“Askerlerin cihatçı bataklığına sokulmasına ve ‘yeni inisiyatifler alma’ adı altında Suriye’nin egemenlik hakkının ihlal edilmesine; Türk, Arap, Kürt halkları arasına düşmanlık tohumları ekilmesine karşı çıkıyoruz”
Halkevleri, 7 Ekim’de başlayan İdlip operasyonuyla ilgili yazılı bir açıklama yayımlayarak, “askerlerin cihatçı bataklığına sokulmasına ve ‘yeni inisiyatifler alma’ adı altında Suriye’nin egemenlik hakkının ihlal edilmesine; Türk, Arap, Kürt halkları arasına düşmanlık tohumları ekilmesine karşı çıkıyoruz” dedi
TSK destekli cihatçı grupların 7 Ekim’de Reyhanlı’dan İdlip’e geçmesiyle başlayan ve 8 Ekim’de de Türk askerinin bölgeye “keşif amaçlı” girişi ile adım attığı İdlip operasyonu, çok sayıda çatışmanın ortasında Türkiye’ye ağır bedeller ödetmeye gebe.
Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, İdlip operasyonuyla ilgili bir açıklama yaparak AKP’nin Ortadoğu’da emperyalistlerin piyonu olarak bir bataklıktan diğerine itildiğini belirtti: “AKP’nin dış politikasının da katkılarıyla adeta bir cihatçı bataklığı haline gelmiş olan İdlip’e, Rusya tarafından AKP eliyle sürükleniyoruz.”
Erdoğan’ın Afrin’e operasyon sinyali vermesiyle ilgili olarak da “Kürt sorununda çatışma ve çözümsüzlük ortamını daha da derinleştireceği gibi, ABD ve Rusya’nın yeni müdahalelerine de zemin hazırlayacaktır” ifadelerine yer verilirken, bölgenin birden fazla çatışmaya gebe olduğu belirtildi.
AKP’nin savaş ortamını, kendi iktidarını korumak için süreklileştirmeye çalıştığı belirtilen açıklamada, Fırat Kalkanı’nda yaşanan kayıplar da hatırlatılarak, “Saray’ın savaşı için verecek canımız yok” denildi.
Açıklamanın tam metni:
Türkiye’nin Rusya ve İran’la Astana’da yapılan görüşmelerle vardığı mutabakat sonucu beklenen İdlip Operasyonu 7 Ekim günü sabah saatlerinde başladı. ÖSO adı altındaki TSK destekli cihatçı gruplar, Reyhanlı’dan İdlip’e geçerek Nusra militanlarıyla çatışmaya başladı. Erdoğan, “Şu anda Özgür Suriye Ordusu yürütüyor, henüz askerimiz orada değil” derken 8 Ekim günü de TSK’ya ait araçlar İdlip’e girip çıktı.
Geçtiğimiz günlerde AKP, hükümete verilen sınır ötesi operasyon yetkisini 1 yıl daha uzatan savaş tezkeresini Meclis’e sunarak onaylatmıştı. Bugün ise Fırat Kalkanı’nda olduğu gibi Suriye’ye asker gönderilmesi gündemde. AKP’nin dış politikasının da katkılarıyla adeta bir cihatçı bataklığı haline gelmiş olan İdlip’e, Rusya tarafından AKP eliyle sürükleniyoruz.
Erdoğan’ın “İdlip operasyonunun ardından bu konuda yeni inisiyatifler alma imkanı da elde edeceğiz” ve “Yeni bir Kobani yaşamak istemiyoruz” şeklindeki sözleri, Afrin’e yönelik bir askeri operasyon niyetini ortaya koymaktadır ki bu da Kürt sorununda çatışma ve çözümsüzlük ortamını daha da derinleştireceği gibi, ABD ve Rusya’nın yeni müdahalelerine de zemin hazırlayacaktır.
Türkiye çok sayıda çatışmayla yüz yüze geleceği bir batağa itilmektedir. Kimsenin “İnisiyatif alma imkanı elde edeceğiz” diye halkı kandırmaya hakkı yoktur. AKP’nin Suriye macerasının halka çıkardığı fatura ortadadır. Fırat Kalkanı’nda hayatını kaybeden askerlerin, IŞİD’in yakarak katlettiği askerlerin hesabını veremeyen AKP, olası bir müdahalede İdlip’ten dönecek her cenazeden de sorumludur. AKP, Türkiye’ye yine kendi eliyle doldurduğu Nusra üyesi cihatçıların, İdlip operasyonuna karşılık olarak Türkiye içinde gerçekleştirebileceği saldırıların da sorumlusudur.
Fırat Kalkanı’nın da, tezkerenin de, İdlip operasyonunun da esas nedeni ortadadır. Kirli sicili emperyalist güçlerin elinde dosyalanmış olan AKP, Ortadoğu’da emperyalistlerin piyonu olarak kullanılmaktadır. AKP ayrıca, olağan koşullarda güvenceye alamadığı iktidarını devamlı bir savaş atmosferi yaratarak koruyabileceğini düşünmektedir. Bu yolla milliyetçiliği körükleyen ve toplumsal muhalefete yönelik baskıyı artıran AKP, diktatörlük inşasında attığı adımları savaş koşullarına borçludur.
AKP’nin diktatörlük inşası için yoksul halk çocuklarının ölümüne yeter diyoruz. Olası bir müdahale ile askerlerin cihatçı bataklığına sokulmasına ve “yeni inisiyatifler alma” adı altında Suriye’nin egemenlik hakkının ihlal edilmesine; Türk, Arap, Kürt halkları arasına düşmanlık tohumları ekilmesine karşı çıkıyoruz.
AKP, Suriye’de hayatını kaybeden askerlerin hesabını versin!
Türkiye’de ve Ortadoğu’da savaşa hayır, bu halkın AKP için verecek canı yok!
Sendika.Org