HDP Sözcüsü Osman Baydemir : “Kürdistan referandumu”na karşı çıkarılmak istenen teskereye ilişkin de “Bu tezkereye evet diyenler, aynı zamanda OHAL’e evet diyeceklerdir ” ifadelerini kullandı
Gündemle ilgili açıklamalarda bulunan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesine yapılan saldırıyla ilgili Süleyman Soylu’yu istifaya çağırdı. Baydemir, “Kürdistan referandumu”na karşı çıkarılmak istenen teskereye ilişkin de “Bu tezkereye evet diyenler, aynı zamanda OHAL’e evet diyeceklerdir ” ifadelerini kullandı
HDP Parti Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, HDP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesine yönelik saldırıya ilişkin ortaya çıkan, ırkçı sloganların atıldığı yönündeki ifadeleri şüphelilerin ve polislerin ifadelerini anlatan Baydemir, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa etmesi gerektiğini belirtti. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) 25 Eylül’de yapılacak olan bağımsızlık referandumuna ilişkin de açıklamalarda bulundu.
Aysel Tuğluk’un annesinin mezarına yapılan saldırıyla ilgili, Süleyman Soylu’nun açıklamalarının, saldırıdan daha vahim olduğunu söyleyen Baydemir, Soylu’nun saldırganlarla fotoğraf çektirmesinin “saldırganlar korumamız altındadır” mesajı olduğunu ifade etti. Soylu’yu istifaya çağıran Baydemir “Saldırganlarında neredeyse elebaşı olanlardan biriyle, kamu güvenliğini sağlamakla görevli bir bakanın fotoğrafının çıkması başlı başına bir istifa nedenidir” dedi.
Saldırıyı gerçekleştirenlerden şüpheli Cemil Özdemir’in ifadesinin bakan’ı yalanladığını ifade eden Baydemir, “O ırkçı slogan attım diyor. Olay gününden beri susmayan Bakan şimdi niye konuşmuyor? Olay günü görevli bir polis ifadesinde sanıkların bu sloganlarını attığını söylüyor. Bu ifadeler mahkeme tutanaklarında. Kamera çekimini yapan polis memurunu ifadesi, aynı ırkçı sloganların kullanıldığını söylüyor. Sanık, saldırgan ben söyledim diyor, polisler evet söylendi diyor, Soylu bunun üzerini örtmeye çalışılıyor. Eğer bu saldırını organizatörü değilseniz çıkın gereğini yapın. “Soylu” olmak bunu gerektirir. Gereğini yapmak için daha ne gerekiyor?” açıklamasında bulundu.
Saldırgan Cemil Özdemir’in 2009 yılından beri AKP Gölbaşı teşkilatının aktif üyesi olduğunu belirten Baydemir, saldırının hükümetin 2 yıllık politikalarının bir unsuru olduğu yorumunu yaptı.
Erdoğan’ın saldırganlarla ilgili yorumlarına da cevap veren Baydemir, “Saldırganlar bir yandan ırkçı sloganlar atıyor, bir yandan tekbir getiriyor. Cumhurbaşkanı ne diyor, ‘Bunlar içki içmişlerdi.’ Bunlar sizin partinizi üyesi. Bunlar bir şey içerek gelmişlerdi evet, topluma verdiğiniz ırkçılık zehrini. Bu tablo bir tehlike çanıdır. Bu tehlike çanına zerre itirazınız varsa çıkar gereğini yaparsınız” ifadelerini kullandı.
Açıklamasına “AKP’deki Kürtlere çağrımızdır” diyerek devam eden Baydemir, “Bu saldırı bütün Kürtlere yapılan bir saldırıdır. Eğer Hükümet gereğini yapmıyorsa, sorumlular korunuyorsa o zaman sizin orada durmamanız gerekiyor. Sizin o suça ortak olmamanız gerekiyor” dedi
2 yıldır AKP kendi iktidarının bekasını sürdürmek için Kürt düşmanlığı üzerinden bir savaş politikası yürüttüğünü dile getiren Baydemir ,“ Kürt’e düşmanlığın son örneği de Güney Kürdistan halkının tehdit edilmesidir” diyerek IKBY ‘de yapılacak olan referanduma ilişkin açıklamalarda bulundu
CHP’nin “Tezkere, TSK’nin elini güçlendirecekse destekleriz” açıklamasına da isim vermeden cevap veren Baydemir, “Bizler çok açık ve net biçimde savaşa karşıyız. Tehdide, şantaja karşıyız. Bütün herkesi bırakın çatışmaya benzin dökmeyi, su dökmeye davet ediyoruz. İçeride ve dışarıda savaş ve ırkçı politikalarına hayır demeye davet ediyoruz. Bu tezkereye evet diyenler, aynı zamanda OHAL’e evet diyeceklerdir. Aynı zamanda AKP-MHP ittifakının yanlış Ortadoğu politikasına, Kürt düşmanlığına evet demiş olacaklardır. Tarihe karşı sorumlu olmuş olacaklardır” dedi.
