Bilimsel ve Laik Eğitim Hareketi’nin çağrısıyla Karşıyaka’da bir araya gelen İzmirliler “Tarikatlar dışarı, bilim içeri” sloganları ile “AKP’nin gerici müfredatını kabul etmiyoruz” dedi
Bilimsel ve Laik Eğitim Hareketi’nin çağrısıyla Karşıyaka’da bir araya gelen İzmirliler “Tarikatlar dışarı, bilim içeri” sloganları ile “AKP’nin gerici müfredatını kabul etmiyoruz” dedi
İzmir’de, AKP’nin gerici ve bilim dışı müfredatına karşı Bilimsel ve Laik Eğitim Hareketi’nin çağrısıyla Karşıkaya Çarşı girişinde basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı Bilimsel ve Laik Eğitim Hareketi adına öğrenci velisi Melek Göktaş okudu.
Açıklamasına “Bugün burada, yeni eğitim öğretim döneminin başlamasına iki gün kala çocuklarımızın geleceği için, 21. yüzyılda bilimi yasaklayan çağdışı müfredata ‘Dur’ demek için toplandık” diyerek başlayan Göktaş, yeni müfredat ile toplumun dönüştürülmeye çalışıldığını ve cihat gibi yıkıcı kavramların “değerlerimiz” diye anlatıldığı belirtti. Basın açıklamasının devamı ise şöyle:
Bugün burada, yeni eğitim öğretim döneminin başlamasına iki gün kala çocuklarımızın geleceği için, 21. yüzyılda bilimi yasaklayan çağdışı müfredata “dur’’ demek için toplandık.
Bizi başka bir topluma dönüştürmeye çalışırken tüm değerlere saldıran “cumhuriyet değerlerini ve Atatürk’ü” yok sayan, cihat gibi yıkıcı kavramları“değerlerimiz” diye anlatmaya çalışan bir müfredatı kabul etmiyoruz. Bizler her koşulda cihat yerine cihanda barıştan yanayız. Barışın temini, laiklik ilkesinin varlığı ile mümkündür. Bugün Ortadoğu’nun içinde bulunduğu perişanlığa düşmemek için buradayız.
Ancak laik bir eğitimde eğitim program ve ders içerikleri bilimsel ilkelere dayanır ve ancak bilimsel bir eğitim, çocuklarımızın anlama ve yorumlama yetilerini, yaratıcılıklarını, yeteneklerini geliştirebilir. Bilimsel ve Laik Eğitim bu ülkede yaşayan, yaşamak isteyen herkesin yararınadır. İktidar, eğitim sistemindeki hatalarından ders çıkarmak yerine yanlış uygulamalarına ısrarla devam ediyor. Laik olmayan bir eğitim sisteminin bilimsel olması, evrensel bir niteliğe kavuşması mümkün değildir.
“Cihat” kavramının müfredata sokulması, evrime ilişkin konuların yok denecek kadar azaltılması, vakıfların, cemaatlerin eğitim sistemine çöreklenmesi için harcanan çaba, zorla imam hatipleştirme hamleleri yıllardır uygulanan yıkım politikalarının bugünkü adımlarıdır.
Okul öncesi dönemde yavrularımız sübyan mekteplerine yönlendirilirken, her yıl daha fazla çocuğumuz gidebileceği başka okul olmadığı için İmam Hatip Okullarına mecbur bırakılıyor. ÖSYM’nin verilerine göre, 222 bin 925 İmam Hatip Lisesi mezunundan sadece 40 bini üniversiteye yerleşebildi. Her 5 imam hatipliden 1’i üniversiteli olabilmişken, artık okullarımızdaki bu imam hatip dayatmasının sona ermesini istiyoruz.
İsmi çocuk istismar olaylarıyla gündemden düşmeyen Ensar Vakfı’nın da aralarında olduğu Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Anadolu Gençlik Derneği (AGD), Birlik Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti gibi bir takım yapılanmalar ve cemaatler ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ayrı ayrı protokoller imzalanıyor ve okullarımızda din istismarı üzerinden siyasal propaganda yapabilmesinin yolu açılıyor.
Yeni müfredat ataerkil aile yapısının ve erkek egemen toplumun ailedeki varlığını tam anlamıyla koruyup yüceltiyor, kadınların kocalarına itaat etmelerini “ibadet” olarak sayıyor. Çocukların dindar bir aile kurmaları isteniyor.
Dindar ve kindar nesil yetiştirme hedefinin devamı niteliğinde olan bilim dışı bu müfredatı tanımıyoruz. Şimdi ülkemiz ve geleceğimiz için görev alma zamanı. Bu ülkenin bilimden, laiklikten yana insanları dur demezse durmayacaklar. Bugün İstanbul’da, Ankara’da ve İzmir’de eş zamanlı olarak yaptığımız eylemler uzun bir mücadelenin başlangıcıdır. Sesimiz her geçen gün büyümeye devam edecek. Gelin, insanca yaşadığımız bir ülke için, laik ve bilimsel bir eğitim için birlikte mücadele edelim.Müfredat meselesi artık memleket meselesidir. Söz veriyoruz “bilimsel ve laik eğitim” rehberliğinde güzel bir gelecek kuracağız!
Sendika.Org/İzmir