Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Alman şirketlerle ilgili “terör listesi” için “Sorumluluk makamında bir boşluktan kaynaklanan bir durum” dedi. Zeybekci, “bir daha böyle bir hatanın asla olmayacağını” da ifade etti
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Alman şirketlerle ilgili “terör listesi” için “Sorumluluk makamında bir boşluktan kaynaklanan bir durum” dedi. Zeybekci, “bir daha böyle bir hatanın asla olmayacağını” da ifade etti
Almanya ve Türkiye arasında krize neden olan “terörü desteklediğinden şüphelenilen Alman şirketler listesi” ile ilgili AKP’den bir açıklama daha geldi.
Denizli’ye dün (28 Temmuz) akşam gelen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, bugün Denizli Valiliği’nde düzenlenen İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’na katıldı.
DHA’nın haberine göre, toplantıya verilen arada basının sorularını yanıtlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Alman şirketlerle ilgili “terör listesi” için “Sorumluluk makamında bir boşluktan kaynaklanan bir durum” dedi.
Zeybekci şöyle konuştu:
Almanya’yla yaşadığımız bir olumsuz süreç oldu. Bu da maalesef sorumluluk makamında bir boşluktan kaynaklanan bir soruşturmayla ilgili. Bunun Almanya veya Interpol aracılığıyla diğer ülkelere yansıtılmasında bir sorumsuzluk, bir anlık bir boşluk diyelim. Bununla ilgili düzeltmeler, düzenlemeler yapıldı. Bir daha böyle bir hata asla söz konusu olmayacak.
Almanya’da Dışişleri Bakanı ve Ekonomi Bakanı’nın söylemiş olduğu bazı söylemlere kesinlikle katılmıyoruz. Almanya’da hiçbir şirketin başına gelmesi mümkün olmayan mevzular Türkiye’de de asla ve asla hiçbir şirketin başına gelmez. Türkiye, Gümrük Birliği ve Avrupa Birliği’yle hukuki bir entegrasyona tabi olan bir ülke. Mülkiyet hakları, tahkim gibi uluslararası hukukta yeri olan birçok anlaşmanın altına imza atmış olan bir ülke olarak, dünyadaki tüm ticaret ve ekonomiyle ilgili şartlar nasıl cariyse, bizde de aynı şekilde caridir. Böyle bir şey asla mevzu bahis değildir. Türkiye’de farklı bir uygulamanın yapılması mevzubahis değildir. Türkiye’deki doğrudan yabancı yatırımlar, Türkiye’ye gelip yatırım yapan, bizimle beraber bu ülkenin kaderini paylaşmak üzere gelip, burada yatırım yapan şirketlerimizin başımızın üzerinde yeri vardır. Artık onlar bizim için aynı kurallara tabi yüzde yüz Türkiye sınırları içinde iştigal eden firmalardır.
Sözlerinin devamında Gümrük Birliği’nin güncelleneceğine işaret eden Zeybekci şu ifadeleri kullandı:
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi halinde bu Türkiye’ye sağlanan bir lütuf değildir. Türkiye’ye sağlanan bir artı değildir, sadece Türkiye’nin kazançlı çıkacağı bir süreç değildir. Gümrük Birliği’nin güncellenmesinde Avrupa Birliği ve Türkiye karşılıklı kazançlı çıkacaktır. AB’nin toplam büyümesi olumlu yönde etkilenecektir, milli gelir artışı olumlu yönde etkilenecektir, ihracatı olumlu yönde etkilenecektir. Türkiye’nin de aynı şekilde olumlu yönde etkilenecektir ama AB’nin kazancı ilk başta daha fazla olacaktır. Onun için orada sanki Gümrük Birliğinin güncellenmesi mekanizmasını Türkiye’ye sağlanan bir lütufmuş, ‘Bunu da yapmayız ha’ şeklinde bir tehdit haline dönüştürmek pek yakışık alan bir durum değildir.
“Tam üyelikten önce hedefimiz AB standartlarına ulaşmak”
Türkiye’nin AB ile olan tam üyelik sürecinden vazgeçmeden süreci devam ettireceğini dile getiren Zeybekci, şunları kaydetti:
Bizim hedefimiz dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden olmak, milli gelirimizi 25 bin dolar seviyesine çıkarmak, Avrupa’da da ekonomik anlamda ilk üç ülkeden birisi olmak. Bütün standartları itibarıyla da Avrupa Birliği’ndeki bütün ülkelerde yaşayan insanların sahip olduğu her şeyi Türk vatandaşlarının da sahip olması, bizim hedefimizdir. Bu, tam üyelikten daha önceki hedefimizdir. Bu standartları tutturduktan sonra tam üye olup olmamak, o Türk halkının inisiyatifindedir. O gün geldiğinde de milletimiz bu yöndeki kararını da beyan edecektir.
Almanya merkezli Die Zeit gazetesi, geçtiğimiz hafta Türkiye’nin aralarında Daimler ve BASF gibi Alman şirketlerinin de bulunduğu bir liste oluşturulduğunu ve listedekilerin “teröre destek” ile suçlandığını bildirmişti.
Reuters haber ajansı da Almanya’nın güvenlik çevrelerine dayandırdığı haberinde listede 681 şirket olduğunu, Türkiye’nin listeyi mayıs ayında Berlin’e gönderdiğini kaydetmişti.
Liste, sermaye çevrelerinde büyük tepki uyandırmıştı.
21 Temmuz’da Ekonomi Bakanı Zeybekci konuya ilişkin “Böyle bir şey asla ve asla yoktur, külliyen yalandır, kasıtlıdır. Bilerek ve kasten yapılmış bir haberdir. Dostluğumuzu ve ilişkilerimizi güçlendirerek bu yalan habere cevabımızı vereceğiz” demişti.
24 Temmuz’da ise Almanya İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tobias Plate, Türkiye’nin, teröre destek verdiğinden şüphelendiği yaklaşık 700 Alman şirketinden oluşan listeyi geri çektiğini açıkladı.
Aynı gün Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası konu ile ilgili soruları yanıtlayan Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, konunun İnterpol ile yürütülen rutin bir yazışma ile başladığını söyleyerek, “Büyük bir iletişim hatası olduğunu belirtmekte fayda var. Bu hata da düzeltilmiştir” demişti.
ALMANYA TÜRKİYE POLİTİKASINI DEĞİŞTİRİYOR: EKONOMİ SOPASI DEVREDE
ALMANYA’DAN SİLAH İHRACATINI İNCELEME KARARI
ALMANYA’NIN TÜRKİYE KARARININ ARKA PLANI: “EKONOMİK ADIMLAR ETKİLİ OLABİLİR”
ALMANYA KRİZİNİN POTANSİYEL RİSKLERİ: “ASIL HİKAYE NAKİT FİNANSAL YOLLARDA”
RAKAMLARLA ALMANYA-TÜRKİYE EKONOMİK İLİŞKİLERİ
AB, ALMANYA’YA HAK VERDİ: “HEPİMİZ TÜRKİYE’YE SABIR GÖSTERİYORUZ”
ALMANYA CUMHURBAŞKANI STEİNMEİER’DEN TÜRKİYE’YE YAPTIRIM KARARINA DESTEK
ALMANYA’DAKİ GAZETECİ ÖRGÜTLERİNDEN GABRİEL’E DESTEK
ALMANYA KRİZİNDE İLK GERİ ADIM: “TERÖR LİSTESİ BİR İLETİŞİM HATASI, GERİ ÇEKTİK”
Sendika.Org