Baydemir’in açıklamasının devamı ise şöyle
Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, elbette ki dünya liderleriyle görüşür. Lakin sizin görüşmelere atfettiğiniz anlam nedir? Örneğin Kürt sorunun çözümünü orada arıyorsanız yanlış yerde arıyorsunuz demektir. Kürt sorununun çözümü savaşta değil, sınır ötesinde değil Meclis’tedir. Gerçekten samimiyseniz, cezaevine koyduğunuz Demirtaş’ı bırakın. Bu ülkenin en büyük beka sorunu adaletsizliktir, adalet üzerindeki baskıyı kaldırın. ABD’ye Çin’e gitmenize gerek yok. İmralı’ya gidin. Kendi halkınızla görüşün o zaman sorun çözülür.
Kürt halkının sandığa gitmesi neden Türkiye Cumhuriyeti’nin bir beka sorunu olsun?
Bugün MGK var. Yarın Meclis olağanüstü toplanıyor. Niçin? Güney Kürdistan’da halk referanduma gidiyor. Kürt halkının sandığa gitmesi neden Türkiye Cumhuriyeti’nin bir beka sorunu olsun? Kürtler kimseye savaş açmıyor. Kimsenin toprağına göz dikmiyor. Referandum sonucu bile daha belli değil. Referandum sonucuna göre Güney Parlamentosunun alacağı karar daha belli değil.
Tehdit, şantaj veya savaş bugüne kadar bu ülkenin hangi sorunun çözdü de bundan sonra çözecek? Bir halkı tehdit etmek, şantajla boyun eğmesini sağlamak kimsenin haddi değildir. Katalonya referanduma gitmek istiyor. Oraya da mı yığınak yapacaksınız? Mesele Kürt olunca, “Kürt anasını görmesin”.
Bir milletini iradesi neyse başımız gözümüz üstüne kabulümüzdür. Keskin sirke küpüne zarar. Kimse gerilimden, savaştan kazançlı çıkmadı, bundan sonra çıkmayacak.
“Çözüm için imralı’ya gidin”
Cezaevine koyduğunuz Demirtaş’ı bırakın. Bu ülkenin en büyük beka sorunu adaletsizliktir, adalet üzerindeki baskıyı kaldırın. Tecriti kaldırın, ABD’ye gitmeye gerek yok, İmralı’ya gidin.
Bir yandan emperyalist diyeceksiniz, öbür yandan da gidip görüşmekten büyük mutluluk duyacaksınız.
Bu ülkenin iki temel sorunu var. Hükümet 1930’ların Kürt düşmanlığı politikasına geri döndü. Birleşmiş Milletlerde bir fotoğraf karesi, Hükümetin ne büyük bir yanlışta debelendiğinin göstergesidir. Türkiye, Irak, İran Dışişleri Bakanı, Kürt nasıl anasını görmesin ortaklığı yapıyor.
“Kürt’ün bu ülkeye dayattığı bir beka sorunu yok”
Kürt doğmak suç mu? Kim Türk olarak doğmayı, Fars ya da Arap olarak doğmayı kararlaştırdı ki? Allah yarattı .”Sizi kavim kavim yarattım” diyor. Siz ne yapıyorsunuz? Yok diyorsunuz. 40 yıldır aynı yanlışı tekrar ediyorsunuz. Dönüp dolaşıp da beka sorunumuz var diyorsunuz. Yalan. Kürt’ün bu ülkeye dayattığı bir beka sorunu yok.
Sendika.Org