Hürriyet Hareketi’nin, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Ankara’da düzenlediği “Cumhuriyet, Vatan ve Hürriyet Yürüyüşü”ne Türkiye’nin dört bir yanından üniversite öğrencileri katıldı
Hürriyet Hareketi’nin, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Ankara’da düzenlediği “Cumhuriyet, Vatan ve Hürriyet Yürüyüşü”ne Türkiye’nin dört bir yanından üniversite öğrencileri katıldı
Cumhuriyet’e yönelik saldırılara dur demek için 14 Ekim’de yayınladığı deklarasyon ile kuruluşunu ilan eden Hürriyet Hareketi, Ankara’da Birinci Meclis’ten Anıtkabir’e “Cumhuriyet, Vatan ve Hürriyet Yürüyüşü” düzenledi.
Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen üniversite öğrencisinden oluşan kortejle Birinci Meclisten Anıtkabir’e yürüyüşünü gerçekleştirdi. Hareketin ilk eylemi olma özelliğini taşıyan yürüyüşte “Vatan-Emek-Hürriyet-Yaşasın Cumhuriyet” ve “Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet” sloganları öne çıktı.
Hürriyet Hareketi Türkiye sözcüsü Mete Barış Beştepe tarafından Anıtkabir merdivenlerinde okunan Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ne Hürriyetçi gençlerle birlikte binlerce yurttaş da eşlik etti.
Hürriyet Hareketi tarafından yürüyüş sonrası yapılan açıklamada, yapılan yürüyüşün bir amaç değil bir başlangıç olduğu ve üniversite gençliğinin Türkiye’nin dört bir yanında Hürriyet mücadelesini daha da büyüteceği belirtildi. Açıklamada, “Bugün binlerce üniversite öğrencisi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve kurucu kadroları selamlamak için Hürriyet Hareketi kortejiyle birlikte Ankara’da toplanmıştır. Cumhuriyet ve Hürriyet mücadelesinin gençlikte nasıl karşılık bulduğu ortadadır, bundan sonra bize düşen görev bu kararlığı daha da büyütmek olacaktır” ifadelerine yer verildi.
“Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet” sloganıyla kuruluşunu açıklayan Hürriyet Hareketi’nin kuruluş deklarasyonun tam metni ise şöyle:
Hürriyet Hareketi, “Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet” diyerek; vatan, emek ve hürriyet mücadelesini büyütme iradesiyle yola çıkıyor.
Mevcut iktidarın geçmiş on beş yılında; cumhuriyetin kurucu ilkeleri birçok silahla saldırı altında bırakılmış ve cumhuriyetin bu coğrafyaya kazandırdığı değerler ağır şekilde tahrip edilmiştir. Liberalleştirme süreci siyasetin tüm kurumlarına sirayet etmiş, bir yandan gerici bir yandan liberal kuşatma tüm ülkede yoğun şekilde hissedilir bir hale getirilmiştir. Cumhuriyeti oluşturan ilkelere sistematik şekilde yapılan bu saldırılara dur demek hürriyet mücadelesi etrafında buluşan bu memleketin gençlerinin tarihi bir sorumluluğudur.
Türkiye halkı, laikliğin olmadığı bir ülkede emek mücadelesinin olmayacağını, halkçılığın olmadığı bir siyasette adaletin yerinin olmadığını ve demokratik yapının olmadığı bir yönetim anlayışında kalıcı istikrarın olmayacağının farkına varmıştır. Özellikle 16 Nisan referandumu yurttaşların bu gidişi onaylamadığının en net göstergelerinden birisidir. Referandum sonuçları incelendiğinde gençlerin mevcut iktidar eliyle sokulmaya çalıştıkları bu kalıbı kabul etmedikleri açık ve net bir şekilde ortadadır. Tüm devlet olanaklarını kullanarak dahi ülkesinin gençlerini kendisine inandıramayan mevcut iktidarın meşruluğu kalmamıştır.
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyada yükselişte olan otoriter popülist siyaset anlayışı Türkiye’nin gündemine yeni girmemiştir. Cumhuriyetin kurucu ilkelerinin bu memlekete uygun olmadığı tezini oluşturan ve bunu dolaşıma sokanlar Türkiye’ye en büyük zararı verenlerdir. Birileri, mevcut iktidarı muhafazakar-demokrat olarak selamlarken neoliberal soslu bir gerici siyasetten demokratik tavır beklenmemesi gerektiğini söyleyenlerin haklılığı bugün ortadadır. Bugünün siyasetinde söz söylemesi gerekenler bu tespiti savunanlardır.
İşte, bugün bizler 14 Ekim 2017 günü 55 ilden, 70 farklı üniversitede temsili olan bir yapısıyla üniversite gençliği olarak yola çıkıyoruz. Adım adım her gün büyüyerek; binler, on binler ve yüzbinler olarak Hürriyete Doğru yürüyeceğiz. Bizlerin salt amacı herhangi bir siyasi parti içerisinde alan tutmak değildir. Bugünün siyasi hattını bir siyasi partide makam kapma yarışı çeperinde örmek gençliğin gündeminde yer alması gereken belki de en son şeydir. Hürriyet Hareketi, anlamsız bulduğu bu yarışın içerisine asla girmeyeceğinin sözünü vermektedir.
Bizler bu memleketin entelektüel niteliğine ve tarihsel birikimine yakışır bir şekilde bulunduğumuz her alanda “İstibdata karşı hürriyet” şiarını savunmaya ant içiyoruz. Bizler kökünü bu topraklardan alan hürriyetçi gençleriz. Cumhuriyetimize, vatanımıza, emek-adalet mücadelesine ve Mustafa Kemal Atatürk’ün değerlerine sahip çıkıyoruz. OHAL KHK’larıyla yok edilen üniversiteleri tekrardan diriltecek, bizden kopartılan hocalarla sınıflarda yeniden buluşacağız.
Türkiye kamuoyunu, bizi takip etmeye ve mücadelemize katkı sunmaya davet ediyoruz. Kararlılığımız haklılığımızdan kaynaklanmaktadır; Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!
Sendika.Org/ Ankara