Yaşam savunucuları Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu için TBMM’deydi. CHP ve HDP gruplarıyla görüşen yaşam savunucuları, cinayetin aydınlatılması için birlikte mücadele çağrısı yaptı
Yaşam savunucuları Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu için TBMM’deydi. CHP ve HDP gruplarıyla görüşen yaşam savunucuları, cinayetin aydınlatılması için birlikte mücadele çağrısı yaptı
Yaşam savunucuları Antalya Finike’de mermer ocaklarına karşı mücadele ederken öldürülen Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu için 6 Haziran’da milletvekilleriyle birlikte TBMM’de basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını okuyan CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm’ün okuduğu basın açıklamasında cinayet davasının yaklaşık bir aydır süre soruşturmasının yaşam savunucularını tedirgin ettiği belirtildi.
Katil zanlısının sürekli ifadesini değiştirmesi, gerçek suçluları gizlemeye dönük tavrı ve jandarmanın soruşturma sürecindeki isteksizliğinin endişe yarattığının ifade edildiği açıklamada, “Bu karanlık cinayetin üzerini örtmeye yönelik tüm girişimleri boşa çıkarmak için elimizden gelen her şeyi yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu cinayetin tüm boyutlarıyla aydınlatılması ve Türkiye’nin her yanında yaşam savunucularına yönelik saldırıların son bulması için mücadele etmeye devam edeceğiz” denildi.
Basın açıklamasının ardından CHP ve HDP gruplarıyla görüşülerek davanın aydınlatılması sürecinde partilerin aktif rol alması istendi.
Sevgili Arkadaşlar, değerli basın mensupları,
Bugün yaşam savunucuları olarak hayatlarını temiz ve sağlıklı bir çevre için mücadeleye adamış, Antalya bölgesindeki ormanları taş ve maden ocaklarına karşı korumak için yıllardır kararlılıkla direnen dostlarımız Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geldik.
Hepinizin bildiği gibi Antalya’nın Finike ilçesinde Alacadağ – Kızılcık yaylasında yaşayan, doğaya adanmış yaşamları içinde arıcılığı ve tarımı yeniden canlandırmaya, sedir ve çam ormanlarını taş ve maden ocaklarına karşı korumaya çalışan Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu 9 Mayıs 2017 günü karanlık bir cinayetle bizden koparıldılar.
Değerli arkadaşlar,
Cinayet davasının yaklaşık bir aydır devam eden soruşturması tüm yaşam savunucularını kaygılandırıyor. Katil zanlısının sürekli değiştirilen ifadesi, gerçek suçluları ve azmettiricileri gizlemeye yönelik tavırlar, savcılık açıklamaları, jandarmanın soruşturma sürecindeki isteksizliği Türkiye’deki tüm yaşam savunucularını endişelendiriyor.
Türkiye’nin dört bir yanında yaşam alanları ve doğa için mücadele eden bizler, hukukun askıya alındığına, adalet duygusunun yok olduğuna tanıklık etmemize rağmen, Ali Ulvi ve Aysin’in devam eden mahkeme sürecinin her aşamasının takipçisi olacağımızı bir kez daha buradan duyuruyoruz.
Bu karanlık cinayetin üzerini örtmeye yönelik tüm girişimleri boşa çıkarmak için elimizden gelen her şeyi yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu cinayetin tüm boyutlarıyla aydınlatılması ve Türkiye’nin her yanında yaşam savunucularına yönelik saldırıların son bulması için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Sevgili basın mensupları,
Buradan, 2004 yılında değiştirilen maden yasasıyla birlikte kısa zamanda Türkiye’nin dört bir yanını doğa ve yaşam düşmanı onbinlerce maden ve taş ocağıyla talan edenlere sesleniyoruz.
Bir yandan göstermelik olarak çevre haftasını kutlarken, diğer yandan HES projeleriyle nehirlerimizi, mega projelerle denizlerimizi ve ormanlarımızı, yol ve köprü projeleriyle yaylalarımızı, termik ve nükleer santrallerle kentlerimizi yok edenlere sesleniyoruz. Ali ve Aysin davasının üzerinin kapatılmasına engel olacağız.
İktidarın yeni Üretim Reformu Yasası’yla zeytinlikleri, meraları, ormanları ve koyları yok oluşa sürüklemesine de izin vermeyeceğiz. Yeniden gündeme getirilen Tabiat ve Biyolojik Çeşitlilik Yasasıyla doğanın talanına karşı, meşru olmayan bu yasalara karşı dayanışma içinde direneceğiz.
Değerli basın mensupları,
Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu cinayetinin tüm yönleriyle aydınlatılması ve azmettiricilerinin ortaya çıkarılması için, 9 Temmuz’da Antalya’da Türkiye’nin dört yanından gelecek yaşam savunucuları ile büyük bir mitingde buluşacağız.
Son olarak ülkemizi yok eden, doğamızı tahrip eden taş ve maden ocaklarına, rant ve talan çetelerine karşı mücadeleyi ülkemizin her karış toprağında sürdüreceğimizi tekrar ifade ediyoruz. Kimsenin kuşkusu olmasın, artık her ovada, her yaylada ve her nehirde, tüm denizlerde ve ormanlarda, bütün ırmaklarda ve dağlarda Ali ve Aysin’in sesi yankılanacak.
Bu dava, taş ve mermer ocaklarına karşı yürütülen doğa ve yaşam mücadelesinin öncü ve simge davası olacaktır! Ali ve Aysin’in mücadelesini sürdürecek, yaşamı savunmaya devam edeceğiz!
Sendika.Org