Artvin Barajı’nın su tutmaya başlamasıyla boşaltılan köylerden biri olan Havuzlu Köy’de bir aile üç yıldır köyde tek başlarına yaşıyor. Evleri için şirketin teklif ettiği 850 bin lirayı reddeden aileden Ali Çelik “Gecenin bir yarısı pencereyi açıp üzüm yiyebileceğim bir ev varsa göstersinler hemen satacağım” dedi
Artvin Barajı’nın su tutmaya başlamasıyla boşaltılan köylerden biri olan Havuzlu Köy’de bir aile üç yıldır köyde tek başlarına yaşıyor. Aileden Ali Çelik “Gecenin bir yarısı pencereyi açıp üzüm yiyebileceğim bir ev varsa göstersinler hemen satacağım” dedi
Artvin’in Yusufeli İlçesi’nde, Çoruh Nehri üzerinde yapılan Artvin Barajı ve HES projesi 3 yıl önce tamamlandı ve su tutmaya başladı. Nehrin yakınında bulunan asırlık köyler heyelan riski bulunduğu gerekçesiyle boşaltılıyor. DHA’nın haberine göre, ilçeye bağlı 25 haneli Havuzlu Köyü de boşaltılanlardan biri. Bir aile dışında köyde oturanların hepsi evlerini boşalttı ancak Çelik ailesi ev ve arazilerini satmamak için 3 yıldır mücadele veriyor.
İlçeye 30 kilometre uzaklıkta bulunan Artvin Barajı’nın su tutmasıyla boşaltılan köyde sadece Çelik ailesi ev ve arazilerini şirkete satmadı. Şirket 3 yıldan bu yana köyde tek başlarına yaşamlarını sürdüren Çelik ailesini bir türlü ikna edemedi. 4 kişilik ailenin fertlerinden Ali Çelik, bu topraklarda doğup büyüdükleri için ev ve arazilerini satmak istemediklerini söyledi.
Köyde arazi ve evini satmayan tek aile olduklarını da belirten Ali Çelik, babasının 92 yaşında olduğunu, camiye gitmek istediğini ancak gidemediğini anlatırken şunları söyledi:
Cami yok, hoca yok ama muhtarlık var. Köy tüzel kişiliği devam ederken cami lojmanı ve tüzel kişiliğe ait yerler satılabiliyor mu? Satılabiliyorsa ben orada nasıl yaşıyorum? Burası köy değilse benim çocuğum taşımacılıkla okula nasıl gidip geliyor? Benim evim birçoğuna göre kerpiç bina. Ama bana göre villa. Gecenin bir yarısı pencereyi açıp üzüm yiyebileceğim bir ev varsa göstersinler hemen satacağım. Bunun adını bile bilmiyoruz; kamulaştırma mı, alım-satım mı, istimlak mı, ne?
Köylülerden Adem Ocak da kardeşleriyle hisseder oldukları için ev ve arazilerinin alelacele satın alındığını ancak satın alınan bölgede tarım yapıldığını söyledi. Köyde tarım ve arıcılık yapmak istediğini anlatan Fatma Ocak ise, “Eğer burada tarım yapılabiliyorsa bizi köyümüzden neden çıkarttılar? Köyümüzü geri istiyoruz. Köyde tarım yapılabiliyorsa ben de yapmak istiyorum. Şehirde çocuklarımın eline bakmak istemiyorum. Tarım ve arıcılık yapmak istiyorum” diye konuştu.
Sendika.Org