İktisatçı Ümit Akçay, Varlık Fonu Başkanı Bostan’ın görevden alınmasının AKP içi gerilimden ziyade Türkiye ekonomisindeki yapısal sorunlardan kaynaklandığını belirtti
Geçtiğimiz hafta Türkiye Varlık Fonu (TVF) başkanı Mehmet Bostan görevden alındı. Ümit Akçay, Bostan’ın görevden alınmasının AKP içi gerilimden ziyade Türkiye ekonomisindeki yapısal sorunlardan kaynaklandığını belirtti
Geçtiğimiz hafta TVF başkanı Mehmet Bostan görevden alındı. Bostan’ın görevden alınması, Erdoğan-Yıldırım arasında TVF’nin nasıl yönetileceğine ilişkin uyuşmazlıklar olduğu iddiasına ortaya çıkarmıştı. Bloomberg’de yer alan habere göre, Yıldırım, Fon’un büyük çaplı altyapı projeleri için kullanılmasını savunurken; Erdoğan, Fon’un borsa ve döviz piyasasına müdahaleyi de içeren daha kısa vadeli hedefler için kullanılması istiyordu.
Gazete Duvar’da yer alan yazısında Ümit Akçay, bunun yalnızca AKP içi gerilimle açıklanamayacağını belirterek, Türkiye ekonomisindeki yapısal sorunlardan kaynaklandığını vurguladı.
Akçay, “Ekonomi yönetiminde ‘otomatik pilottan manuel yönetime geçtiğinden’ beri bir doğrultu sorunu yaşıyor” dedi. Akçay’ın bahsettiği otomatik pilot dönemi ise Ali Babacan’ın ekonomi yönetimini üstlendiği IMF’yle 10 yıl süren anlaşmaların olduğu 1998-2008 aralığı. Sonrasında ise 2008’de patlak veren krizle birlikte anlık kriz yönetimi tedbirlerinin uygulanmaya başlandığı ve Kamu Garanti Fonu’nun aktifleştirilerek, güçlü sermaye girişleri karşısında “makro ihtiyatı tedbirler” alındığını belirtti. Akçay, gelinen noktada ekonomi yönetiminde temel yönelimin net olmadığını ve iki faktörün etkili olduğunu düşündüğünü belirtti.
Akçay faktörlerden ilkiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
Bunlardan ilki, küresel krizin etkilerinin halen sürmesidir. Krizden çıkış için G7 ülkelerince koordineli bir şekilde tasarlanan ve ağırlıklı olarak para politikası kanalı kullanılarak uygulanan kurtarma programlarının artık sonuna gelindiği ifade ediliyor. Ancak “normalleşmenin” nasıl sağlanacağı ile ilgili net bir plan yok.
Küresel konjonktürdeki bu belirsizlik, bir yanıyla da “küresel ara rejim” ile ilgili. Bu ortam, Türkiye gibi ülkeler açısından bir fırsat olarak da görülebilir. Ancak küresel hegemonyanın “seyrelmesi” ile oluşabilecek bir fırsat penceresini değerlendirebilmek için en asgari koşul, bu durumun farkında olan bir ekonomi yönetiminin ve siyasi iradenin varlığıdır.
Akçay, yönelim belirsizliğinin diğer nedeninin ise strateji eksikliği olduğunu söyledi. Birikim stratejisi tespiti için teknoktarik çabanın ötesinde ekonomik ve siyasal elitler arasında kısmi uzlaşının gerektiğinin altını çizdi. Akçay sözlerine şöyle devam etti:
Bu da yetmez, stratejinin tespiti sonrasında devlet içinde bunu uygulayacak kurum ya da kurumların net bir şekilde belirlenmesi ve uygulamanın sonuçlarının denetlenmesi gerekir. Kolayca fark edilebileceği gibi, son sıraladıklarım günümüzde Türkiye ekonomisi için geçerli değildir. Ne birikim stratejisi, ne de bunu uygulayacak kurum ya da kurumlar bellidir.
Akçay, “Geldiğimiz noktada TVF, bir birikim stratejisinin parçası olarak oluşturulan bir kurum olmaktan çok, denetimden muaf yapısıyla örtülü ekonominin önemli bir parçasını oluşturmaktadır” dedi.
Kamu varlıklarının teminat gösterilerek büyük projeler için borçlanma imkanlarının artırılması hedefinin AKP tarafından “uzun dönemli” olarak görüldüğünü, bu nedenle Bostan’ın görevden alındığını belirten Akçay “Menzili 2019 seçimleri olan bir yönetim için bu çok da şaşırtıcı sayılmaz” ifadelerini kullandı
Sendika.Org