıştırmak, daha fazla ücret ödemek ve bu yüzden daha fazla komisyon almak gerekiyor” diyor.
Bugünkü oturum sona erdi.
Gazeteci Adam Klasfeld’in aktardığına göre, Yargıç Richard Berman son verilen aradan sonra Atilla’nın sorgusuna yarın devam edileceğini ve kapanış konuşmalarının da yarın yapılacağını tahmin ettiğini söyledi.
Klasfeld ayrıca bugün mahkemede, WikiLeaks’in Halkbank’ı da içeren yaptırımlar ile ilgili daha önce yayımladığı belgelerden söz edildiğini ama mahkemenin bunları paylaşmadığını açıkladı.
Klasfeld, WikiLeaks’in, zaten herkesin erişebildiği bir dosyayı mahkemenin açıklamamasına tepki gösterdiğini yazdı ve WikiLeaks’in bu konudaki açıklamasını paylaştı.
Earlier today, the New York federal court shielded information related to something WikiLeaks published related to sanctions involving Turkey’s state-run bank.
WikiLeaks Task Force reacts to the court refusing to disclose a file that is now public. ? https://t.co/c8hPuozned
— Adam Klasfeld (@KlasfeldReports) 18 Aralık 2017
Kaynak: BBC Türkçe